ZEKAKÜBÜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

NEŞE ERDOK

Aşağa gitmek

NEŞE ERDOK Empty NEŞE ERDOK

Mesaj  Admin Çarş. Mart 17, 2010 6:51 am

Eczacıbaşı Sanal Müzesi, sanatçının kendi yapıt seçimleri ile oluşturulan Neş'e Erdok Retrospektif resim sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. DYO(1980), VAKKO(1981), Sedat Simavi (1986), NTV(1997) ödüllerinin yanısıra 2006'da Tüyap Art-İst Sanatçı Onur Ödülü'nün de sahibi olan, sanatçı ve öğretim üyesi olarak son dönem resim sanatımıza önemli katkıları bulunan sanatçının 90 dijital yapıt imgesinden oluşan sergisi, 15 Mart tarihinden itibaren http://www.sanalmuze.org adresinde izlenebilecek.

Neş'e Erdok, 1963 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü, Neşet Günal Atölyesi'nden mezun oldu. Daha sonra İspanya ve Fransa'da eğitim gördü. 1981'de profesör ünvanını alan sanatçı, halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
NEŞE ERDOK Saltan10

NEŞE ERDOK Otopor10
Otoportre - (Perçem Düştü, Kel Gözüktü, Ayaklar Suya Erdi), 1994, 180 x 150 cm, tuval üzerine yağlıboya

Mehmet Ergüven, sanatçının renkle olan ilişkisini şöyle anlatıyor: "... Erdok'un renkle ilişkisi desen ve ön çalışmalardan başlayıp belli dizelere kadar uzayan geniş bir yelpaze içinde farklı özellikler gösterir. Gerçi bizzat kendisinin de itiraf ettiği üzere, rengi genellikle ikinci planda ele alan bir yaklaşım söz konusudur çoğun: "Bende biçim daima ön plana çıkar. Renk ise biçime bağlı olan, ikinci derecede önemli bir öğedir." Ne var ki, burada altı çizilen öncelik sırasını saptırmadan doğru belirlemek gerekir: Erdok renge değil, renk israfına karşıdır esasen; renge tutumlu yaklaşım, izleyicinin imgelem gücüne duyulan saygının ifadesidir çünkü. Ayrıca, ikinci planda olmasına rağmen, rengin üstlendiği işlev hayati bir önem taşımaktadır. Nitekim, yine aynı söyleşide, Erdok'un bunu da açıkça dile getirdiğini görürüz: "(...) rengi, daha çok biçimin etkisini arttırmak, belki psikolojik bir etkiyi vurgulamak için kullanıyorum..."

NEŞE ERDOK Otopor11
"Otoportre (Zurbaran'a Saygı), 2006, 160 x 115 cm, tuval üzerine yağlıboya

Ergüven, sanatçıyı şu sözlerle anlatmaya devam ediyor: "... İlk günden bu yana portreye özel bir ilgi duyan Erdok, aslında her şeyi kendi portresine çevirerek resimle hesaplaşmıştır. Erdok'un, sınırları son derece net ve güçlü kişiliğiyle oluşan dünyası, kendisine rağmen çevrenin gizli odak noktasına dönüşünce, yeryüzü kendiliğinden ben'e teslim olmuştur. Öyle ki, bu kendine özgü dünyada cansız nesneler de sanatçının otoportresinden payına düşeni aldıktan sonra görünür hale gelirler - charisma, sonunda tamamıyla "kendi beni"nin uzantısında görünür kılmak üzere, nesneleri kuşatma yetisidir Erdok'ta. Bu noktada belli bir simitçi ya da ayakkabı boyacısından hareketle benzerlerinin prototipini yaratmak, sadece ilk adımdır burada; nihayi amaç ise canlı/cansız hemen herşeyin, özdeşliğini tamamen yaratıcı özneye borçlandığı bir dünya oluşturmaktır; çoğun açıklamakta zorlandığımız bu olgu, her örnekte tuval sathına damgasını vuran bir erdoklaşma sürecinin tezahürüdür esasen - resim yapmak, usul usul dünyayı Erdok'la paketlemeye dönüşmüştür böylece..."

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 5221
Kayıt tarihi : 27/01/08

https://zeka.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz