ZEKAKÜBÜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

94 Yıllık Hikâye...

Aşağa gitmek

94 Yıllık Hikâye... Empty 94 Yıllık Hikâye...

Mesaj  Admin Cuma Ekim 01, 2010 10:26 am





Yıl, 1915.

Çanakkale'de kan gövdeyi götürüyor.
"Geçerim" diye saldıran emperyalistlerin insan kaybı, 100 bini aşmış...
"Geç de görelim" diyen dedelerimizin kaybı ise, 150 binin üstünde....
Mermiler havada çarpışıyor.
Cesetler toplanamayacak kadar çok...
Bu inanılmaz kıyıma rağmen, İngiliz Hükümeti durumdan memnun.
Çünkü gerçeği bilmiyor.
Çanakkale'deki İngiliz cephe komutanı, "Vaziyet gayet iyi... Bugün
yarın geçeriz" raporları gönderiyor devamlı...
O sırada genç bir gazeteci var orada. Avustralyalı.
Melbourne Age Gazetesi'nin muhabiri.
Görüyor ki, durum kel... Hadise, hiç de İngiliz komutanın anlattığı gibi değil.


Türkler kafaya koymuş...
Kuru ekmek yiyor, bulursa üzüm hoşafı içiyor, şakır şakır ölüyor....
Ama geçirmiyor.
Avustralyalı olduğu için özellikle dikkatini çeken bir konu daha var.
İngiliz komutanlar, karargâhta klasik müzik eşliğinde viski yudumlarken,

Anzaklar patır patır gidiyor.

En son iki tabur Anzak gönderiyorlar bir bölgeye...

Türklerin, iki taburu yok etmesi iki saat bile sürmüyor.

Üstelik, müthiş bir sansür var.
Yazdığı haberler, İngiliz yetkililer tarafından engelleniyor.
Bakıyor ki, olacak gibi değil...
Sarılıyor kaleme, tüm gerçekleri tek tek anlattığı, 8 bin kelimeden
oluşan, "Gelibolu Mektubu"nu yazıyor.

Özeti şu:
"Çanakkale geçilemez... Hemen çekilin."
Ve bu mektubu, sansürden kurtulmak için Avustralya Başbakanı'na "elden" ulaştırıyor.
Avustralya Başbakanı mektubu okuyor, gözlerine inanamıyor ve acilen,
yine "elden", İngiltere Başbakanı'na ulaştırıyor..
İngiltere Başbakanı mektubu okuyor, Savaş Kabinesi'ni topluyor,
orada bir daha yüksek sesle okuyor...
Gizlice araştırılıyor. Mektup doğru. Hatta az bile yazılmış.
Cephedeki İngiliz komutanın, kendi poposunu kurtarmak için palavra attığı anlaşılıyor.

Ve karar veriliyor. Komutan görevden alınıyor.
Emperyalistler, Çanakkale'den çekiliyor.

Yazdığı mektupla savaşın sona ermesini sağlayan genç gazeteci,
Avustralya'da "kahraman" gibi karşılanıyor. "Sir" ünvanı veriliyor.
E tabii kapılar açılıyor... Savaşa "muhabir" olarak giden gazeteci, savaştan sonra "gazete sahibi" oluyor.

Yıl, 1952.

Çanakkale'de savaşın kaderini değiştiren "sir gazeteci" vefat ediyor.
Bir tane oğlu var... O zamanlar, 21 yaşında.
Babasının gazetesinin başına geçiyor. Çalışıyor, çalışıyor, çalışıyor.
Avustralya'ya sığmıyor... ABD'ye, Avrupa'ya el atıyor.
Bugün, 78 yaşında. Dünya medya imparatoru.
75 televizyon kanalı... 175 gazetesi var.
TV kanallarıyla 600 milyon izleyiciye, gazeteleriyle 11 milyon okuyucuya hitap ediyor.

Yıl, 2009...
Çanakkale'nin "dövüşerek" geçilemeyeceğini ilk anlayan "sir gazeteci" nin oğlu,

[Çanakkale'nin nasıl geçileceğini gösterdi... EFT'yle.]
Bastı parayı, TGRT'yi aldı.

Adı, Rupert Murdoch.
94 Yıllık Hikâye... Murdoc10

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 5221
Kayıt tarihi : 27/01/08

https://zeka.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz