ÇAY MI, KAHVE Mİ?
1 sayfadaki 1 sayfası
ÇAY MI, KAHVE Mİ?
ALINTI
Çay şefkattir, dostluktur, güvendir. Kahve ise sevgidir, ilişkidir,
heyecandır… Çay ne kadar dışa dönük ise, kahve de gitgide o kadar
içe dönük bir keyif içeceğidir.
[img][/img]
Kahveyle çayı birbirinden en kesin ve keskin biçimde nasıl ayırırız?
Öpüşünce birbirimize geçirdiğimiz ağzımızdaki kahve tadıdır. Çaydan
geriye kalan ise sohbetimizin tadıdır.
Kahve kokudur… Önce koku. Kahveyi dilden damaktan önce burun
sever. Kimileri “kokulu” çayı çaydan saymaz. Oysa kokusuz kahve
kahveden sayılmaz.
[img][/img]
Fakat gözün arzularını ve keyiflerini de yabana atmamalyız.Fincanın
üzerinden kahveye; o kara kuyuya bakıp başı dönmeyen, yükseklik
korkusuna kapılmayan var mıdır?..
Hayatın ilk bakışta sıradan gibi gözüken ama güzel sürprizlere açık
çaları vardır. Kimi zaman insan sesine bürünür bu çağrılar:
[img][/img]
Bunlardan biri “Hadi, şöyle bir çay içelim”dir. Öteki ise daha
ılıktır, daha derindendir: “Gel, bir kahve iç! Sonra gidersin…”
Nasıl ince belli çay bardaklarını avuçlarımızla kavramak sadece
bedenimizi değil, üşümü ruhlarımızı da ısıtırsa… Değil kahve
içmek; kahve içmeyi istemek bile bizi hem kendimizle hem de hayatla
bir an için bile olsa barıştırır.
Haa, bir de ‘ben çay içmem!’, ‘ben kahve sevmem..’ diyenler var…
Onların aslinda neyi sevmedikleri ve hayatın hangi tadlarını
ıskaladıklarını gördünüz herhalde.
[img][/img]
Çay şefkattir, dostluktur, güvendir. Kahve ise sevgidir, ilişkidir,
heyecandır… Çay ne kadar dışa dönük ise, kahve de gitgide o kadar
içe dönük bir keyif içeceğidir.
[img][/img]
Kahveyle çayı birbirinden en kesin ve keskin biçimde nasıl ayırırız?
Öpüşünce birbirimize geçirdiğimiz ağzımızdaki kahve tadıdır. Çaydan
geriye kalan ise sohbetimizin tadıdır.
Kahve kokudur… Önce koku. Kahveyi dilden damaktan önce burun
sever. Kimileri “kokulu” çayı çaydan saymaz. Oysa kokusuz kahve
kahveden sayılmaz.
[img][/img]
Fakat gözün arzularını ve keyiflerini de yabana atmamalyız.Fincanın
üzerinden kahveye; o kara kuyuya bakıp başı dönmeyen, yükseklik
korkusuna kapılmayan var mıdır?..
Hayatın ilk bakışta sıradan gibi gözüken ama güzel sürprizlere açık
çaları vardır. Kimi zaman insan sesine bürünür bu çağrılar:
[img][/img]
Bunlardan biri “Hadi, şöyle bir çay içelim”dir. Öteki ise daha
ılıktır, daha derindendir: “Gel, bir kahve iç! Sonra gidersin…”
Nasıl ince belli çay bardaklarını avuçlarımızla kavramak sadece
bedenimizi değil, üşümü ruhlarımızı da ısıtırsa… Değil kahve
içmek; kahve içmeyi istemek bile bizi hem kendimizle hem de hayatla
bir an için bile olsa barıştırır.
Haa, bir de ‘ben çay içmem!’, ‘ben kahve sevmem..’ diyenler var…
Onların aslinda neyi sevmedikleri ve hayatın hangi tadlarını
ıskaladıklarını gördünüz herhalde.
[img][/img]
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz