BU İLİMİZİ TANIDINIZ MI
1 sayfadaki 1 sayfası
BU İLİMİZİ TANIDINIZ MI
Kalesi, Fındık Üretimi, Hayırsız Ada, Şebinkarahisar Kalesi, Kümbet, Bektaş, Gölyanı, Kulakkaya ve Sisdağı Yaylaları, Aksu Şenlikleri, Pınarlar Şelalesi Aygır Gölü, Gedikkaya
GİRESUN
GİRESUN
Tirebolu Kalesi - Tirebolu / Giresun
Miletoslular tarafından kurulan şehir ismini üç şehir demek olan Tri-polis'ten almış. Bir görüşe göre şehir bu adı yanyana bulanan üç burun üzerine kurulu olmasından, diğer bir görüşe göre ise Sen-Jan Bedreme ve Andoz isimli üç kaleden dolayı almış. Sen Jan kalesi Tirebolu'nun merkezinde denize doğru uzanan yarımadanın üzerinde yeralmakta. Deniz içersinde ki doğal bir kaya üzerine kurulan kale, 13. yüzyıl geç Bizans dönemi yapılmıştır.
GİRESUN TİREBOLU TARİHİ YAPILAR
Şehirde Senjan (Merkez Kale) ve Bedrama adlarında iki tarihi kale bulunmaktadır. Merkez kale ilçe merkezinde sahilde bir yarımadacık üzerine inşa edilmiştir. Bedrama Kalesi 15 km. içeride Örenkaya köyünde bulunur.
Bunların dışında, hamam, Selimağa Çeşmesi, Gacan Çeşmesi, Siyamoğlu çeşmesi, Naibzade çeşmesi, Hasan Kapudan Çeşmesi, Çatal Çeşme ve Merkez kalede muhafaza edilen mezar taşlarıdır.
Özelliğini kaybetmemiş kemer köprüler, tarihi evler çokça mevcut olup, bu eserler turizm potansiyelini artır maktadır.
Yine Yılgın plajının açığında antik çağdan kaldığı sanılan fırın taşı ve delik taşı da dikkate değer eserlerdendir.
Yörede, yayla turizmini canlandırmak amacıyla Kazık-beli, Güvende, Yaşmaklı, Ağaçbaşı gibi yaylalarda şenlikler düzenlenmekte, yaz aylarında yoğun bir ziyaretçi görülmektedir.
Av turizmi yönünden de Karadeniz'in tipik yörelerindendir. Ördek, sülün, keklik gibi av hayvanlarının barındığı ilginç yerlere rastlamak çoğunlukla mümkündür.
Kültürel değerler, alışkanlıklar, gelenekler ve adetler yönünden Giresun il yöresi ile tamamen benzerlik gösteren uygulamalar vardır. Ünlü yemekleri arasında dikenu-cu kavurması, borasti, sakarcadan tava sayılabilir.
Ünlü türküleri arasında "hamamdan çıktım" en bilinenidir. Yaşmaklı Ağaçbaşı Efsanesi de ilginç hikayelerden birini oluşturur. Bu efsaneye göre, sür#uşu#nü çayıra yaymaya götüren çoban, yayladaki büyük çam ağaçlarının secdeye vardıklarını görür. Hayrete düşer. Bu inanılmaz olayı köylülere anlattığında kendisine inanmayacaklarını düşünerek, ağaçlardan en büyüğü ve çıkılması imkansız olan ağacın en tepesine belindeki yaşmağı bağlar.
Köylülere olan biteni anlatır. Gerçekten de köylüler kendisine inanmazlar. Sabahleyin ağacın yanına vardıklarında hayretler içinde kalırlar. Ucuna çıkılması imkansız olan ağaçta çobanın yaşmağı asılıdır. O günden sonra bu bölgeye "Yaşmaklı Ağaçbaşı Yaylası" adı verilir.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz