ZEKAKÜBÜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İPEK CEM....

Aşağa gitmek

İPEK CEM.... Empty İPEK CEM....

Mesaj  Admin Salı Mayıs 20, 2008 4:47 pm

İpek Cem Kimdir?

İş Yaşamı
Netwise-Praksis (İstanbul)

1996'dan bu yana kurucularından olduğu Netwise-Praksis'te Yönetici Ortak olarak görev yapmaktadır. Şirket, kurumsal müşterilere yönelik danışmanlık, bilgi teknolojileri ve Internet hizmetleri sunmaktadır.

Şirket yurtiçi projelerin yanı sıra uluslararası projeler de üstlenmektedir.
Netwise-Praksis ayrıca www.letsgoturkey.com ve www.kilim.com adlı portallerin de sahibi ve işletmecisidir.
Kilim.com 2002 yılında Avrupa Komisyonu'nun Kalite Mührü ödülüne layık bulunmuştur.


Bankers Trust (New York)

1993-95 yıllarında New York'da Bankers Trust Company'de, Uluslararası Sermaye Piyasaları Grubu'nda, Latin Amerika'daki büyük özel ve kamu kurumlarına sermaye sağlama alanında çalıştı. Bu kurumların Eurobond piyasalarındaki 100 milyon dolar üzerindeki borçlanmalarına önayak olan grupta yönetici olarak çalıştı.



Medya
İpek Cem'le Dünyayı Yönetenler (NTV)

2005 Ekim ayından bu yana, NTV televizyonunda "Dünyayı Yönetenler" programını hazırlayıp sunmaktadır. Program uluslararası lider ve fikir önderlerini konuk etmektedir. Konuklar arasında A.B. Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, İsrail Başbakan Yardımcısı Şimon Perez, Yunanistan PASOK lideri Yorgo Papandreu, Templeton Gelişmekte Olan Piyasalar Başkanı Mark Mobius, Starbucks Başkanı Howard Schultz, Arap Ligi Genel Sekreteri Amr Musa, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev gibi isimler yer almıştır.


Günlük Gazetelerde Köşe Yazıları

1995-2002 yıllarında sırasıyla Yeni Yüzyıl, Sabah ve Milliyet gazetelerinde ekonomi, teknoloji, siyaset ve dış politika konularında köşe yazıları yazdı.


Sivil Toplum
1999-2002 yılları arasında Genç Yönetici ve İşadamları Derneği'nde (GYİAD) sırasıyla Yönetim Kurulu üyeliği ve Başkan Yardımcılığı yapmıştır. Halen GYİAD Onur Kurulu üyesidir.
Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) kurucularındandır. KAGİDER'de 2004-2005 yıllarında Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştır.
Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu'nun (URAK) kurucu üyesi ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı'dır.
Yaşanabilir Ortamlar Yaratma (YAY) Vakfı'nın kurucularındandır.


Eğitim ve Ödüller
İpek Cem, ilk, orta ve lise öğrenimini Türkiye'de, yüksek öğrenimini ise Amerika Birleşik Devletleri'nde tamamlamıştır. Columbia Üniversitesi İşletme Fakültesinde İş İdaresi ve Finans üzerine yüksek lisans yapmıştır ve M.B.A. derecesi vardır. Ayrıca yine Columbia Üniversitesi'nden Uluslararası İlişkiler ve Kamu Yönetimi dalında ikinci bir yüksek lisansa (M.I.A.) sahiptir. Üniversite eğitimini Amherst College'da Siyasal Bilimler alanında ve şeref derecesiyle tamamlamıştır. İpek Cem, orta ve lise öğrenimini İstanbul Robert Kolej'de yapmıştır.
İpek Cem ayrıca 2003 yılında Türkiye'den Eisenhower Fellow seçilmiş ve bu çerçevede A.B.D.'de iki ay boyunca uluslararası ilişkiler, yeni teknolojiler, iletişim ve şirket stratejileri alanlarında önemli temaslarda bulunmuştur.



Özel Yaşam
Evli ve iki kız çocuğu annesidir

******
İpek CEM TAHA İle Sohbet
Yazar Anjelika Akbar
Bu ay Anjelika AKBAR' ın konuğu İpek CEM.

1) İpek Hanım, kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? İnsan olarak en karakteristik özellikleriniz neler?

Kendimi çalışkan, sevecen, uyumlu ve öğrenmeye açık bir kişi olarak tanımlıyorum. İş hayatında kararlı özel hayatımda daha yumuşak bir yapım var.

2) Almış olduğunuz eğitimin önemli safhalarını lütfen bizimle paylaşır mısınız?

Robert Kolej mezunuyum. Ardından ABD'de Amherst College'da siyaset bilimi eğitimi yaptım. Ayrıca Columbia Üniversitesi'nde iki farklı alanda yüksek lisansa sahibim, bunlar İş İdaresi (M.B.A.) ve Uluslararası İlişkiler.

3) Sevgili rahmetli babanız İsmail Cem ile en önemli benzer taraflarınız nelerdir? Kendisinden neler öğrendiniz?

Düşünce sistematiğimiz ve sükûnetimiz benzer. İkimizde de sevecen ve uyumlu bir yan vardır, ama aynı zamanda planlı ve iddialıyızdır. Ama kendisinin toplumsal kişiliği ve topluma katkıları çok ön plandaydı. Türkiye'nin yetiştirdiği ve uluslararası platformda da ülkemizin haklarını savunan çok değerli bir siyaset ve düşünce adamıydı. Babamdan ideallerimden hiçbir zaman vazgeçmemeyi öğrendim.

4) İsmail Bey nasıl bir babaydı? Anneniz ve babanızın aile düzeni, sizin şu anki aile düzeninize benziyor mu?

Babam çok demokratik ve sevgi dolu bir babaydı. Ama bizi yönlendirdiği, uyardığı da olmuştur tabii. Annem aile yaşamında daha baskındı ve özellikle eğitimimiz ve kariyer planlamamızda bize ilk elden destek verdi. Babam ise, daha kuramsal anlamda bizi destekledi. Aile düzenimizde kadın ve erkek eşittir tabii, herkesin sözü geçer. Bizde de benzer bir düzen var.

5) Sizi uzaktan tanıdığım kadarıyla, siz bir dünya vatandaşısınız. Aldığınız eğitim, kariyeriniz, dünyaya bakışınız sanırım öyle? Bu konuda ne diyebilirsiniz? Bir ülke vatandaşı olmak, ama aynı zamanda tüm dünyaya sarılmak nasıl bir duygu? Ben bu duyguyu çok iyi biliyorum, ama özellikle okurlarımızla bu konuyu paylaşmanızı istiyorum.

Aslında öyle görünse de, yurt dışında alınan eğitim ve Türkiye'yi temsil etme zorunluluğu insana bazen daha baskın bir “Türk” kimliği kazandırabiliyor. Bu benim için de geçerli. Elbette evrensel değerlere saygı duyuyorum ve birçok ülkede rahatlıkla yaşayabilirim. Ama ben her dönemde vatanımı seçtim. Eğitimim ve ilk iş tecrübemden sonra hemen Türkiye'ye geri dönmeyi seçtim. Bunları söylerken, dünyayı anlamanın ve dünya vatandaşı bilinciyle empati kurmanın bilinciyle yaşıyorum her zaman. Bu belki ek bir bilinç seviyesi. Bence bunu en güzel siz yapıyorsunuz. Belki bir sanatçı olarak bunu çok daha güzel duyumsayıp ifade edebiliyorsunuz.

6) İki çocuğunuz var. Onlar da acaba aynı “dünya vatandaşlığı bilincini” taşıyorlar mı?

İlk olarak yaşadıkları şehri ve vatandaşı oldukları ülkeyi daha bir benimsiyor ve tanıyorlar. Örneğin Türk bayrağını ilk öğrendiklerinde bayrak görmek onları çok mutlu eder ve aynı sokakta kaç tane bayrak görürlerse görsünler, herbirini bana göstermekten büyük keyif alırlardı. Şimdi 5.5 ve 4 yaşında Emine ve İman. Ama benim çocukluğuma kıyasla dünyaya daha açıklar. Tabii iletişim de değişti, uluslararası çocuk programları, yabancı DVD ve kitaplar Türkiye'de de mevcut. Ayrıca şimdiden İngilizce eğitim alıyorlar. Bu yüzden onlar dünyayla benim tanışmama kıyasla çok daha erken tanıştılar. Dünya vatandaşı bilincine sahip olmaları için biraz erken yine de, yani bu anlamda bir farkındalığa henüz sahip değiller. Yine de biz onlara her dine, etnik yapıya, kısacası farklılıklara saygı duymalarını öğretmeye çalışıyoruz, tabii onların yaşları seviyesinde.

7) Deniliyor ki, insan kendine saygı duyarsa, o zaman etraftaki herkese saygı duyar. Aynı şey sevgi kavramı için de geçerli. Bu formülü daha farklı boyuta taşıyarak, insan kendi ülkesine saygı duyuyor ve sahip çıkıyorsa, o zaman dünya’nın tüm ülke ve kültürlerine saygı duyar ve sahip çıkar diye düşünüyorum. Buna katılıyor musunuz?

Saygı ve sevgi insan hayatında küçükten aşılanması gereken çok önemli birer erdem. İnsan doğal olarak öncelikle yakınındakine, gördüğüne ulaştığına özen gösteriyor. Önce aile, sonra mahalle, sonra toplum gibi. Ama iletişim devrimiyle Kenya'dan Gazze'ye tüm dünyada olanları izleyebiliyor ve duygusal köprü kurabiliyoruz. Keşke herşey sizin söylediğiniz kadar birebir bağlantılı olsaydı. Çünkü dünyada ülkeler arasında hatta toplumun içindeki farklı gruplar arasında çıkar çatışmaları mevcut ve bunları gözardı edemiyoruz. Gözardı edebilmemiz için herkesin sizin sözünü ettiğiniz bilinç seviyesinde olması gerekir ki, bu biraz vakit alacak sanırım...

Şu anda tam olarak ne işle meşgulsünüz?

Şu anda hem NTV televizyonu için İpek Cem'le Dünyayı Yönetenler programını hazırlayıp sunuyorum, hem de Melak Yatırım adlı şirket bünyesinde uluslararası yatırım ve Türkiye ile ilgili danışmanlık hizmetleri veriyorum. NTV'deki programımda üç yılı doldurduk ve yurt dışından konukları ağırlıyoruz. Meraklıları için web sitesi www.global-leaders.tv Melak'ta ise finans ve siyaset bilgimi değerlendiriyorum. Ayrıca sivil topluma da vakit ayırıyorum. URAK (Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısıyım ve EDAM (Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi ) Yönetim Kurulu üyesiyim. GYİAD'da (Genç Yönetici ve İşadamları Derneği) Onur Üyesiyim ve aynı zamanda KAGİDER'in (Kadın Girişimciler Derneği) kurucularındanım ve bir dönem yönetim kurulunda görev yaptım. Yurt dışındaysa Columbia Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu üyesiyim.

9) Çalışma hayatınız ne kadar yoğundur? Çocuklarınıza istediğiniz kadar zaman ayırabiliyor musunuz?

Yoğun bir çalışma hayatım var, ancak çocuklarıma akşam saatlerinin ve hafta sonlarının tamamını ayırmaya çok özen gösteririm. Bir de her sabah güne birlikte hazırlanır, birlikte kahvaltı ederiz. Şu anda okula gidiyorlar ve 16:00 gibi evde oluyorlar. Çocuklarım benim birinci önceliğim ama işim daha çok zamanımı alıyor. Müsait olduğumda okula bırakır ve bazen de alırım. Bazı etkinliklere bale, yüzme gibi, birlikte gitmeye de vakit buldukça özen gösteriyorum.

10) Size göre Türkiye’deki aile yapısının Batı’dakinden en önemli fark nedir? Burada hangi avantaj ve dezavantajları görüyorsunuz?

Ülkemizde ailelerin birbirine daha sıkı bağlı olduğuna inanıyorum. Bunun avantajı belli, dezavantajı da herkesin birbirinin işine daha çok karışıyor olması. Bazen ana babalar çocuklara aşırı baskı veya hayat seçimlerinde gereğinden fazla yönlendirme yapabiliyor. Herşeyin aşırısı zararlı tabii.

11) İstanbul’da çocuklarınız için , yuva ve okul dışında, yeteri kadar hem eğlenebilecek hem de öğrenebilecekleri yerler var mı? Varsa bizimle paylaşır mısınız? Dışarıda neler yapabiliyorsunuz onlarla birlikte?

Çocuklara yönelik müze ve etkinliklerin daha fazla olmasını isterim. Şu anda mevcut müzelerin çocuklara yönelik programları var, ama çocuklara yönelik bir müze / etkinlik merkezi yok bildiğim kadarıyla. Akvaryum olmasını, hayvanat bahçesinin geliştirilmesini, kısaca eğlenirken öğrenilen yerlerin daha fazla olmasını isterim. Ayrıca bebek arabasıyla dolaşan anneler için sokakların ve kaldırımların buna daha müsait olması lazım.

12) Türkiye’deki okullarda bazı öğretmenlerin öğrencilerine karşı uyguladıkları şiddetin sebebi ne olabilir? Bu tür olayların önlenmesi için ne gerekiyor?

Bence bu hem bilinç meselesi, hem de ve öncelikle bir hukuki mesele. Bunlar hukuken yerinde ve zamanında cezalandırılsa ve bu kişilere meslekten el çektirilmesi kesin bir uygulama olsa, sorun azalır diye düşünüyorum. Bilinç anlamında da Türkiye'de çocuklara ve kadınlara evlerde şiddet uygulandığı müddetçe, farklı yapılarda bunun tekrarlanması şaşırtıcı değil. Kadının ve çocukların insan hakları daha bilinçli olarak savunulmalı ve yaşanmalı, devlet de buna sahip çıkmalı diye düşünüyorum.

13) Çocuklarınızın hangi meslekleri seçmelerini isterdiniz ve neden?

Seçimlerine karışmayacağım. Doğal yetenek ve bilgileri doğrultusunda mutlu olacakları meslekleri seçeceklerini ümit ediyorum.

14) Peki, nasıl insanlar olmalarını? En çok öğretmeye çalıştığınız kavram ve değerler nedir?

Dürüst, sağlam, güvenilir ve kendine güvenen bireyler olmalarını isterim. Sevgiye, saygıya ve paylaşma, işbirliği bilincine önem veririm.

15) Türkiye’de eğitim standartlarının yükselmesi için sizce hangi yol haritası kurtarıcı olurdu?

Öncelikle eğitime ayrılan özel yatırımların teşviki, aynı zamanda devletin eğitime verdiği önem ve kaynakların artırılması faydalı olur. Dünyadaki iyi uygulamaları etüd etmeli ve onlardan öğrendiklerimizi uygulamalıyız. Aynı zamanda da kendi tarih ve kültürümüzü aşırı uçlara kaçmadan iyi bir şekilde aktarabilmeliyiz.

16) Doğa’yı seviyor musunuz? Ya çocuklar? Sizin için doğa ile birleşmenin yolları nedir?

Doğa benim en sevdiğim kaçamağım, sığınağım adeta. Doğada huzur bulurum. Uzun yürüyüşler ve denizi izlemeyi çok severim.

17) Bazı bilimsel ve felsefi doktrinler, doğada taşların bile canlı olduğunu, her şeyin belli ölçüde bilinç taşıdığını savunur. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? İnanıyorsanız, çocuklarınıza doğayı korumakla ilgili neler öğretiyorsunuz?

Doğa hepimizin anası, çünkü sürekli veriyor, koşulsuz seviyor ve hep yaratıyor, yeniliyor. Çocuklarıma doğa sevgisini olabildiğince aşılamaya çalışıyorum. Bence insan hakları gibi, doğanın da yaşam hakları var ve biz buna yeterince saygı göstermiyoruz.

1 Sizce iyi bir anne nasıl olmalı? “Bilinçli Anne” kavramı neler içerir ve önemi nedir?

Çocuğa sevgi, ilgi ve yönlendirmeyi doğru dozlarda vermek, onu biraz koruyarak, ama yeterince de dünyaya açarak ki, kendi kendine ayakta durabilsin. Bence iyi ve bilinçli bir anne olmanın temelinde bunlar yer alıyor.

19) İnternet sitemizde mevcut konuların dışında neler görmek isterdiniz?

Annelik olma öyküleri ilginç olabilirdi. Kişiliği ve yaşamı nasıl etkilediği konusunda farklı kişilerden yazılar alınarak derlenebilir. Sizi tebrik ediyorum, çok 'bilinçli' bir site. Gerçekten anne olmak büyük bir sorumluluk, insan başına gelince anlıyor...

20) Okurlarımıza neler dilemek isterdiniz?

Yeni yılın sevgi, huzur ve barış getirmesini.

Çok teşekkür ediyorum! [img]İPEK CEM.... Ipekce10[/img]

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 5221
Kayıt tarihi : 27/01/08

https://zeka.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz