ISIRGAN OTUNUN FAYDALARI
1 sayfadaki 1 sayfası
ISIRGAN OTUNUN FAYDALARI
Eldiven ile toplanan “enteresan” bir bitki:Isırgan otu
İsmi pek sevimsiz. Fakat, çok yararlı bir bitki. Niçin mi? Hemen sıralayalım:Yaprakları asit formik yönünden zengin, ama, yılanda mevcut olana benzer bir zehir içerir. Dokunduğu yere enzimi boşaltır. İnsanın canını yakan bu sıvı, aslında bitkinin değerli niteliklerini içeren özsuyudur. Halk arasında, ısırgan dalamalarının organizmayı cinsel olarak uyardığı, romatizmayı önlediği, sağlık kazandırdığına inanılır.
Isırgan otu hakkındaki ilk bilgilere, Antik Çağ’da, Latin yazarı Persone’de rastlanıyor. Şâire göre, cinsel güçlerini kaybeden erkeklerin yeniden kuvvetlenmelerini sağlamak için, göbeklerinin, böbrek bölgelerinin ve kaba etlerinin bir tutam ısırgan otu ile kamçılanması önerilirmiş. Bir tür kan çekici yöntem. Yani, dıştan tatbik edildiğinde, iç organlarda biriken kanı çekiyor. Sözün özü, ideal bir kan temizleyici. Hattâ, burun kanamalarını bile kesiyor. Ayrıca, ısırgan otu, tifonun ağır ateşine, beyin kanamasına ve kadınların âdet kanamalarından kesilmelerine karşı şifa olarak salık veriliyordu.
Daha sonraki çağlarda, ısırgan otunun şifa vermesi için daha acısız kullanım yolları da bulunmuş. Yolun adı: ısırgan otu çorbası. Böylece, vücut için gerekli demir ve magnezyum gibi minerallerin alınması sağlanmış. İçerdiği demir, kansızlığı önlediği gibi, kadınlarda östrojen hormonunu arttırdığı için, doğum yapmış hanımların süt salgılamasını arttırıyor. Isırgan otu, asırlar boyu romatizma, gut ve damar sertliğinin tedavisinde, koleranın tehlikeli ishallerine karşı sıkça kullanılmış.
Mutlu Tönbekici’nin seneler evvel hazırladığı habere göre, ısırgan otunda “sekterin” adlı bir madde mevcut. Bu madde, midenin,bağırsakların, karaciğerin, pankreasın ve safra kesesini salgılarını uyarıyor. Dahası, gene ısırgan otundaki demir, alyuvarları sürekli yenileyerek yeni dokulara bol oksijen sağladığı için, bu bitki çok değerli. Bedeni güçlendiriyor. Gargarası yapıldığında, her tür boğaz enfeksiyonlarına, pamukçuğa, dişetleri iltihaplarına ve anjinlere karşı etkili. Damarları güçlendirdiği için varis oluşumunu engelliyor, hattâ doğumdaki kanamaların da önüne geçiyor.
Isırgan otundan güzel bir sebze yemeği olarak faydalanmayı düşünüyorsanız, taze yapraklı zamanında yiyeceksiniz. O zaman ağızda kadife yumuşaklığında bir tat bırakır. Isırgan otundan şifalı bir su elde etmek için, 1 litre suya iki ya da üç avuç taze ısırgan yaprağı atın. Burun kanamalarını ya da âdet kanamalarını azaltmak istiyorsanız, bu hazırladığınız sudan günde üç bardak içiniz. Şayet, anjinde gargara için, romatizmaya karşı, ya da güzellik losyonu, saç dökülmesine karşı şampuan olarak kullanmak isterseniz, gene 1 litre suya üç avuç yaprak ve çiçek atılması gerekiyor.
Allah esirgesin, zatülcenbe karşı bile, ısırgan otundan yararlanılıyor. Formülü şöyle: Yarım kilo pırasa, 3 tutam nane ve ısırgan tohumu bir arada pişiriliyor. Her gün, bir çorba kaşığı yeniyor.
Isırgan otundan hazırlanan sudan, kaynatılarak da yararlanmak mümkün. Bu durumda, bol suyla yıkanmış bir avuç ısırgan otu kökü, 1 litre suya atılıyor ve kaynatılıyor. Ve, günde 3 fincan içiliyor.
İsmi pek sevimsiz. Fakat, çok yararlı bir bitki. Niçin mi? Hemen sıralayalım:Yaprakları asit formik yönünden zengin, ama, yılanda mevcut olana benzer bir zehir içerir. Dokunduğu yere enzimi boşaltır. İnsanın canını yakan bu sıvı, aslında bitkinin değerli niteliklerini içeren özsuyudur. Halk arasında, ısırgan dalamalarının organizmayı cinsel olarak uyardığı, romatizmayı önlediği, sağlık kazandırdığına inanılır.
Isırgan otu hakkındaki ilk bilgilere, Antik Çağ’da, Latin yazarı Persone’de rastlanıyor. Şâire göre, cinsel güçlerini kaybeden erkeklerin yeniden kuvvetlenmelerini sağlamak için, göbeklerinin, böbrek bölgelerinin ve kaba etlerinin bir tutam ısırgan otu ile kamçılanması önerilirmiş. Bir tür kan çekici yöntem. Yani, dıştan tatbik edildiğinde, iç organlarda biriken kanı çekiyor. Sözün özü, ideal bir kan temizleyici. Hattâ, burun kanamalarını bile kesiyor. Ayrıca, ısırgan otu, tifonun ağır ateşine, beyin kanamasına ve kadınların âdet kanamalarından kesilmelerine karşı şifa olarak salık veriliyordu.
Daha sonraki çağlarda, ısırgan otunun şifa vermesi için daha acısız kullanım yolları da bulunmuş. Yolun adı: ısırgan otu çorbası. Böylece, vücut için gerekli demir ve magnezyum gibi minerallerin alınması sağlanmış. İçerdiği demir, kansızlığı önlediği gibi, kadınlarda östrojen hormonunu arttırdığı için, doğum yapmış hanımların süt salgılamasını arttırıyor. Isırgan otu, asırlar boyu romatizma, gut ve damar sertliğinin tedavisinde, koleranın tehlikeli ishallerine karşı sıkça kullanılmış.
Mutlu Tönbekici’nin seneler evvel hazırladığı habere göre, ısırgan otunda “sekterin” adlı bir madde mevcut. Bu madde, midenin,bağırsakların, karaciğerin, pankreasın ve safra kesesini salgılarını uyarıyor. Dahası, gene ısırgan otundaki demir, alyuvarları sürekli yenileyerek yeni dokulara bol oksijen sağladığı için, bu bitki çok değerli. Bedeni güçlendiriyor. Gargarası yapıldığında, her tür boğaz enfeksiyonlarına, pamukçuğa, dişetleri iltihaplarına ve anjinlere karşı etkili. Damarları güçlendirdiği için varis oluşumunu engelliyor, hattâ doğumdaki kanamaların da önüne geçiyor.
Isırgan otundan güzel bir sebze yemeği olarak faydalanmayı düşünüyorsanız, taze yapraklı zamanında yiyeceksiniz. O zaman ağızda kadife yumuşaklığında bir tat bırakır. Isırgan otundan şifalı bir su elde etmek için, 1 litre suya iki ya da üç avuç taze ısırgan yaprağı atın. Burun kanamalarını ya da âdet kanamalarını azaltmak istiyorsanız, bu hazırladığınız sudan günde üç bardak içiniz. Şayet, anjinde gargara için, romatizmaya karşı, ya da güzellik losyonu, saç dökülmesine karşı şampuan olarak kullanmak isterseniz, gene 1 litre suya üç avuç yaprak ve çiçek atılması gerekiyor.
Allah esirgesin, zatülcenbe karşı bile, ısırgan otundan yararlanılıyor. Formülü şöyle: Yarım kilo pırasa, 3 tutam nane ve ısırgan tohumu bir arada pişiriliyor. Her gün, bir çorba kaşığı yeniyor.
Isırgan otundan hazırlanan sudan, kaynatılarak da yararlanmak mümkün. Bu durumda, bol suyla yıkanmış bir avuç ısırgan otu kökü, 1 litre suya atılıyor ve kaynatılıyor. Ve, günde 3 fincan içiliyor.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz