ZEKAKÜBÜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

CURA / YILMAZ ÖZDİL

Aşağa gitmek

CURA / YILMAZ ÖZDİL Empty CURA / YILMAZ ÖZDİL

Mesaj  Admin Perş. Mart 15, 2012 12:56 am



Halk ozanıdır. Koca yürek... Anadolu’nun bağrından kopar, yolu Paris’e düşer. Bi başına. Karnı aç. Elleri cebinde dolaşırken, bakar ki, sokak çalgıcıları var, müzik yapıyorlar, para topluyorlar. Çöker bi köşeye, cura’sını tıngırdatmaya, yanık yanık söylemeye başlar:

“Aç kulaklarını dinle sözümü, yalan söz gerçeğe tuzak değil, insan hakkını hak bilen kişi, özünde nur doğar yalan ateşi, kamili taşlamak cahilin işi, cahilden kötülük hiç uzak değil...”
*
Tesadüfen ordan geçerken, durup, dinleyenler arasında Abidin Dino da vardır. Çağdaş Türk resminin öncülerinden, ressam, karikatürist, yazar, yönetmen... Entelektüel çevrede büyüyen, Robert Kolej mezunu, bizzat Mustafa Kemal tarafından resim ve sinema eğitimi için Rusya’ya gönderilen... ABD’de Fransa’da sergiler açan, Fransa Plastik Sanatlar Birliği Onursal Başkanı olan, Fransa Kültür Bakanlığı’ndan Altın Şövalye Nişanı alan, New York Dünya Sanat Sergisi Danışmanlığı yapan... Siyasi görüşleri nedeniyle ordan oraya sürgüne gönderilen Abidin Dino.
*
Tanışırlar... Kasketli, pala bıyıklı, buram buram Anadolu kokan ozan’ın kalacak yeri olmadığını öğrenir, koluna girer, evine davet eder. Dilbilimci, yazar, Paris Ulusal Bilim Merkezi’nde görev yapan, öğretim üyesi doçent eşi Güzin Dino, sofrayı kurar. Otururlar, sohbete koyulurlar. Laf lafı açar, ozan der ki, beni yarın çarşıya götürür müsünüz? Hayrola derler, ne lazımsa biz sana alalım... “Bale ayakkabısı alacağım” der! Dino’lar şoke olur. Kara yağız ozan, o şahane şivesiyle devam eder: “Benim oğlan balet de... Ona göndereceğim.”
*
Çünkü...
Nesimi Çimen’dir o.
*
Türkü derleyen, ilk plak çalışmasını 1964’te yapan, Almanya’da Fransa’da İsveç’te albümler çıkaran, dünyanın en önemli müzikhollerinde sahne alan, Türkiye’de ha bire gözaltına alınan, işkence gören, sürüm sürüm süründürülen, yılmayan, ömrünün sonuna kadar hiç sosyal güvencesi olmayan, yurtdışından gelen teliflerle mütevazı yaşamını sürdürmeye gayret eden... Sazın sözün, üç telli cura’nın ustası.
*
Aslen Tunceli Hozatlı. Kayseri’de ırgatlık yaparken, aşiret ağasının kızı Dilber’e aşık olur, Dilber de ona, kaçarlar, Adana’ya... Evlatları olur. Almanya’ya işçi yazılır, nefes darlığı olduğu için kabul edilmez. Kalaycılık filan yaparken, Yaşar Kemal’le tanışır. Onun yardımıyla İstanbul’a göçer, gecekondu kiralar, mozaik fabrikasında işe girer. Fabrika greve gider, Nesimi’yi kovarlar. Ayazda kalır. Dokuz yaşından beri çalıp söylediği cura’sına bakar, ekmeği senden çıkaracağız der, ozan’lığa başlar. Tek kelimeyle, müthiştir. Anında tanınır. Efsane haline gelmeye başlayan bu gariban’ın tek göz oda gecekondusuna gelip gidenler arasında, Yaşar Kemal’in yanısıra, gazeteci İlhan Selçuk, sosyolog siyasetçi Behice Boran, caz-pop divası Tülay German, Yılmaz Güney, heykeltıraş Kuzgun Acar, yönetmen Atıf Yılmaz, Aşık Mahsuni Şerif vardır... Ve, kurban olduğum, Can Yücel.
*
Yurtdışında eğitim için devlet bursunu bileğinin hakkıyla kazandığı halde “torpil yaptı dedirtmem, seni gönderemem” diyen Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in oğlu... Biriktirdiği harçlıkları, kendi yerine gönderilen ve beyin cerrahisinde çığır açan, canciğer arkadaşı Ordinaryüs Profesör Gazi Yaşargil’e veren... Alnı açık yürüyen, Cambridge Üniversitesi’ne gitmeyi başaran, zırt pırt içeri tıkılan, oralı bile olmayan, tınmayan... Bana göre, Türkiyemin en heyecan verici şairi Can Yücel.
*
Bi gün, Nesimi’nin henüz bebekken eline cura verdiği oğluna bakar şöyle Can Yücel... “Bu çocuğu Konservatuara göndersene birader” der. Nesimi de “peki” der.
*
Girer sınava oğlan, doğuştan kabiliyet, İstanbul Devlet Konservatuarı’nı birincilikle kazanır. Keman bölümüne yazarlar. Yazarlar ama, keman alacak parası yok. Okul hediye eder... Hediye kemanla dört sene okur. Öbür masrafları Can Yücel tarafından karşılanır. Ancak... Ciddi bir sorun vardır. Akşamları evde ders çalışması mümkün değildir. Tam eline kemanı aldığında, sofra kurulur, eş dost, türkü başlar, oğlan da mecburen cura’sına sarılır, babasına eşlik eder. E böyle olmayacak, sonunda karar verir, ev ödevi olmayan bir bölüme geçmelidir... 14 yaşında giyer taytını, Bale bölümüne geçer. Önceleri gizler babasından... Sonra öğrenir baba... Dedim ya, koca yürek, gülümser, evladına şöyle der: “Nerde mutluysan, orda yaşa!”
*
Geceleri pavyonlarda bağlama çalarak cep harçlığını çıkarır, babasıyla köy köy dolaşır, derleme çalışmalarına katılır, Orhan Gencebay’ın arkasında çalar, neticede Konservatuar’dan mezun olup, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’ne girer.
*
Mazlum Çimen’dir o.
*
Nesimi’nin, zulüm görmüş, haksızlığa uğramış manasında “Mazlum” adını koyduğu oğlu...
Adının hakkını verircesine, henüz sekiz yaşındayken babasıyla birlikte gözaltına alınan, babasının işkence görmesine şahit olan Mazlum.
*
20 sene klasik eserlerde, Yedi Kocalı Hürmüz’den Hisseli Harikalar Kumpanyası’na sayısız müzikalde dans etti. Edip Akbayram’a Fatih Kısaparmak’a besteler verdi. Film müzikleri yaptı, Altın Portakal ve Altın Koza’nın yanısıra, Almanya’dan Fransa’dan İsviçre’den ödüller kazandı. Dizi film müzikleri yaptı, mesela, Orhan Kemal’in ölümsüz eseri Hanımın Çiftliği gibi... Kendisinin çalıp söylediği, albümler çıkardı. Oğluyla birlikte Çimen Müzik’i kurdu.
*
Oğul da, Saki Çimen...
Nesimi’nin torunu.
Piyanist.
*
Dedesinin türküleriyle büyüdü, 13 yaşındayken ilk bestesine imza attı. Kendisine ait 11 besteyle Rastgele albümünü çıkardı. Saki piyano çaldı, Cem Yılmaz bateriyle, Kürşat Başar saksafonla, Cahit Berkay yaylı tamburla, Nebil Özgentürk bağlamayla, Erdem Akakçe gitarla, Sırrı Süreyya Önder cümbüşle eşlik etti.
*
Bale ayakkabısına dönersek...
Paris’ten geldi Nesimi, bale ayakkabılarını oğluna verdi, orda biriyle tanıştım dedi, gitar çalıyor, çok önemsiyorlar adamı... Kim acaba? Bilmiyorum dedi, yağmurlu bi havaydı, curamı ceketimin içinden çıkardım, adam çok şaşırdı bunu mu çalıyorum diye, ben çaldım, o adam sanki küçüldü küçüldü curanın içine girdi, ööyle dinledi.
*
Senelerce bunu anlattı.
Gel zaman git zaman...
Paris bavulunun içinde bir fotoğraf buldu Mazlum... Babası cura çalıyor, “o adam” adeta büyülenmiş gibi, nefesini tutmuş dinliyor. Vayyy dedi, koştu babasına, fotoğrafı gösterdi...
O adam, bu adam mıydı?
Evet dedi Nesimi...
*
Peter Gabriel’di.
*
Progressive rock denince ilk akla gelen, Genesis’in kurucusu... Grup ve solo albümleri 250 milyon satan, altı Grammy’si ve Oscar adaylığı bulunan, İngiliz kült müzisyen.
*
Ve...
Yaktılar o Nesimi’yi!
Sivas’ta yakılanlardan biri.
*
Ve, değerli gençler...
Ne salt Alevilerdir kıyılan aslında, ne hukuk garabetidir, ne de güvenlik zafiyeti... Hepsi sığmayacağı için, sadece bir örnek verdim, yukarda adı geçenleri sıralayın lütfen alt alta.
*
Anadolu kültürünü muhafaza ederek, müzikle baleyle resimle sinemayla, akılla bilimle eğitimle, Batı’ya yelken açan yolculuk’tur asıl önlenmek istenen... Yobazlığı hâkim kılmaktır.

Y. Özdil
---------


Hayatını kaybedenler

Şenlik Katılımcıları
1. Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı
2. Muhibe Akarsu - 35 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi
3. Gülender Akça - 25 yaşında
4. Metin Altıok - 52 yaşında, şair, yazar, felsefeci
5. Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı
6. Sehergül Ateş - 30 yaşında
7. Behçet Sefa Aysan - 44 yaşında, şair
8. Erdal Ayrancı - 35 yaşında
9. Asım Bezirci - 66 yaşında araştırmacı, yazar
10. Belkıs Çakır - 18 yaşında
11. Serpil Canik - 19 yaşında
12. Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
13. Nesimi Çimen - 62 yaşında, şair, sanatçı, üç telli curanın son ustası
14. Carina Cuanna Thuijs - 23 yaşında, Hollandalı gazeteci
15. Serkan Doğan - 19 yaşında
16. Hasret Gültekin - 23 yaşında şair, sanatçı
17. Murat Gündüz - 22 yaşında
18. Gülsüm Karababa -22 yaşında
19. Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair
20. Emin Buğdaycı -18 yaşında şair.
21. Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist
22. Koray Kaya - 12 yaşında
23. Menekşe Kaya - 15 yaşında
24. Handan Metin - 20 yaşında
25. Sait Metin - 23 yaşında
26. Huriye Özkan - 22 yaşında
27. Yeşim Özkan - 20 yaşında
28. Ahmet Özyurt - 21 yaşında
29. Nurcan Şahin - 18 yaşında
30. Özlem Şahin - 17 yaşında
31. Asuman Sivri - 16 yaşında
32. Yasemin Sivri - 19 yaşında
33. Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı
34. İnci Türk - 22 yaşında

Otel çalışanları
1. Ahmet Öztürk - 21 yaşında
2. Kenan Yılmaz - 21 yaşında


Göstericiler
1. Ahmet Alan
2. Hakan Türkgil

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 5221
Kayıt tarihi : 27/01/08

https://zeka.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz