ZEKAKÜBÜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Burası Agora Meyhanesi

Aşağa gitmek

Burası Agora Meyhanesi Empty Burası Agora Meyhanesi

Mesaj  Admin Paz Haz. 14, 2009 3:31 pm

ALINTI

'Burası Agora Meyhanesi, burda yaşar aşkların en şahanesi, en divanesi' şarkısını kim bilmez. Peki ya bu sözleri

kimin yazdığını? Bu sorunun cevabı birincisi kadar kolay değil. Üstelik Zeki Müren'den Behiye Aksoy'a pek çok

ünlünün seslendirdiği bu şarkının sözlerini herkes kendince değiştirmiş, yeni mısralar ekleyip çıkartmışsa.

Şarkının sözleri ilk kez 1959'da Ege Ekspres gazetesinde yayınlanmış ve ağızdan ağıza yayılırken ilk hali unutulup

gitmiş. Agora Meyhanesi'nin hikayesini 43 yıl sonra, Balat'ta restorasyonu süren Agora Meyhanesi'nde şairi Dr.

Onur Şenli'den dinledik.


1959'da şiiri yazarken İstanbul'da Agora Meyhanesi diye bir yer olduğunu bilmiyormuş. Bu meyhanenin sekiz köşeli

olduğundan ve şair Özdemir Asaf'ın meyhanenin sekiz ayrı köşesine sekiz ayrı şiir yazdığından da haberi yokmuş.

Hristo Hristodulos'un dedesinin bu meyhaneyi 1890'da açtığından, içinde tam 286 film çevrildiğinden de bihabermiş

Onur Şenli.

Geçtiğimiz yıl, İstanbul'da bir toplantı sırasında Aysel Gürel, Balat'taki Agora Meyhanesi'nden söz edince

öğrenmiş varlığını ve eşi Kıymet (Unutma) Hanım'la birlikte aynı gün soluğu meyhanede almış. Karşısında şiirinde

anlattığı meyhanenin aynısını bulunca şaşkına dönmüş. Aynı günlerde Ahmet Selçuk Agora Meyhanesi şiirini

çıkaracağı kasete almak için izin istemiş. Şenli, şiirini eksiksiz okuma kaydıyla olur, demiş. Bu sefer de CD

piyasaya çıktığında İlkan'ın şiiri eksik değil fazla okuduğunu, yani orijinal metni kendi 'katkılarıyla' süslediğini

görmüş. Onur Bey, ''Herkesten beklerdim ama bir şairden asla.'' diyor ve bir tazminat davası daha açmaya

hazırlanıyor...


İLK TEBRİK EDEN ARKADAŞI AHMET NECDET SEZER OLDU

Takvimler 4 Nisan 1953'ü gösterdiğinde Türkiye, Çanakkale'de bir İsveç
şilebine çarpan Dumlupınar denizaltısıyla denize gömülen 81 denizci için
ağlıyordu. Şenli ailesinin evinde de herkes gözyaşları içindeydi. Bir tek 13
yaşındaki Onur ağlamıyordu.
``Ben o sırada gözyaşlarımı kağıda akıtıyordum'' diyor. Afyon Lisesi'nde
yapılan anma töreninde Onur Şenli yazdığı şiiri tekrar tekrar okumuştu.
Tören sonunda yanına gelen sınıf arkadaşı Ahmet Necdet Sezer, Onur'un
boynuna sarılmış tebrik etmişti.
Böylece ilk şiir ortaya çıkmış ve Onur Şenli ismi önce Afyon sonra da bütün
ülkede duyulmuştu. İstanbul'a giden genç Onur önce Vefa Lisesi sonra da Ege
Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girdi ama aklı fikri şiirde ve yazıdaydı.
Agora Meyhanesi'nin hikayesi de işte o günlerde başladı.


BABAMIN ARKADAŞININ KIZINA O GECE TUTULDUM

Onur Şenli'yi en çok etkileyen kişi babasıydı. Üsküdar Musiki Cemiyeti'nin
kurucularından biri olan Sabahattin Şenli, çok güzel şarkı söylermiş.
Selahattin Pınar'ın da yakın arkadaşı olan Sabahattin Bey, engin müzik
bilgisini Onur'a da aktarmış. Babasının bir arkadaşının lise son sınıfta
okuyan çok güzel bir kızı varmış. Bir akşam, babası Onur'u göstererek
``Bizim çocuğun sesi çok güzeldir, size bir
şarkı söylesin'' deyince, kızın babası da ``Bizim kızın da sesi güzeldir,
Onur bir şarkı okursa kızımız da size bir tango seslendirir'' diye karşılık
vermiş.
``Gece gündüz aklımdan çıkmayan kızın gözlerinin içine bakarak, sözleri
Mustafa Nafiz Irmak'a ait olan Selahattin Pınar'ın bir şarkısını okumaya
başladım:
'Anladım sevmeyeceksin beni sen nazlı çiçek / Hasta gönlüm yine hicranını
yalnız çekecek.' Tabii devir tango devri olduğu için o güzel kız benim
gözlerimin
içine bakarak okumaya başladı: 'Seni sevmem de haksız / Sevdim demem de
haksız / Fakat neden insafsız...
Şarkılar bitince evde derin bir sessizlik oldu. Ben çıkıp gittim. Ertesi gün
onlar da yazlığa taşındılar. Günlerce evlerinin önünden geçtim ama o bir
türlü dönmedi. Sonunda birgün penceresinin altından geçerken önüme bir kağıt
düştü. 'Onur Bey, sizi Gündoğdu'daki
Sisi Pastanesi'nde bekliyorum' diyordu. Soluğu pastanede aldım ama randevuya
başkası geldi. Bu, sevdiğim kızın komşusuydu. Bana, 'Aylardır sizi
seviyorum' deyince şaşırdım. 'Ama ben başkasına aşığım' diye itiraz ettim.
Baktım ki onuru kırılıyor, birkaç güzel söz söyleyip, olayı yumuşatarak
yanından ayrıldım. Fakat, sevdiğim kız ertesi gün İzmir'e
gelmiş ve pastanedeki buluşma kendisine yalan yanlış aktarılmıştı. Ne yapıp,
neylediysem ikna edemedim.
Telefonlarıma çıkmadı, ortadan kayboldu, beni görünce yolunu değiştirdi.
Olmadı.''

HATIRA DEFTERLERİNİN VAZGEÇİLMEZ ŞİİRİ OLDU

Aşk yarasıyla kıvranan genç adam teselliyi İzmir'in Agora semtindeki salaş
meyhanelerde aramaya başlamış. Bir gece Agora'da içtikten sonra eve gelmiş
ve sevdiği kıza bir mektup yazmaya koyulmuş:``Sana bu satırları, bir
sonbahar gecesinin felç olmuş köşesinden yazıyorum...'' diye başlamış.
İlerledikçe yazdığının bir şiir olduğunu farketmiş. Böylece ünlü Agora
Meyhanesi ortaya çıkmış. Dikkat ettiyseniz 'esas kız'ın adını anmadık. Çünkü
Onur Bey, İzmirli bir gazete patronunun eşi olan ilk göz ağrısının ismini
zikretmek istemediğini söyledi.
Şiire o günlerde adet olduğu üzre İngilizce bir başlık koymuş: ``The Night,
Wine and Love'' yani ``Gece, Şarap ve Aşk''. Şiir fakültede yayınlanan
Neşter adlı dergide yayınlanmak üzereyken matbaada Ege Ekspres'in kültür
sayfaları editörü Şadan Gökovalı görmüş. Dergi yayına girmeden önce şiirin
başlığını Agora Meyhanesi olarak değiştirip gazetede yayınlamış. Şiir
yayınlanır yayınlanmaz genç kızların hatıra defterlerine girmeye, mısraları
duvar yazısı olmaya başlamış.

GÖNÜL YAZAR'DAN 66 BİN LİRA TAZMİNAT ALDIM

Tıbbiyeyi tamamen boşlayıp 1968'de Ege Ekspres'te tam gün gazetecilik
yapmaya başladığı günlerde İstanbul'dan gelen bir yakını, ``Senin şiir şarkı
olmuş, Gönül Yazar plağa okumuş ama plakta söz ve müzik İsmet Nedim''
yazıyor demiş. Devrin ünlü
bestecilerinden biri olan İsmet Nedim'in kendi eserini bestelemiş olması
Onur Bey'in hoşuna gitmiş ama adından söz edilmemesine çok içerlemiş. İki
gün sonra
Gönül Yazar'ın ağzından verilen gazete ilanı kızgınlığını arttırmış:
``Değerli bestekar İsmet Nedim'in benim için bestelediği, merhum aktör Suphi
Kaner'in sözlerini benim için yazdığı Agora Meyhanesi'ni Arya Plakları'na
okudum.'' Sabrı taşan Onur Şenli, 20 bin lira maddi, 30 bin lira manevi
olmak üzere toplam 50 bin lira tazminat talebinde
bulunduğunu belirten dilekçesini mahkemeye vermiş.
Ertesi gün çıkan bütün gazeteler davadan söz ediyorlarmış. Bir müddet sonra
besteci İsmet Nedim İzmir'e gelmiş. Onur Şenli, adını gizleyerek gazeteci
kimliğiyle İsmet Nedim'den söyleşi için randevu almış.
Söz dönüp dolaşıp Agora Meyhanesi'ne gelince Nedim,
``Yahu ben bunun bir yazarı olduğunu bilmiyordum. Bana bu şiiri imzasız
olarak getirdiler ve benim de hoşuma gidince besteyi yaptım. Oysa tıbbiyede
okuyan genç bir
adamın şiiriymiş'' deyince Onur Bey, ``O genç adam benim efendim'' diye
yanıt vermiş. Ama bir uzlaşma sağlamak mümkün olmamış. Dava senelerce
sürmüş.
Mahkeme 1972'de faizleriyle birlikte 66 bin liralık bir cezayı onaylamış.
Ama davalıların bir kısmı yerinde bulunamadığı için para Gönül Yazar'dan
tahsil edilmiş.






Agora Meyhanesi

Sana bu satırları
Bir sonbahar gecesinin
Felç olmuş köşesinden yazıyorum
Beşyüz mumluk ampullerin karanlığında
Saatlerdir boşalan kadehlere
Şarkılarını dolduruyorum
Tabağımdaki her zeytin tanesine
``Simsiyah Bakışların'ı koyuyorum
Ve kaldırıp kadehimi
Bu rezilcesine yaşamaların şerefine içiyorum.
Burası Agora Meyhanesi
Burada yaşar aşkların en madarası
Ve en şahanesi
Burada saçların her teline bir galon içilir
Gözlerin her rengine bir şarkı seçilir
Sen bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin
Bu sekiz köşeli meyhane seni bilir
Burası Agora Meyhanesi
Burası arzularını yitirmiş insanların dünyası...
Şimdi içimde sokak fenerlerinin yalnızlığı
Boşalan ellerimde kahreden bir hafiflik
Bu akşam umutlarımı meze yapıp içiyorsam
Elimde değil
Bu da bir nevi namuslu serserilik
Dışarda hafiften bir yağmur var
Bu gece benim gecem
Kadehlerde alaim-i semaların raksettiği
Gönlümde bütün dertlerin hora teptiği gece bu
Camlara vuran her damlada seni hatırlıyorum
Ve sana susuzluğumu
Birazdan şarkılar susar, kadehler boşalır
Umutlar tükenir, mezeler biter
Biraz sonra bir mavi ay doğar tepelerden
Bu sarhoş şehrin üstüne
Birazdan bu yağmur da diner
Sen bakma benim böyle delice efkarlandığıma
Mendilimdeki o kızıl lekeye de boş ver
Yarın gelir çamaşırcı kadın
Her şeyden habersiz onu da yıkar
Sen mesut ol yeter ki ben olmasam ne çıkar?
Dedim ya burası Agora Meyhanesi
Bir tek iyiliğin tüm kötülüklere meydan okuduğu yer
Burası Agora Meyhanesi
Burası kan tüküren mesut insanların dünyası


Dr. Onur Şenli

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 5221
Kayıt tarihi : 27/01/08

https://zeka.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Burası Agora Meyhanesi Empty MUAZZEZ ERSOY

Mesaj  Admin Paz Haz. 14, 2009 3:53 pm


Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 5221
Kayıt tarihi : 27/01/08

https://zeka.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz