ZEKAKÜBÜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİ EVRİM FİKRİNE NEDEN UZAK ?

Aşağa gitmek

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİ EVRİM FİKRİNE NEDEN UZAK ? Empty BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİ EVRİM FİKRİNE NEDEN UZAK ?

Mesaj  Admin C.tesi Ağus. 02, 2008 6:53 am

Biyoloji öğretmenleri evrim fikrine neden uzak?



“Biyoloji öğretmen adaylarının yarısına yakını Evrim Teorisi’ni ya reddediyor ya da kararsız.” Araştırmayı yapan Oğuz Özdemir, “Türkiye’de bilim öğretilemiyor” diyor. Evrim Teorisi hocası Aykut Kence’ye göre ise “Öğrenci dersten geçiyor ama fikre uzak.”


BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİ EVRİM FİKRİNE NEDEN UZAK ? 289376
Sergül Taşdemir
NTV-MSNBC
Güncelleme: 02:09 TSİ 02 Ağustos 2008 Cumartesi


İSTANBUL - Akademisyen Yrd. Doç. Dr. Oğuz Özdemir’in geçtiğimiz ay yayımlanan araştırmasında biyoloji öğretmen adaylarının ‘Evrim Teorisi’ni benimsemede ve anlamada güçlük çektiklerini ortaya koydu. Hacettepe Üniversitesi’nden 98 öğrenci üzerinde yapılan araştırmada, katılımcıların yüzde 43’ünün Evrim Teorisi’ni benimsediği, yüzde 30’unun kararsız olduğu, yüzde 16’sının ise teoriyi benimsemediği ortaya çıktı. NTVMSNBC Evrim Teorisi’nin eğitim sistemimizdeki yerini Yrd. Doç. Dr. Oğuz Özdemir, Prof. Dr. Aykut Kence ve Doç. Dr. Emine Erktin’e sordu. Özdemir, öğrencilere yapılan en büyük kötülüğün, fen bilgisi derslerinde Evrim Kuramı’nın, Yaratılış’la birlikte işlenerek ikilik yaratılması olduğunu söyledi. Üniversite öğrencilerine evrim dersi veren Kence, “Evrim Teorisi’ni reddeden öğrencilerin görüşlerini değiştirmek zor oluyor ama geçer not alabiliyorlar” dedi. Erktin ise “Türkiye’de evrimin nasıl öğretileceği kritik bir konu” diye konuştu.

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİ EVRİM FİKRİNE NEDEN UZAK ? Blank
Haberin devamı BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİ EVRİM FİKRİNE NEDEN UZAK ? Darrow

(Muğla Üniversitesi Eğ. Fak. İlköğretim Böl. Fen Bilgisi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Özdemir):

EVRİM DERSİ ÜNİVERSİTELERDE ZORUNLU OLACAK
BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİ EVRİM FİKRİNE NEDEN UZAK ? 289387

Çalışmanızın sonucu hakkındaki yorumlarınız neler? Araştırma yaptığınız gruptaki 98 biyoloji öğretmeni adayından sadece yüzde 43’lük bir oran Evrim Teorisi’ni benimsiyor.

Yaklaşık 14 sene farklı düzeydeki okullarda biyoloji öğretmenliği yaptım. Bunlar benim gözlemlediğim, bildiğim şeylerdi. Lokal bir araştırmayla da bu bulguları elde ettim.

Düşük bir oran mı sizce bu?
Benim yaptığım lokal bir araştırma, örneklem çok sınırlı. Çok iddialı genellemelere ulaşmak çok doğru olmaz açıkçası. Çok daha geniş bir örneklem üzerinde çok daha etraflıca araştırılıp onun üzerinden genellemer yapılması gerektiğini düşünmekteyim. Ama şu bir gerçek ki, gözlemlediğim kadarıyla, biyoloji öğretmenleri, biyoloji öğretmen adayları arasında Evrim Teorisi’nin ne olduğunu bilmeyen ve Evrim Teorisi’ne olumsuz yaklaşanlar var. Bu da Türkiye’de bilim eğitimini olumsuz yönde etkileyen bir faktör. Türkiye’de bu genel bir bilim eğitimi sorunu. Sorunun aşılması sağlıklı bir bilim eğitimi politikasının izlenmesiyle mümkün. Evrim, biyoloji dersinin temel konusudur. Son yıllarda yeni bir tartışma getirdiler: Evrim Teorisi’ni; bir alternatif olarak öne sürülen akıllı tasarım ve “Yaratılış” görüşüyle birlikte müfredata aldılar; öğrenci istediğini seçsin gibi çarpık bir demokrasi anlayışı getirdiler.İnançlarla Evrim Teorisi’nin yan yana, hatta karşı karşıya getirilmesi kadar yanlış bir şey olamaz. Çünkü iki ayrı kulvar... Öğrenciye ikisini birlikte verip, hangisini seçeceğini ona bırakmak çok yanlış bir şey olur.

Bilimler Akademisi’nin bir raporu var bu konuda: Biliyorsunuz evrim Amerika’da çok tartışılan bir konu. Bizim de Amerika’ya benzer yanlarımız var. Biyoloji eğitiminde, bilim eğitiminde Evrim Teorisi’yle yaratılışın kıyaslanmasına şiddetle karşılar. İkisi çok ayrı şeyler. Hatta evrimi tartışırken hiçbir şekilde insanların inançlarını tartışmamamız gerekiyor. İki ayrı kulvar... Ölçüleri farklı, metodolojisi farklı, yaklaşımı farklı... Bu çok ayrı bir alan. Evrim Teorisi sadece biyolojinin konusu değil; yeryüzü şekillerinin oluşumundan günümüze kadar gelen bütün süreçleri içine alan bir alan. Dolayısıyla dünyayı anlamak, yeryüzü şekillerini anlamak, geleceğe yönelik öngörüler yapabilmek için Evrim Teorisi’ni doğru bir şekilde bilmek ve anlamak gerekiyor ama inançlarla polemiğe girmeden. Yapılacak en yanlış şey, makalemde de belirttiğim gibi; Evrim Teorisi’yle, öğrencilerin inançları arasında bir ayrım yaratıp “bunların birisini seçin” demek. Bu, çok sağlıksız bir şey. Öğrencilerin bilimsel olguları, bilimsel bir gözle, bilimsel bir yöntemle, başka duygularını karıştırmadan anlayabilmeleri, analiz edebilmeleri ve sonuç çıkarabilmelerini sağlayacak bir tutum olmalı. Konu çok daha derinde; bilim eğitiminin sorunu bu. Dediğim gibi, metodoloji sorunu. Bence yapılması gereken öğretmenlerin bu konuda bilgilendirilmeleri... Öğretmenler ne yapacağını bilmiyor. Beraberlerinde getirdikleri inançların etkisinden kurtulamıyorlar.

Önümüzdeki öğretim yılında Evrim Teorisi seçmeli değil, zorunlu ders olacak. YÖK daha önce bu dersi seçmeli olarak belirlemişti, şimdi uygulama değişecek ve öğretmen adayları bu dersi almaya başlayacaklar.

(Ortadoğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Kence):
BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİ EVRİM FİKRİNE NEDEN UZAK ? 289389

YARATILIŞ VE EVRİM TEORİSİ BİR ARADA OKUTULUNCA KAFALAR KARIŞTI

Evrim Teorisi’nin bilimdeki yeri nedir; Evrim Teorisi neyi savunuyor? ‘İnsan maymundan gelmiştir’ sözüyle açıklanabilir mi? Ne gibi bilimsel gerçekliklere dayanıyor?
Evrim Kuramı dünyadaki biyolojik çeşitliliği açıklayan bir kuramdır. Yani, dünyadaki canlı çeşitliliğinin nasıl ortaya çıktığını açıklayan bir kuramdır. ‘İnsan maymundan gelmiştir’ şeklinde bir düşünce sadece dinci kesimlerin evrim hakkında halka yaydığı bir görüştür. İnsanın maymundan geldiği konusu Evrim Teorisi içinde çok küçük bir bölümdür. Zaten Evrim Kuramı’na göre insanın atası maymun değildir, Evrim Kuramı sadece insan ve maymunun ortak ataya sahip olduğunu ileri sürer. Dünyada milyonlarca tür oluşmuş, bunlar birbirlerinden türemişler ve bugünkü konumlarına gelmişler. Dünyada yaşamış türlerin yüzde 99’u bugün yoktur. Sadece yüzde 1’i, belki de daha azı günümüze kalabilmiştir. Evrim Teorisi bu konuda türlerin nasıl ve hangi koşullarda yok olduğunu araştırarak insan türünün de diğer canlı türlerinin de yeryüzündeki varlığını sürdürmesini sağlamaya çalışmaktadır. Birçok başka bakımdan da yararları vardır Evrim Kuramı’nın. Örneğin hayvan ve bitki ıslahında, bilişim teknolojisinde, ilaç üretiminde başka birçok sahada, ekonomide, psikolojide, tıpta, tarımda uygulamaları vardır.

Evrim Teorisi’ni Türkiye’de eğitim-öğretim alanında nasıl bir yerde görüyorsunuz?
Türkiye’de eğitim öğretimdeki yeri bence çok kötü. Liselerdeki biyoloji ders programına 1985’te dahil edilmiş dinsel bir görüş olan ‘Yaratılış’ görüşü var. Derslerde bu görüş ve bilimsel bir kuram olan Evrim Kuramı bir arada okutuluyor. Daha da kötüsü oldu son zamanlarda: İlköğretimde evrimle ilgili bölümler makaslandı. Dünyada evrimle yaratılışı fen derslerinde birlikte öğreten tek laik ülkeyiz.

1985’ten önce bu durum nasıldı?
Evrim Teorisi tek başına okutuluyordu. Karşısında ‘Yaratılış’ görüşüyle birlikte verilmiyordu. Yani, bilim ve din bir fen dersinde karşı karşıya getirilmiyordu.
Bundan iki yıl önce Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mine Tan ve benim danışmanlığımda, yüksek lisans öğrencisi Nazlı Somel tarafından bir anket çalışması yapılmıştı. Bu çalışmaya göre Evrim Kuramı’nı öğrencilerin yüzde 25’i kabul ediyordu. Öğretmenlerin de yüzde 47’si geçerli bir bilimsel kuram olarak görüyordu. Yüzde 53’ü ise tam olarak kabul etmiyordu. Evrim Teorisi’ni kabul etmeyenlerin bir kısmı; ‘Bir kuramdır ispat edilmemiştir’ diyordu, bir diğer kısmı da ‘Benim dini inancımla çelişiyor’ diyordu. ‘Benim dini inancımla çelişiyor’ diyenlerin yüzdesi, genç öğretmenler arasında daha yüksekti. Bu da gösteriyor ki öğretmenlerin eğitiminde bilimsel yaklaşımdan daha çok dinsel kaygılar giderek ağırlık kazanıyor. Bunun sonucu olarak Türkiye Evrim Kuramı’nı kabul eden ülkeler sıralamasında sonuncu. ABD’nin arkasından biz geliyoruz. Ülkemizde ‘Yaratılışçılık’ propagandası çok yaygın bir şekilde yapılıyor. ABD’de de çok yaygın, Avrupa’da örneğin, yaratılışçılık bize ve ABD’ye göre çok daha düşük bir düzeyde.

Eğitimde bu engeller nasıl aşılabilir, bilimin özgürleşmesi adına neler yapılabilir?
Öncelikle Türkiye’yi yönetenlerin bu konuya sıcak bakması lazım. Evrim ve bilim eğitimi özgürce yapılabilmeli. Öğretmenlerin evrimden bahsettiği için soruşturulduğu bir ülkede bunu yapmak çok zor.

Evrim Teorisi dersi veren bir hoca olarak öğrencilerinizin derslerdeki tutumlarını anlatabilir misiniz?
Öğrenciler ilk ve orta eğitimleri sırasında yaratılış görüşüne sahip öğretmenler tarafından eğitilmişlerse, evrim dersinden geçer not alabilmelerine karşın görüşlerini değiştirmek güç oluyor. Benim derslerimde oldukça iyi. Evrimi kabul etmeyenler tek tük çıkabiliyor. Örneğin iki yıl önce tamamen yaratılışçı görüşleri savunan bir öğrencim vardı. Şunu da belirtmeliyim ki evrim, üniversitelerde nispeten özgürce tartışılabiliyor ama basından izlediğimiz kadarıyla evrimden söz eden ilköğretim öğretmenleri sürgün ediliyor, haklarında soruşturma açılıyor, maaş kesme cezasına çarptırılıyor. Tabii bu da diğer öğretmenler üzerinde büyük bir korku ve baskı oluşturuyor. Böyle bir ortamda Evrim Kuramı’nı tartışmakta kendilerini özgür hissedemiyorlar.

Bütün öğretmenlere ve öğretmen adaylarına eğitim vermek, evrimi onlara tekrar anlatmak lazım. Şimdiki durumda öğretmenler, genelde eğitildikleri süre içinde evrim konusunu çok net öğrenmiyorlar. O nedenle eğitimini almadan mezun oluyorlar. Kulaktan dolma bazı bilgileri olabiliyor. Öte yandan bilim adamları arasında ‘Evrim Kuramı geçerli mi değil mi’ diye bir tartışma yok. Hepsi evrim teorisinin bilimsel geçerliliği konusunda hemfikir. Dinci kesimden bazı insanlar çıkıp, “evrim olmamıştır” diyor. Dinsel kaygılarla evrimin gerçekliğine itiraz eden kimseler nedeniyle tartışma varmış gibi görünüyor. Bilimsel tartışmalar evrimin gerçekliği üzerinde değil, nasıl olduğu üzerinde yapılıyor. Dinle bilimin karşı karşıya getirilerek aralarında bir tartışma varmış görüntüsü yaratmak son derece yanlış. Bu iki alan birbirlerinden ayrı boyutlardadır. Bunları tek boyuta indirmek ne bilime ne de dine yarar sağlar.

(Boğaziçi Üniversitesi İlköğretim Fen Bilgisi Öğretmenliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Emine Erktin):

BİLİM DEĞİL, ÖĞRETİM DERSİ OLACAK
Fen Bilgisi öğretmen adaylarına Evrim Teorisi’ni öğretiyor musunuz?

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİ EVRİM FİKRİNE NEDEN UZAK ? 289388

Aslında temel biyoloji derslerini alıyorlar ancak birkaç senedir müfredatımızda değişiklikler söz konusu. Bu dönem yeni bir ders açıyoruz. ‘Fen öğretiminde kritik konular’ adlı bir ders bu. Bu derste Evrim Kuramı’nı öğrenecek ve tartışacaklar. Öğretmenlerin yeterli bilgiye sahip olmadıklarının biz de farkındayız. Öğretmen adaylarına bu dersi açarak daha donanımlı hale gelmelerini hedefliyoruz. Hepsi Evrim Teorisi’nin nasıl öğretilmesi gerektiği üzerinde çalışacaklar. Ancak bunu bir bilim dersi olarak değil, bir öğretim dersi olarak düşündük. Uygulamasına önümüzdeki dönem başlamak istiyoruz.

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 5221
Kayıt tarihi : 27/01/08

https://zeka.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİ EVRİM FİKRİNE NEDEN UZAK ? Empty Harun Yahya safsatası ve evrim gerçeği

Mesaj  Admin Paz Ekim 05, 2008 1:47 am

’Harun Yahya safsatası ve evrim gerçeği’


"BİLİM ve Gelecek", "Bilim ve Ütopya" adlı iki dergi yayınlanıyor Türkiye’de.

Bu iki dergi son yıllarda "evrim" ve "yaşamın tarihi" konularında özel sayılar yayınlıyor. Bu yayınların amacı Cumhuriyet’in temel değerlerinden olan "bilimsel görüş"ü savunmak.

Bilindiği gibi Harun Yahya adıyla yayınlar yapan Adnan Hoca, bilimin bulgularını, bilimsel gerçekleri dinsel bilgi ile açıklayan yayınlar yapıyor. Bu yayınlar Türkiye’de sınırlı bir taraftar bulmasına karşın dünyada ciddiye alınmıyor. Örneğin, Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hoşgörüyle karşılanan Yaratılış Atlası’nın Avrupa ülkelerinde dağıtılmasına izin verilmedi.

Varlık ve varoluşu dine dayalı bilimsel görüşle açıklamaya çalışan safsata, ABD kaynaklı "Akıllı Tasarımcılık" adı altında sunuluyor.

BİR ARAŞTIRMA

30.07.08 tarihli Sabah Gazetesi’nin yayınladığı bir haberi sizlere aktarmak istiyorum: "Muğla Eğitim Fakültesi’nin yaptırdığı bir araştırmaya göre, biyoloji öğretmenleri evrim teorisine mesafeli duruyor. Geleceğin biyoloji öğretmenlerinin yüzde 43’ü evrimin bilimsel geçerliliği olan bir teori olduğunu düşünürken, öğretmen adaylarının yüzde 30’u bu konuda kararsız. Evrim teorisine katılmadığını beyan eden öğretmenlerin oranı ise yüzde 16."

Oysa Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesinde, Türk milli eğitiminin genel amacının Türk milletinin bütün bireylerini "hür ve bilimsel düşünme gücüne değer veren kişiler olarak yetiştirmek" olduğu yazıyor.

DARWIN OLGUSU

Bilim dünyasında, Darwin’in Evrim Teorisi artık bir olgu olarak kabul ediliyor. Özellikle biyoloji ve tıp alanında yapılan bulgular Evrim Teorisi’ni doğrulamakta.

Ayrıca İngiliz Kilisesi, Charles Darwin’in düşüncelerini "aşırı savunmacı ve duygusal" davranarak reddettiği gerekçesiyle Darwin’den özür dilemekte. Kilise artık Kopernikus’un, Galileo Galilei’nin ve Bruno’nun astronomiyle ilgili teorilerine karşı değil.

Ama Türkiye’de Evrim Teorisi’ne karşı olan Yaratılış dogmasının okullarda birlikte öğretilmesi isteniyor; bu dogmanın din derslerinde öğretilmesiyle yetinilmiyor, bir de (Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı olarak) biyoloji derslerinde öğretilmesi isteniyor.

Size bu konuda bilim adamları tarafından yayınlanan "Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği" (Bilim ve Gelecek Kitaplığı) salık vereceğim.

DÜNYA DÜZ MÜ!

Bilimi dinin sınavına, dini bilimin sınavına sokmak saçmalıktır. Bilimi dinselleştirmek, dini inancı bilimselleştirmek de delice bir saçmalıktır. Saçmalıktır, ama din yobazları bu türden saçmalıkları adım başı yapmaktalar.

Aklı başında din adamları, din ve bilimin iki ayrı alan olduğunu, bu iki alanın birbirine karıştırılmaması gerektiğini söylüyorlar ve çok iyi ediyorlar. Bilim adamları Tevrat, İncil ve Kuran’ı bilimsel değerlerle inceleyecek olurlarsa toplumda huzur kalmaz. Müslüman din adamlarının Kuran’da dünyanın düz olduğunun yazılı olduğunu savunduğunu biliyor musunuz? "Tanrı’nın yeryüzünü düz olarak, gökleri de muhafazalı bir tavan şeklinde yaratması, insanların geniş yollarda yürüyerek kolaylıkla seyir ve seferlerde bulunmalarını sağlamak içindir. Tanrı bunu kitabında açıklar." (Taberi, "Milletler ve Hükümdarlar Tarihi", Cilt 1, S.3)

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 5221
Kayıt tarihi : 27/01/08

https://zeka.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz