ZEKAKÜBÜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ersan Erdura

Aşağa gitmek

Ersan Erdura Empty Ersan Erdura

Mesaj  Admin Perş. Ocak 01, 2009 11:00 am

Bir Ersan Erdura
vardı...


[img]Ersan Erdura Ersan10[/img]


Gençliği 70'li yıllara rastlayan kuşak, onu gayet iyi hatırlar. O, sesi ve fiziğiyle neredeyse Elvis duygusu uyandırmasına rağmen çekip gitmesi hiçbir tantana oluşturmadı. Bilenler hatırlasın, bilmeyenler keşfetsin diye işte Ersan Erdura...



Kaotik anlarda, huzursuz günlerde nostaljik seslere ne kadar da muhtacız. Gürültünün, kavganın, asabiyetin, küfrün, kargışlamanın hüküm sürdüğü sokaklarımızda ve yollarımızda, toplumsal bir sükûna ihtiyacımız ne kadar da çok. Teskin edecek bir güvenilir ses tonu, bir sıcak avuç maalesef kaçıp gitmiş sanki bu diyardan. Oysa Yeşilçam filmlerinde en onulmaz anda, en biçare zamanda biri çıkagelirdi ve söylerdi şarkısını hani. Bazı oynatırdı, bazı da durumu kotarırdı. Nostaljik sesler denince de, aklımıza hemen 70'lerin unutulmaz isimlerinden Ersan Erdura geldi. Devlethanesine kabul etti bizi. Biz sorduk, o söyledi.

Artık ne ekranlarda ne radyolarda çınlıyor isminiz ve şarkılarınız. Hayrola Ersan Bey!..

Bu yaştan sonra aktif olmak bizim harcımız değil. Burası tamam da, gerçi o kadar senenin sonunda bir alaka, bir arayıp hal hatır sorma, ne yaptın ne edersin diye anımsanmak istiyor. Şimdilerde televizyonlar çağırıyor bizleri. Eski sanatçı arkadaşlar var. Saçları dökülmüş, şişmanlamış, elden ayaktan düşmüşleri var aralarında. Televizyondakiler de illa bu hallerini yansıtıyorlar, biçare gözüksün diye herhalde. Ben o hallerde görünmek istemiyorum. Hani, ne bileyim, insan ilgi bekliyor hakikaten.

Özlediniz mi o eski rüzgar gibi esen Ersan'ı?

Özlenmez mi yahu o dönemler? Ama şu anda da birileri on günde bir çağırsın, bir ayda bir, bir konser olsun, görelim unutulmadığımızı. POPSAV'ın kurucu üyelerindenim. O da yapmıyor böyle organizasyonlar. Eski sanatkârlar bir araya gelip, konserler verebiliriz. Herkes kulak arkası ediyor bu fikri işte.

Muhteşem başlayıp devam eden etkileyici bir müzik kariyeri, nasıl bu hale geldi?

70'lerde hit olan parçalarımız vardı biliyorsun. Her şey günlük güneşlikti. Ödüllerin haddi hesabı yoktu. Işıklar, alkışlar, sahne, dinleyiciler... Sonra bir anda bitti hepsi.

İyi de ne oldu da bitti Ersan Bey?

Arabesk patladı. Ben karşıydım. Hâlâ da karşıyım, sevmiyorum. Biraz da idealist biriyim. İdeallerimin uğruna birçok şey kaybettim, inandığım şeylerin arkasındayım hep. Ama bana tersti. Birçok arkadaşımız arabeske koyuldular. Nükhet Duru'dan Erol Evgin'e. Onlar yaptılar, ama ben yapmadım. Bence bu, müziğimize yapılmış bir ihanettir. Bugün müziğimizin hali neyse, bunun müsebbibi arabesktir. Üzülerek söylüyorum, biri Sezen Aksu bir diğeri de Kayahan, pop-arabesk yaptılar. Halkın kulaklarını bozdular. Enteresan şeyler oldu. Eskiden ilk geldiğinde Sezen, çok güzel şarkıları vardı. Ben arabeske o zaman da karşıydım hâlâ da karşıyım. Orhan Gencebay Bey'e saygım var ama, ben arabeski sevmiyorum işte. Dinlemem bile.

Arabesk de durmadı yerinde...

Önce işte arabesk idi, sonra fanteziye döndü. Pop müzik unutulur gibi oldu sonrasında. Birkaç grup çıktı, Duman gibi gruplar duyuldu bir ara. Onlar da benim tarzım değil. Nasıl söylenir bilmem, bu müziğin bir yerine uyuşturucular kargaşa falan girdi. Ya bana böyle şeyleri söyletme. İlk defa böyle açıldım bir röportajda.

Birilerinin hakikati söylemesi gerekmiyor mu?

Elbette gerekiyor. Ama eskiyi bilmeyen insanlar, sadece yeniyle kendilerini sınırlıyorlar. Çok güzel şarkılar yaptık biz zamanında Haldun. Kuşağımızda kötü şarkı yoktu, kötü müzisyen hiç yoktu. Olamazdı da. Zira herkes iyi olmak zorundaydı. Bugün birçok şarkıcının sesini tanıyamazsın. Ama Nilüfer'in sesini tanırsın, Erol Büyükburç'unkini, Erol Evgin'inkini, Berkant'ın, Tanju Okan'ın sesini tanırsın.

İz bıraktı mı hakikaten hepsi?

Erol Büyükburç girdi bu çarka. Ben girmedim. Devam da ediyor. Diğerlerinden devam eden çok sanırım. Ama ben koptum.

Sonra nerelerdeydiniz?

Taksim'de, belli başlı yerlerde orkestramla çaldım, söyledim. İyi ki de yapmışım. Biz o zamanlar öyle para kazanamıyorduk ki. İnan bana, plaklarımdan zerre para kazanamadım. Ben 7-8 sene lokalde çaldım ve bu sayede bu evde oturuyorum. Kimse arayıp, 'Nasılsın Ersan?' demedi. Arayan soran yok, ne yapalım...

Bu kadar ilgisizlikte, insan nasıl yaşar?

O kadar zor ki, sadece lokaller kaldı bize. Bazılarında da aktüel şarkıları bilmek gerekiyor. Abuk-subuk sözleri olan şarkıları mı söyleyeceğim yani? Geçende gittik yine orkestramla beraber. Bizden sonra Coşkun Sabah sahne aldı. Ama ilginçti ki, yalnız başına geldi. Elinde bir kablo ve udu, taktı fişini, sahnesini tamamladı. Üzüldüm onun gibi bir sanatçının yalnız çıkmasına. Yahu ticari oldu her şey, sanat mı kaldı? Tatlıses'in programından başka, şarkıların canlı okunduğu yer mi var? Maharet canlı söylemede, kasetten söylemek fiyasko...

Grup ideali vardı sanırım o zamanda da...

Ersen ve Dadaşlar, Cem Karaca ve Apaşlar, Barış Manço ve Kurtalan Ekspres vs. Hepsi bir destek hareketi. Şimdilerde de tabii gruplar var. Ama hep bir Batı özentisi, hep bir taklitçilik... Daha başka, pop-arabesk değil de, bizim yumuşak sözlü zamanımıza öykünen müzikler de yapılmıyor ki artık. Romantizmi, dostluğu, sükûneti veren eserler, televizyonlarda da tutulmuyor. Rock diyorlar; rock böyle olmaz. Saçma sapan işler bunlar. Kıraç'ı beğeniyorum aslında, ama o da Cem Karaca'nın kötü bir kopyası. Şapkalar, çığlıklar vs. iyi de, tarzı beni üzüyor. İsterim ki Kıraç kendi üslubunda olsun.

Hep bunlara mı destek?

Bize olacak hali yok ya. Aslında repertuarım yerinde, sesim iyi, yorumum aynı, yani destek olunsa, yeni bir albümü hemen çıkartırdım. Ama destek veren nerde? Ben de kızıyorum ve küsüyorum. Çekildim, ailemleyim. Ailenin kıymeti bambaşka, bak kimse yok yanımda.

Sizin kuşak hep böyle "efendi" miydi? Hâlâ saçlar, tıraş, hitabet...

Bilmem elimde sigarayla sahneye çıktığımı. Saygısızlık etmedim ne sahnede, ne ekranda.

"Bir Zamanlar" serisi yayımlandı.

Hakan Eren çekti başı. İnandı bu işe ve topladı dostları. Bir o unutmadı bizi, bir de Ali Kocatepe, sağ olsun. Bakıyorum da, o albümdeki tüm şarkılara, bizim zamanın eserleri daha kaliteliymiş diyorum. "Bir Zamanlar" eserleri genç müzisyenlere örnek olmalı. Dinlesinler, ilgilensinler de eskilerle. Cem Karaca, 1 milyon lirayla ölmüş. Cepte iki kuruşları varmış son iki günde de, çorba yapıyorlar ve ertesi gün aç biilaç Cem, Hakk'ın rahmetine yürüyor. Çok acı bu.

Eskileri eleştirenler de mesajsız, çok yapmacık diye tenkit ediyorlar ama.

Barış Manço, Cem Karaca, Edip Akbayram, İlhan İrem, bu adamların kendilerine ait bir mesajı vardı. Herkes aynı şeyi yapmıyordu. Ben romantik şarkıcıydım. Tanju Okan meyhanelerin romans sesiydi. Gerçi o da kendine yaptı, yapacağını. Türkiye'nin en büyük sesiydi.

Peki kalanlar olmadı mı ozamanlardan?

Nilüfer kaldı, Sezen ve Kayahan kaldı o zamanlardan. Sebebi de pop-arabeski yakalamaları. Fantezi yaptılar. Yeni şarkılarını duyunca inanamıyorum. Geçende duydum, Nilüfer'in şarkısını. Yok, yahu, olmaz. Ben yapmam, ben idealistim hayatım, bana uymaz.

Siz hep nahif eserlerin sesi...

Geçende bak ne oldu? Bir davette sahneye aldılar beni. Orkestradaki çocuklar beni tanımıyorlar. Hiçbir şarkımı bilmiyorlar. Allah'tan herkesçe malum olanlar var, onları sürdük hemen. "Sensiz saadet neymiş", "Samanyolu" vs. Çok ilgi gösterdiler mesela. Ama keşke benim şarkılarımı da bilselerdi. Frank Sinatra 85 yaşına kadar, James Brown 70'ine kadar söyledi. Şimdilerde her şey ayağa düştü maalesef. Her şeyin özünde ne kaybettik biliyor musun?

Neyi kaybettik?

Terbiyeyi, ahlakı, saygıyı, hürmeti, doğruluğu kaybettik. Ben çocuğuma doğruyu gösteriyorum, dışarıda tersini görüyor. Toplumun çivisi yok. Sevgiyi bulamıyoruz toplumda.

Eskiden Anadolu şiirlerine Batı müziği koyulurdu. Şimdi durum ne oldu?

Şimdi her şey karıştı. Ne Doğu kaldı ne Batı. Adamın teki çıkmış "Ben her şeyi okurum." diyor. Okuyamazsın, olmaz. Türk Sanat Müziği söyleyebiliyorsan, Batı söyleyemezsin. Ama iddia ediyor ki, her şeyi becerirmiş. Şimdi ahlaksızlık yapanlar, kötü örnek olanların yolları açılıyor ve ciddi para kazanıyorlar. Ne diyelim, Allah yollarını açık etsin. Kendi namıma da; yolda tanıdıkları zaman sevenlerim, içim buruluyor, sevinçle doluyorum. Özlüyor insan alkış sesini, vallahi özlüyor. Unutmasın kimse bizi.

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 5221
Kayıt tarihi : 27/01/08

https://zeka.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz