ZEKAKÜBÜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

fıkralar..........

Aşağa gitmek

fıkralar.......... Empty fıkralar..........

Mesaj  Admin Perş. Şub. 07, 2008 3:13 am

sunny Olay İzmir'de bir belediye otobüsünde geçiyor.Yaşlı bir amca elinde bastonuyla kalabalık bir otobüse biniyor.Oturacak yer yok.Bastonunu yere vura vura ortalara doğru ilerliyor.Taa arkaya kadar gidiyor ama kimse tınmıyor...Baston tıklamasından rahatsız olan gencin biri yüksek sesle bağırıyor amcaya:''Dede, şu bastonunun altına keşke lastik taksaydın, bu kadar ses çıkarmaz, biz de rahat ederdik.''Bütün gözler gence dikilirken yaşlı adam istifini bozmadan,otobüsü kahkahaya boğacak cümleyi patlatıyor:''17-18 sene evvel o lastiği baban taksaydı biz şimdi rhat ederdik.... Very Happy
What a Face Bush ölmüş, cehenneme gitmiş.Zebanibaşı:''Amerikadan gelenler için özel bölümümüz var.Ama üç kişilik.Hepsi de dolu.Senin günahın hepsinden fazla olduğu için seçme şansı senin olacak.Birini affet, yerine sen geç.''Bush ilk hücreye girmiş, bakmış,Nixon elinde balyozla taş kırıyor, başında da bir Vietnamlı onu kamçılıyor.''Yok'' demiş,''Benim zaten omuzum ağrıyor, taş kıramam.'' İkinci hücrede babası Bush'u bulmuş.Irak savaşı ardından petrole bulanmış Körfez suyundan bir havuza dalıyor,tam çıkınca bir daha dalmak zorunda kalıyor.''Aman'' demiş Bush.Gözü korkmuş.''Benim yüzmekle aram öteden beri iyi değildir.''Üçüncü hücrede Clinton varmış.Bir yatağa İsa vaziyetinde çırılçıplak bağlanmış ve Monica'da yatakta Clintin'a en iyi bildiği işi yapıyor.Bush'un ağzı kulaklarına varmış:''Tamam'' demiş. ''Bu cezayı kabul ediyorum.''Zebanibaşı bir tuhaf bakmış:''Emin misin?' diye sormuş.''Eminim'' demiş Bush.Zebani ''Sen bilirsin'' diye kafasını sallamış,sonra hücrenin kapısını açıp bağırmış:''Tamam Monica, cezan bitti, serbestsin..''
pirat Yağmurlu bir günde taksiyle yol alamakta olan iyi giyimli bir adam gitmek istediği yere gelince taksiyi durdurup parayı öder ve tam kaldırıma adımını atacakken, arkadan gelen başka bir taksi yoldaki lakede birikmiş olan çamurlu suyu üzerine sıçratır.Pahallı takım elbise mahvolmuştur.Bu duruma çok içerler ve trafikteki konvoy nedeniyle yavaş yavaş uzaklaşmakta olan taksiciden intikam almaya karar verir.Zaten taksi de 40-50 metre ötedeki taksi durağına yanaşır ve sıradaki taksilerin arkasına girer.Bunu gören adam hemen taksi durağına gider ve en öndeki arabanın kapısını açıp şöföre:''Havaalanına gitmek istiyorum ama sizden bir ricam daha olacak.'' der.Havaalanı lafını duyan şöför ''Eh bu günü de kurtardık ''diye düşünür ve ''Tabi efendim.Nedir arzunuz?''diye sorar.Adam:''İlk defa uçağa bineceğim için çok stresliyim.Biraz rahatlamam gerekiyor.Havaalanına yaklaşınca arabayı beş dakika kenara çekip benimkini ağzınıza alır mısınız?''diye sorar.Şöför çok sinirlenir ve adamı kovar.O da bir arkadaki taksinin kapısını açıp aynı şeyi teklif eder ve ordanda kovalanır.Bir arkadaki, bir arkadaki derken hep aynı cevabı alır.Sıra en arkadaki ,üzerine çamur sıçratan taksiye gelir.Kapıyı açar ve şöföre 'Havaalanına çek lütfen...!'' der ve diğerlerinin meraklı bakışları altında binip gider...
cheers Temel Amerikaya gitmiş.Gel zaman git zaman karısını çok özlemiş.Hem anasına , hem de karısına mektup yazmış.Amerika usulünde çırılçıplak boydan bir de fotoğraf çektirmiş.İkiye bölüp üst tarafı anasına , alt tarafı da karısına göndermiş..!Ancak bizim Temel resimleri karıştırmış meğer göndermeden önce..!Mektubu alan karısı okumuş, sevinmiş, resmi öpmüş.Sıra anasına gelmiş.Mektubu zar zor okumuş ta , ee yaşlı kadın malum, yakınlaştırmış ,uzaklaştırmış resimden bir şey anlamamış.Bakmış bakmış ve hemen oğluna telgraf çekmiş:''Ula Temel,sağaa gaç gere dedum,saçlarını ortadan ayırma, burnun çok uzun kalii diyeserbestsin..!''
pale Yaşlıca , ancak kadınların yaşlanabileceği kadar yaşlı bir hanıma bir türlü teşhis konulamıyor.Kadıncağız 28 gündür hastahanede yatmakta ve hiçbir sonuç yok.Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hastahanelerinde garip bir hiyerarşi vardır.Ord.Prof. başta.arkasında doçentler,sonrasında baş asistanlar ve bir iki parlak öğrenci üçgen düzende visitlere uçarak giderler.Yine böyle bir gün ve tam kadro hastanın başında.Ord.Prof. sorar:''Radyolojik tetkikler.?''Hemen filmler ışıklı panoya yansıtılır.Sert ve kararlı bir ses:''EKG..?''Derhal trase hocanın önüne serilir.''Eforlusu..?''O da açılır hemen hocanın önüne...''Laboratuar tetkikleri.?''Her şey önceden hazırlanmıştır..''Elektroansefalografi?'' ''Buyurun hocam..''''Emar..?'' ''Dışarıda çektirilmiş.''Efor da konulur büyük patronun önüne..''Sintografi, anjiyo...'' derken büyük şef sorar:''Scan oldu mu..?''Kadından gelen cılız bir ses:''Bi onu yapmadılar..''
rendeer Oldukça ünlü ve çok meşgul bir avukat hanım,işe gitmeden önce evde küçük oğlunu bırakacağı dadıyı beklerken telefonu çalıyor ve dadının o gün gelemiyeceğini öğreniyor.Çocuğun evde yalnız kalması mümkün değil;kendisi de acilen mahkemeye yetişmesi lazım.Baba da şehrin öbür ucundaki bürosuna gitmek üzere sabahın köründe yola çıkmış.Çaresiz çocuğu alıp mahalledeki taksi durağına gidiyor, kocasının iş adresini yazıp şöföre veriyor,telefonu açıp vaziyeti kocasına anlatıyor.Baba ; üzülme karıcığım .Benim çok işim yok bugün.Oğlumuzla ilgilenebilirim ama oğlumuzun durumunu taksiciye anlat ki adamcağız bunalmasın.Yol da kısa sayılmaz...Bunun üzerine avukat hanım şöföre dönüp;''oğlumuz biraz problemlidir.Kendi kendine konuşur.Siz ona ne söylerse söylesin hiç aldırmayın.Babasına teslim edin.'' der.Çocuk geçer arkaya kurulur ve yola çıkarlar .Epey biyol alırlar.Bu arada şöför dikiz aynasından çocuğu kesmekte ve allah allah,kadın niye öyle söyledi ki, yavrucağın hiç sesi çıkmıyo, tam tersi uslu mu uslu diye düşünürken , çocuk konuşmaya başlıyor:''Eğer annem doktor olsaydı babam da doktor olurdu.Ben de doktor olurdum;eğer annem öğretmen olsaydı babam da öğretmen olurdu, ben de öğretmen olurdum;eğer annem mühendis olsaydı babam da mühendis olurdu, bende mühendis olurdum.........''diye hiç durmadan sıralamaya başlıyor.Adamcağız da ya sabırlar çekmeye başlıyor..çocuk duracak gibi değil..Adamcağız artık dayanamıyor ve arabayı kenara çekip arkaya dönüyor ve öfkeyle :''Ulan piç kurusu anan orospu baban puşt olsaydı sen ne olurdun ''diye bağırıyor.Çocuk sırıtarak gayet soğukkanlı bir sesle TAKSİCİ diye cevap veriyor
What a Face Bir İngiliz doktor diyor ki:Tıp bilmi bizde öyle ilerledi ki, bir adamın beynini aldık, bir başkasına koyduk.Altı hafta sonra iş arayacak hale getirdik.Alman doktor diyor ki:Bu hiç bir şey değil;biz bir adamın beynini çıkartıp başkasına koyduk ve 4 haftada savaşa hazır hale getirdik.Amerikalı doktor da: Beyler siz çok geridesiniz,diyor.Biz Teksastan bir beyinsizi aldık, Beyaz Saraya koyduk.Şimdi ülkenin yarısı iş arıyor,yarısı da savaşa hazırlanıyor..!

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 5221
Kayıt tarihi : 27/01/08

https://zeka.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz