ZEKAKÜBÜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RUHUNU SATAN SANATÇI

Aşağa gitmek

RUHUNU  SATAN SANATÇI Empty RUHUNU SATAN SANATÇI

Mesaj  Admin Paz Tem. 10, 2011 5:34 am



ceren çıplak
Hendrik Höfgen'in en büyük hayali ünlü bir oyuncu olmaktır. Naziler Almanya'da iktidara geldiğinde, sırf tiyatroda
yükselebilmek için, komünist geçmişini reddeder, karısı ve sevgilisini terk eder. "Faust" oyunundaki Mefisto
rolüyle, Nazi liderlerinden Göring'in hayranlığını kazanınca, Devlet Tiyatrosu'nun başına getirilir. 'Artık halkın saygısını kazanmıştır, şato gibi bir evde oturmaktadır ve Berlin sosyetesine girmiştir. Ancak ihanetinin ahlaki
baskılarından da kurtulamayacak, kısa sürede gerçek olan hayalleri giderek bir karabasana dönüşecektir.
Alman yazar Thomas Mann'ın oğlu Klaus Mann 'ın 1936' da yayımlanan "Mefisto" romanı, bugüne dek hem tiyatroya hem de beyazperdeye uyarlanmıştır.

Macar yönetmen Istvan Szabo'nun 1981'de çektiği filmde Klaus Maria Brandauer en parlak oyunlanndan
birini çıkarmıştır. Ünlü Fransız tiyatrocu Ariane Mnouchkine'in "Mephisto"su ise romamn en ' ünlü sahne uyarlamasıdır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları şu sıralar Mnouchkine uyarlamasını Ragıp Yavuz'un sahnelemesiyle Harbiye, Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde oynuyor. Özdemir İnce'nin çevirisiyle oynanan oyunda Hendrik Höfgen karakterini Yiğit Sertdemir canlandırıyor.
"Mefisto"nun çevirmeni Özdemir İnce, oyunun konusundan söz' ederken, "İlk bakışta sıradan, diktatörlük
dönemlerinde sık sık yaşanan bir olay" diyor. "Ama soru şu: Bir devlet görevlisi diktatörlük döneminde görevini sürdürmeli midir? Örneğin, bir muhasebeciyi kimsenin ayıplamaması gerekir.
Çünkü başka bir seçeneği yoktur. Ama söz konusu kişi bir romancı, tiyatro yönetmeni, gazeteci,gazeteci, fılozof ise durum değişir. İşte o zaman ikilem ve çelişki başlar."
İnce'ye göre, Hitler döneminde roman yazmak, tiyatro yönetmek, gazetecilik yapmak başka; yaratıcı emeğiyle,
yönetici kimliğiyle rejime hizmet etmek başka.
Bir sanatçının kendi özüne ihanetinin nedeni mesleki sapınç mı, yoksa para ve ün tutkusu mu?

İnce, "Aynı trajik ihanet ve çelişkilere 1980'den bu yana ülkemizde de rastlamıyor muyuz?" diye
soruyor: "Konu, günümüz Türkiye'sinde kimi eski solcu, yeni liberallerimize eldiven gibi uyuyor."
Klaus Mann, "Mefisto" romanındaki Hendrik Höfgen karakterini, 1925'te tanıştığı Güstaf Gründgens'ten esinlenerek oluşturmuştu. İkisi faşizme karşı birlikte mücadele etmişler, ama sonradan yollan ayrılmıştı.

Oyunu sahneye koyan Ragıp Yavuz, "Gründgensde, Mann da, sanat ve iktidar kavramlarıyla iç içe yaşamış, sanatsal yaratıcılıklarını iktidar karşısındaki seçimleriyle belirlemiş kişilikler" diyor: "Nazizimin yükselişi karşısında seçim yapmaları gerektiğinde, Mann mücadeleyi seçip sürgüne giderken, Gründgens ülkede kalıp faşizme boyun eğer. Biri iktidarla çatışırken, öteki Nazizmin sanatçısı olmayı seçer ve yükselir."
Yavuz'a göre, "Mefisto", işte bu ik yükselişin öyküsü. Ruhunu faşist bir iktidara satan bir Alınan sanatçının öyküsü
...
Oyunun hemen başında, 1923'ün bir Kasım akşamı. Hitler darbe girişiminde bulunmuş ve tutıuklanmıştır. Komünist
bir tiyatro oyuncusu olan Höfgen'in sağ yumruğu havadadır o gece.
Oyunun sonunda, yıl 1934'tür ve Naziler iktidardadır artık. Höfgen, sağ kolu yine havada, seyirciyi selamlamaktadır.
Ama yumruğu sıkılı değildir bu kez. O artık Prusya Devlet Tiyatrolan Genel Müdürüdür ve sağ elini
"Heil Hitler!" diye kaldırmıştır..

RUHUNU  SATAN SANATÇI Fft2mm10
KAYNAK: DHA

Başbakan Erdoğan, bugün (20 ŞUBAT 2010) İstanbul Dolmabahçe’deki ofisinde düzenlediği kahvaltılı toplantıda 60’a yakın sanatçıya ‘Demokratik Açılım’ı anlatt. Sezen Aksu programının yoğun olduğu gerekçesiyle toplantıya katılamayacağını bildirdi.Sezen Aksu, geçen Ağustos’ta Başbakan Erdoğan’ı telefonla arayarak ‘Demokratik Açılım’a destek verdiğini söylemişti.

Sanatçılara hitap eden Erdoğan, "Bu ülkenin, bu milletin bu toprakların sesi nefesi olmuş, neşemizi ve kederimizi gönül lisanıyla tercüme ederek kitlelere ulaştırmış, böylesine seçkin topluluğa, sanata dair alımlı ve teorik cümlelerle hitap etmeyi açıkçası gereksiz görüyorum" dedi.

ERTAŞ: DEMOKRASİ MİDİR NEDİR BU?

Neşet Ertaş'ın şu sözleri de dikkat çekti: Sanatçılar Başbakan'ın sözlerini beğendi. Hep beraber alkışladılar. Demokratik açılım nedir? 30 yıldır Türkiye'de yoktum. Türkçem de zayıfladı. Demokratsi midir nedir bu?

"SÖZ UÇAR YAZI KALIR DERLER"

Erdoğan yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Merhum Necip Fazıl, 'Arı bal yapar, ama balı izah edemez' demiştir. Siz değerli sanat insanlarının ülkemizin ve milletimizin her türlü sorununun, sıkıntısının yüreğinizin derinliklerinde hissettiğinize şüphem yok. Nitekim gönül pınarınızdan çağlayan nağmeler, esintiler, şarkı olarak, türkü olarak farklı farklı sanat normlarında en güzel şekilde tezahür ediyor. Bugün burada bulunan siz değerli sanatçılarımız, ürettiğiniz son derece kıymetli eserlerle zaten duygularınızı tarihe kayıt düşecek şekilde ortaya koydunuz, koymaya da devam ediyorsunuz. Söz uçar yazı kalır derler. Ama bu topraklarda söz, sezgiyle ve duyguyla kaynaştığı zaman bin yılların ötesine ulaşacak bir kudrete kavuşur. Şair Baki, en güzel şekilde ifade etmiştir: 'Avazeyi bu aleme Davut gibi sal, baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş'" diye konuştu.

"ELLERİNİ TAŞIN ALTINA KOYSUNLAR"



"Sanat eseri hiç şüphesiz sanatçının nefes alıp verdiği toprakların rengiyle, kokusuyla, diliyle ve elbetteki duygusuyla yoğrulmuştur" diyen Erdoğan, " Bu ülkenin bütün türküleri, şarkıları, bu toprakların her şeyini, fakat her şeyini yansıtacak kadar güç ve bilgelik taşıdığına bütün kalbimle inanıyorum. İşte onun için buna sanatçı duyarlılığı diyoruz. Onun için sanatçılarımızın bir adım öne çıkmasını istiyoruz. İşte onun için sanatçılarımız, engin yürekleriyle ülkemizin meselelerine el atsınlar. Ellerini taşın altına koysunlar. Bunu arzuluyor, bunu diliyoruz. Zira sizin türkü ve şarkılarınız, sağır duvarları aşacak güce sahiptir. Sizin ezgileriniz, kalplere, gönüllere ulaşabilecek yeteneğe sahiptir. Sizin samimi çığlığınız, içten gelen haykırışınız, buzulları eritecek, Ferhat gibi dağları delerek Şirin'e ulaşacak etkiye sahiptir. Sizin dudaklarınızdan ve kalplerinizden çıkan o sıcacık ezgiler, taşlaşmış yüreklere, duygusuz bedenlere, susuz kalmış çöllere nüfuz edebilecek kudrete sahiptir." şeklinde konuştu

'KÜRDİSTAN TV' İLK KEZ KENDİ LOGOSUYLA

Başbakan Erdoğan'ın açılım sürecini konuşmak için Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde sanatçılara verdiği kahvaltıyı kalabalık bir basın topluluğu izledi. Başbakanlık Çalışma Ofisi'nin kapısında bekleyen davetlileri görüntüleyen televizyonlar arasında Kürdistan TV de yer aldı. Kuzey Irak'ta Erbil merkezli yayın yapan, ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzaniye yakınlığı ile bilinen Kürdistan TV, logosuyla kalabalık basın mensuplarının arasında yer aldı. Yaklaşık 1 yıldır bürosu olan Kürdistan TV'nin ilk kez kendi logosuyla İstanbul'da haber takip ettiği öğrenildi.

Toplatıyı takip eden basın mensupları arasında TRT 6 da yer aldı.

İLK GELEN KİBARİYE OLDU

İlk gelen sanatçı Kibariye oldu. Kibariye Başbakanı dinleyeceğini söyledi.

Toplantıya davet edilen sanatçı Arif Sağ "Bburaya muhabbet etmeye gelmedik eleştirilerimiz olacak" diye konuştu. Ünlü halk ozanı Neşat Ertaş, ekonomik meseleri gündeme getireceğini dile getirerek Başbakan'dan yoksullar için kira yardımı talebinde bulunacağını söyledi. Halk müziği sanatçısı Fatih Kısaparmak da toplantıda açılımın referanduma götürülmesi talebini belirteceğini söyledi. Ak Parti'ye yakınlığı ile bilinen sanatçı Nihat Doğan Başbakan'a cunta anayasanın değiştirilmesi ve özgürlüklerle dolu yeni anayasa konusunda fikirlerini beyan edeceğini belirtti.

ROJİN DOSYALARLA GELDİ

Toplantıya elinde dosyalarla gelen sanatçı Rojin, dosyalarla ilgili soru soran gazetecilere "hapiste olan 16 yaşındaki çocukları durumu içimi acıtıyor, bunu gündeme getireceğim" diye konuştu..

Aralarında Ferdi Tayfur, Sinan Özen, İbrahim Tatlıses, Özdemir Erdoğan, Seda Sayan, Zekai Tunca, Kıraç, Cengiz Kurtoğlu, Bülent Ersoy, Kayahan'ın da buluduğu bir çok sanatçı başbakanın verdiği kahvaltıya katıldı.

SANATÇILAR NE DEDİ?

Funda Arar: Ülkemizde bu kanın durmasını hepimiz istiyoruz. Sanatçılarımız bu anlamda konserler vermemizi önerdiler. Aynı zamanda telif ve korsan konusu da ele alındı.

Safiye Soyman: Şikayetlerimizi söyledik. Hiçbir zaman 7-8 şehit bir arada görmek istemediğimizi söyledik. Yurtdışında bize uygulanan vize konusu da gündeme geldi.
Başbakan'ın verdiği kahvaltıya Sezen Aksu gelmedi, Kürdistan TV ise ilk kez kendi logosuyla katıldı. Erdoğan, 'Elinizi taşın altına koyun' dedi.






ÜÇ MAYMUNU OYNAMAYACAĞIM


Kahvaltıya davet edilmediğini belirten Fatma Girik, üç maymunu oynayamayacağını, Başbakan’ın birlik beraberlik çağrılarını samimi bulmadığını belirtti.

Başbakan Erdoğan, açılım kahvaltısının ikincisini sinema sanatçılarıyla yapacak. Yeşilçam’ın 4 yapraklı yoncası Türkan Şoray, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik katılmıyor. Kahvaltıya çağrılmadığını belirten Girik, “Birlik beraberlik, demokratik açılım adına yapılan toplantıya bile davet edilirken ayrım yapılıyor” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta sonu ilkini müzik dünyasının ünlüleriyle yaptığı demokratik açılım kahvaltısının ikincisini sinema dünyasının önde gelen isimleriyle yapacak. Başbakan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in organize ettiği kahvaltıya Yeşilçam’ın 4 yapraklı yoncası Türkan Şoray, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik ise katılmıyor.

Resmi teklif yapılmadı

Milliyet'in haberine göre geçen yıl Cumhurbaşkanı Gül’ün Çankaya Buluşması’na da gitmeyen Şoray, yoğun programı nedeniyle açılım kahvaltısına katılamayacağını, ancak davetin de gelmediğini belirtti.
Koçyiğit ise Başbakanlıktan davet gelmediğini belirtti ve “Mart başında zaten yurtdışında olacağım ama zaten kahvaltıya çağrılmadım. Çağrılmadığım bir kahvaltıyla ilgili yorum yapmak istemem” dedi.
Filiz Akın da “O tarihte Türkiye’de değiliz. Amerika’da olacağız. Resmi bir davet de yapılmadı” diye konuştu.

“Halkın sözcüsü Fato var”





Fatma Girik ise “Başbakan’ın kahvaltısına davet edildiniz mi?” sorusuna “Ne kahvaltısı? Başbakan evinde mi kahvaltı verecek? Kahvaltıyı da yoksa Emine Hanım mı hazırlayacak?” diye espri yaptı. Kahvaltıya davet edilmediğini belirten Girik, üç maymunu oynayamayacağını, Başbakan’ın birlik beraberlik çağrılarını samimi bulmadığını belirtti ve şöyle konuştu:
“Ben bu kahvaltıya çağrılmadım, çağrılsam da zaten gitmezdim. Birlik beraberlik, demokratik açılım adına yapılan toplantıya bile davet edilirken ayrım yapılıyor. Bu bile konsepte aykırı... Ben Fatma Girik olarak var olan sorunları teğet geçemiyorum, ağlayan bir ekonomi var, sokaklarda perişan olan TEKEL işçileri var. Başbakan’ın beni davet etmemesi gayet doğal. Zaten Başbakan’ın davetinde yer alıp da, yaşadığımız şu sıkıntılı dönemde birlik beraberlik çağrılarına kafa sallamak halkın sözcüsü Fato’ya ters gelirdi.”

Hülya Avşar gidiyor

Başbakan’ın sinemacılarla buluşmasına davet edildiğini belirten Hülya Avşar ise “Ayağımdaki kırıktan ötürü gidebilirsem ben de gideceğim” dedi. Sinema oyuncusu Kadir İnanır ise henüz resmi davetin kendisine iletilmediğini belirtti. Yönetmen?Sinan Çetin ise?“Haberim yok ama çağrılırsam mutlaka giderim” dedi.

Kimlerin adı geçiyor?

Başbakan’ın Dolmabahçe’deki ofisinde vereceği kahvaltıya katılacağı konuşulan 70 ünlü isim arasında Hülya Avşar, Türkan Şoray, Yılmaz Erdoğan, Kadir İnanır, Cüneyt Arkın, Necati Şaşmaz, Hale Soygazi, Haldun Dormen, Yıldız Kenter, Ayten Gökçer, Müşfik Kenter, Mesut Uçakan, Sinan Çetin, Kenan İmirzalıoğlu, Kenan Işık, Mahir Günşıray, Uğur Yücel, Derviş Zaim, Osman Sınav, Özgü Sırrı Süreyya Önder, Nuri Bilge Ceylan, Fatih Akın, Ferzan Özpetek, Özcan Deniz ve Lale Mansur’un adı geçiyor.

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 5221
Kayıt tarihi : 27/01/08

https://zeka.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz