ZEKAKÜBÜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

bir fincan kahvenin

Aşağa gitmek

bir fincan kahvenin Empty bir fincan kahvenin

Mesaj  Admin C.tesi Şub. 09, 2008 5:36 am

Eskiden, bizim ecdadımız, sözlerinde, sohbetlerinde, birbirleriyle olan münasebetlerinde pek muhabbetli olurlar , şiirlerle konuşup nağmelerle anlaşmaya özen gösterirlerdi...

Günlük olarak kullandıkları kelime sayısı, iki bini bulurdu.

Eee tabiî ki şiirlerle konuşup nağmelerle anlaşan insanların kelime dağarcığı da dolu olmalı ki,dudaklarda da güzel sözler terennüm etsin.

Ancak günümüz deki, günlük konuşulan ve kullanılan kelime sayısı üç yüzü bile geçemiyor.

Daha çok, argolaşan ve her kelimeye de argoca anlamlar yüklenen bir Türkçe haline getirildi.

Böylece gittikçede dilimizde kısırlaşıyor. [wacko9

Bakınız, bir kahve tiryakisi yaşlıyla, garson arasındaki geçen şiirli nağmeli konuşmaya:

Bir gün, beş paraya içilen kahveye zam gelir ve on para olur.

Kıraathanenin, her sabah gelip bir fincan kahvesini içip yanına da beş para bırakıp giden devamlı müşterisi, bir yaşlı zat vardı.

Garson sabah erkenden Kıraathaneyi açar hazırlığını yapar müşterilerini bekler.

Tabi kahvede artık zamlı satılacaktır.

İlk müşteri yine malum yaşlı zat çıkıp gelir. Her zamanki olduğu gibi, garson hiç bir şey söylemeden bu zatın kahvesini ikram eder.

Ve geriye çekilir kahvesini bitirmesini bekler.

Kahvesini içen yaşlı zat yine beş para bırakıp kalkarken, garson oradan ses lenir ve zam geldiğini şöyle anlatmak ister.

Bey Amca ,

Kahve yemenden gelir yolları ırak,
Beş para yetmiyor on para bırak.

Yaşlı zat bastonuna dayanak doğrulur, zammı şöyle protesto eder.

Garson efendi,

Kahve yemenden gelir yolları sapa,
Beş para yetmiyorsa kahveni kapa. der.

Onlar ne güzel anlaşırlarmış işte böylesine. Kimse kimseyi kırmamaya, dökme meye özen gösterirmiş.

O güzelim kahveler için vecizeler söylenmiş, kahveler yudumlanırken nede güzel muhabbetler edilirmiş.

Arkasından ;

Gönül ne kahve ister ne kahvehane,
Gönül sohbet ister kahve bahane,

diye de eklerlermiş o güzelim muhabbetlerin arkasından.
Boşuna da söylememişler bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır diye.
Aslında kahveyi de hatırlı kılan o gönül sohbetleriymiş.

Şimdiki kahvelerin niye kırk saniye hatırı olmuyor.

Çünkü kahveyi hatırlı kılan, onun yanındaki yapılan gönül sohbetleriydi.
Aaah hey gidi güzel günler demekten de insan kendisini alamıyor

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 5221
Kayıt tarihi : 27/01/08

https://zeka.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz