SEÇME FIKRALAR
1 sayfadaki 1 sayfası
SEÇME FIKRALAR
YA HABİBİ
Zengin bir Arap kalp ameliyatı geçirecekmiş. Doktorlar, ameliyat öncesi bir tedbir olarak bir miktar kan depolamak istemişler. Ama bu Arap’ın kanı çok nadir bir kan imiş. Bütün dünyayı arayıp taramışlar ve sonunda Kudüs'te yasayan bir Yahudi’de bu kanın olduğu anlaşılmış. Yahudi kan vermeye razı olmuş ve ameliyat da yapılmış.
Ameliyattan sonra zengin Arap, kendisine kan veren Yahudi’ye diye teşekkürleri ile beraber müthiş bir otomobil ve bir milyon dolar para yollamış.
Bir kaç ay sonra Arap’ın bir kere daha ameliyat olması icap etmiş. Doktorlar yine Yahudi'yi aramışlar ve Yahudi'de tekrar kan vereceğini söylemiş.
Arap yine ameliyat edilmiş. Ancak bu defa kendisine kan veren Yahudi ye bir teşekkür notu ile bir kutu Şam baklavası yollamış.
Çok daha kıymetli hediyeler ve para bekleyen Yahudi bu ise çok bozulmuş.
Kan verdiği Arap zenginine bir telefon açıp neden bu kadar cimri davrandığını sormuş.
Arap kahkahalar atarak su cevabi vermiş
-Ya habibi, gözümün nuru. Artık damarlarımda Yahudi kanı dolaşıyor!
****
AVUKAT DOKTOR PAPAZ
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç
yakın arkadaşını yanına cağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya
götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size
100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç
cebine koyuverin.
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra
doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını cağırarak onlara
itirafta bulunmuş:
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı, onun için 100 bin doların 20 bin
dolarını hastaneye sarffettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına
ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum
*****.
AMPUL NASIL ÇIKAR
Olayın kahramanları, iki üniversite ögrencisi...
Koyu geyik muhabbetinin
düğümlendiği durumlardan birinde,bu iki
kafadar bir iddiaya girer....
Delikanlılardan biri, odanın tavanında asılı olan ampulü ağzına tamamen
sığdırabileceğini iddia eder.... Evet yanlış okumadınız,
bildiğiniz 100 mumluk
ampulü... ve sığdırır da.
Ancak bir sorun vardir.Ampulü ağzından geri çıkaramamaktadır. Arkadaşı hayret eder bu nasil iş diye, o da
evdeki başka bir ampulü ağzına sokar ve tabiiki o da çikaramaz. Bunun üzerine iki kafadar
hastanenin yolunu tutmaya karar verirler. Ağızlarında ampul olduğu halde bir taksiye atlarlar. Konuşma zorluğu çekerek güya taksiciye dertlerini
anlatırlar.Taksici bir taraftan gülme krizi geçirirken bir taraftan da 'nasıl olur abi ya, uğraşsanız çıkar, bir
asılın şuna, şaka mı yapıyonuz ?'
diye söylenmektedir. Neyse akşamın bir
yarısında acile gelirler. Taksici ayrılır. Doktorlar çocukları
beklemeleri için bir odaya alir.Veeee,
aradan 15 dakika geçmeden taksici
kapıda görünür; tabii ağzında
bir ampulle. Amcam çocuklara inanmamıs, açık olan bir marketten
ampul almış ve
denemiştir !! Şimdi anladınız mı Ampul Partisi'nin Türkiye'de
nasıl iktidara
geldiğini?
BİR ŞEY OLMAZ DİYE HERKES DENEDİ VE GÖRDÜK
ÇIKARAMIYORUZ.
OY VERİRKEN İYİ DÜŞÜNÜN, AMPUL
BU SEFER
AĞZIMIZDAN ÇIKMIYOR...
YARIN ÖYLE BİR YERE GİRERKİ DOKTORA BİLE
GİDEMEZSİNİZ.
SEÇİMLERE AZ KALDI ,BİR DAHA SAKIN DENEMEYE
KALKMAYIN!!!.
NEYE BASMIŞ
Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş :
-Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir ayı çıkmaz mı?
Çifteyi doğrultacak vakit yok!..
Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya. Fakat ayı peşimde! Benden hızlı koşuyor.
Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim. O kadar yaklaşmıştı.
Derken ayının ayağı kaydı, yere düştü...
Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım. Ama ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti.Yine nefesi ensemde...
Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak.
Allahtan tam o sırada yine ayının ayağı kaydı, yere düştü.
Talih bana gülüyor!
Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar açtım.
Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar, ayı yine bana yetişti.Yine nefesi ensemde...Şansa bakın...
Ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış :
-Sen de çok yürekliymişsin kardeşim!...
Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim.
Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış :
-Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?
Zengin bir Arap kalp ameliyatı geçirecekmiş. Doktorlar, ameliyat öncesi bir tedbir olarak bir miktar kan depolamak istemişler. Ama bu Arap’ın kanı çok nadir bir kan imiş. Bütün dünyayı arayıp taramışlar ve sonunda Kudüs'te yasayan bir Yahudi’de bu kanın olduğu anlaşılmış. Yahudi kan vermeye razı olmuş ve ameliyat da yapılmış.
Ameliyattan sonra zengin Arap, kendisine kan veren Yahudi’ye diye teşekkürleri ile beraber müthiş bir otomobil ve bir milyon dolar para yollamış.
Bir kaç ay sonra Arap’ın bir kere daha ameliyat olması icap etmiş. Doktorlar yine Yahudi'yi aramışlar ve Yahudi'de tekrar kan vereceğini söylemiş.
Arap yine ameliyat edilmiş. Ancak bu defa kendisine kan veren Yahudi ye bir teşekkür notu ile bir kutu Şam baklavası yollamış.
Çok daha kıymetli hediyeler ve para bekleyen Yahudi bu ise çok bozulmuş.
Kan verdiği Arap zenginine bir telefon açıp neden bu kadar cimri davrandığını sormuş.
Arap kahkahalar atarak su cevabi vermiş
-Ya habibi, gözümün nuru. Artık damarlarımda Yahudi kanı dolaşıyor!
****
AVUKAT DOKTOR PAPAZ
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç
yakın arkadaşını yanına cağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya
götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size
100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç
cebine koyuverin.
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra
doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını cağırarak onlara
itirafta bulunmuş:
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı, onun için 100 bin doların 20 bin
dolarını hastaneye sarffettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına
ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum
*****.
AMPUL NASIL ÇIKAR
Olayın kahramanları, iki üniversite ögrencisi...
Koyu geyik muhabbetinin
düğümlendiği durumlardan birinde,bu iki
kafadar bir iddiaya girer....
Delikanlılardan biri, odanın tavanında asılı olan ampulü ağzına tamamen
sığdırabileceğini iddia eder.... Evet yanlış okumadınız,
bildiğiniz 100 mumluk
ampulü... ve sığdırır da.
Ancak bir sorun vardir.Ampulü ağzından geri çıkaramamaktadır. Arkadaşı hayret eder bu nasil iş diye, o da
evdeki başka bir ampulü ağzına sokar ve tabiiki o da çikaramaz. Bunun üzerine iki kafadar
hastanenin yolunu tutmaya karar verirler. Ağızlarında ampul olduğu halde bir taksiye atlarlar. Konuşma zorluğu çekerek güya taksiciye dertlerini
anlatırlar.Taksici bir taraftan gülme krizi geçirirken bir taraftan da 'nasıl olur abi ya, uğraşsanız çıkar, bir
asılın şuna, şaka mı yapıyonuz ?'
diye söylenmektedir. Neyse akşamın bir
yarısında acile gelirler. Taksici ayrılır. Doktorlar çocukları
beklemeleri için bir odaya alir.Veeee,
aradan 15 dakika geçmeden taksici
kapıda görünür; tabii ağzında
bir ampulle. Amcam çocuklara inanmamıs, açık olan bir marketten
ampul almış ve
denemiştir !! Şimdi anladınız mı Ampul Partisi'nin Türkiye'de
nasıl iktidara
geldiğini?
BİR ŞEY OLMAZ DİYE HERKES DENEDİ VE GÖRDÜK
ÇIKARAMIYORUZ.
OY VERİRKEN İYİ DÜŞÜNÜN, AMPUL
BU SEFER
AĞZIMIZDAN ÇIKMIYOR...
YARIN ÖYLE BİR YERE GİRERKİ DOKTORA BİLE
GİDEMEZSİNİZ.
SEÇİMLERE AZ KALDI ,BİR DAHA SAKIN DENEMEYE
KALKMAYIN!!!.
NEYE BASMIŞ
Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş :
-Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir ayı çıkmaz mı?
Çifteyi doğrultacak vakit yok!..
Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya. Fakat ayı peşimde! Benden hızlı koşuyor.
Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim. O kadar yaklaşmıştı.
Derken ayının ayağı kaydı, yere düştü...
Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım. Ama ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti.Yine nefesi ensemde...
Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak.
Allahtan tam o sırada yine ayının ayağı kaydı, yere düştü.
Talih bana gülüyor!
Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar açtım.
Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar, ayı yine bana yetişti.Yine nefesi ensemde...Şansa bakın...
Ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış :
-Sen de çok yürekliymişsin kardeşim!...
Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim.
Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış :
-Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz