Türkiye'den sıkıldığım zaman İzmir'e giderim ben.
ZEKAKÜBÜ :: FIKRALAR :: MÜNAZARA BÖLÜMÜ :: POLİTİKA :: KÖŞE YAZILARINDAN
1 sayfadaki 1 sayfası
Türkiye'den sıkıldığım zaman İzmir'e giderim ben.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=11212777&yazarid=249&tarih=2009-03-15
Simite gevrek deriz biz...
Çekirdeğe çiğdem.
Kordon elektrik aleti değildir.
Kumru da kuş değildir bizim için...
Yengen'i yeriz.
Sen sigorta dersin...
Biz asfalya deriz.
Uzatmayız...
Gidiyom geliyom deriz.
Simite gevrek deriz biz...
Çekirdeğe çiğdem.
Kordon elektrik aleti değildir.
Kumru da kuş değildir bizim için...
Yengen'i yeriz.
Sen sigorta dersin...
Biz asfalya deriz.
Uzatmayız...
Gidiyom geliyom deriz.
Gavur İzmirli
ALINTI (Kaynak: Bulunamadı)
E-postama gelen bu yazıyı kimin yazdığını maalesef bulamadım. NE Kİ ÜÇ ASIRDIR iZMİRDE YAŞAYAN BİR AİLENİN FERDİ OLARAK HER SATIRINA İMZAMI ATARIM.
Anadolu'nun çok yerinde İzmir'e İzmirlilere gavur derler.
Asağılama, kendinden olmama anlamı taşıyan bu nitelemeyi sever, Izmirliler.
Başkaları gibi tutucu bağnaz olmaktansa çağdaş Avrupai görüntüsünün böyle aykırı bir niteleme doğurduğunun farkındadır.
Güler geçer, Izmirliler.
Bugünkü Hisar camii çevresinde kurulan eski kent çekirdeğinin Ceneviz kolonisi olması daha sonraları ise seferad Yahudilerinin gelip yerlestiği bugünkü Konak çevresi nedeniyle Izmir'in merkezi yıllar boyunca Gavur İzmir olarak adlandırılmıştır.
Çarşının ve limanın merkezde yer alması nedeniyle bölgenin alışveriş ve ticaret mekanı uzun yıllar "Gavur İzmir" diye adlandırılan bu bölge olmuştur.
İşgal yaşamış, kurtuluş savaşı ve mübadele ile gayrimüslim nüfusunu büyük oranda yitirmiş olmasına karşın bazı özelliklerini yitirmemiştir.
Kimilerine göre gavurluk diye adlandırılsa da, ülkemizin batılı yüzü olmuştur, Izmir.
Vatanseverdir, Izmirliler.
Istanbul yönetimi mütareke imzalayıp teslim olurken onlar kurtuluş savaşının ilk kurşunu niyetine kendi insanını sürer namluya.
Dönemin yönetimi için kabul edilmez bir başkaldırıdır, gavurluktur İzmirlinin bu yaptığı.
Demokrattir, Izmirliler.
1985 Yılında yapılan referandumda ülke ortalamasının büyük oranda aksine siyasi yasakların kalkması yönünde oy kullanarak ülkemizde demokrasinin yara almasının önüne geçtiğinin bilincindedir.
Kimilerine göre ise, yapmıştır yine gavurluğunu.
Riyakar değildir.
Hosgörüsü yüksektir, Izmirlinin.
Kemeraltinda meyhaneler sokağı olarak bilinen Veysel Çikmazında çoğu meyhane sahibi ramazan ayında "meyhanemiz ramazan nedeniyle kapalıdır" yazısı asarken, Ferit Baba'nın meyhanesi camına "meyhanemiz
ramazanda nöbetçidir" yazısı asar.
Kızmaz, karışmaz kimse kimsenin yaşantısına.
Kimileri için ise gavurluğun dışavurumudur, bu hoşgörü.
Değerlerinin farkındadır.
Vefakardır, İzmirli.
Yunan işgalinden sonra çok büyük bir kısmı yanmış ve harap olmuş halde geri alınmıştır.
Yangın yeri denen ve İzmir 'in eski kent merkezi olan metruk alan o zamana kadar yapılan park alanlarının en büyüğü olarak 1937 yilinda İzmir Fuarı adıyla açılmıştır.
Fuar, yıkılmış, tükenmiş kentin insanlarının gayreti ile İzmir' in yeniden kuruluşunun ve çağdaş kimliğinin göstergesi olmuştur.
İzmir Fuarının 30.Agustos kapısından girdiğiniz zaman sizi sol tarafta küçük bir heykel karsşıar.
Bu heykel bir yalak başında 3 adet at başından oluşmaktadır.
Heykelin altindaki notta ise " Bu heykel İzmir Fuarının yapımında çalışan ve çoğu bu çalışmalar sırasında can veren atların anısına yaptırılmıştır" diye yazmaktadır.
Kimilerine göre ise, bu ülkede heykeli dikilebilecek o kadar önemli şahsiyet varken yapmıştır yine gavurluğunu, İzmirli.
Gavurluk nitelemesini sever İzmirli.
Çagdaş, demokrat, aydın ve aykırı olmanın karşılığı olduğunun farkındadır, bu nitelemenin.
İnançların insanın vicdanında olduğunu, kimseye inancı için hesap vermek zorunda olmadığını bilir ve dahası kendini gavur diye niteleyip kendinden saymayanları da bağrına basar, İzmirli.
Çünkü, hayatın her şeyin önünde olduğunu, asıl olanın yaşamak olduğunu bilir ve bunu haykırır, İzmirli.
Gavurluğu sever İzmirli.
Karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu zamandır.
E-postama gelen bu yazıyı kimin yazdığını maalesef bulamadım. NE Kİ ÜÇ ASIRDIR iZMİRDE YAŞAYAN BİR AİLENİN FERDİ OLARAK HER SATIRINA İMZAMI ATARIM.
Anadolu'nun çok yerinde İzmir'e İzmirlilere gavur derler.
Asağılama, kendinden olmama anlamı taşıyan bu nitelemeyi sever, Izmirliler.
Başkaları gibi tutucu bağnaz olmaktansa çağdaş Avrupai görüntüsünün böyle aykırı bir niteleme doğurduğunun farkındadır.
Güler geçer, Izmirliler.
Bugünkü Hisar camii çevresinde kurulan eski kent çekirdeğinin Ceneviz kolonisi olması daha sonraları ise seferad Yahudilerinin gelip yerlestiği bugünkü Konak çevresi nedeniyle Izmir'in merkezi yıllar boyunca Gavur İzmir olarak adlandırılmıştır.
Çarşının ve limanın merkezde yer alması nedeniyle bölgenin alışveriş ve ticaret mekanı uzun yıllar "Gavur İzmir" diye adlandırılan bu bölge olmuştur.
İşgal yaşamış, kurtuluş savaşı ve mübadele ile gayrimüslim nüfusunu büyük oranda yitirmiş olmasına karşın bazı özelliklerini yitirmemiştir.
Kimilerine göre gavurluk diye adlandırılsa da, ülkemizin batılı yüzü olmuştur, Izmir.
Vatanseverdir, Izmirliler.
Istanbul yönetimi mütareke imzalayıp teslim olurken onlar kurtuluş savaşının ilk kurşunu niyetine kendi insanını sürer namluya.
Dönemin yönetimi için kabul edilmez bir başkaldırıdır, gavurluktur İzmirlinin bu yaptığı.
Demokrattir, Izmirliler.
1985 Yılında yapılan referandumda ülke ortalamasının büyük oranda aksine siyasi yasakların kalkması yönünde oy kullanarak ülkemizde demokrasinin yara almasının önüne geçtiğinin bilincindedir.
Kimilerine göre ise, yapmıştır yine gavurluğunu.
Riyakar değildir.
Hosgörüsü yüksektir, Izmirlinin.
Kemeraltinda meyhaneler sokağı olarak bilinen Veysel Çikmazında çoğu meyhane sahibi ramazan ayında "meyhanemiz ramazan nedeniyle kapalıdır" yazısı asarken, Ferit Baba'nın meyhanesi camına "meyhanemiz
ramazanda nöbetçidir" yazısı asar.
Kızmaz, karışmaz kimse kimsenin yaşantısına.
Kimileri için ise gavurluğun dışavurumudur, bu hoşgörü.
Değerlerinin farkındadır.
Vefakardır, İzmirli.
Yunan işgalinden sonra çok büyük bir kısmı yanmış ve harap olmuş halde geri alınmıştır.
Yangın yeri denen ve İzmir 'in eski kent merkezi olan metruk alan o zamana kadar yapılan park alanlarının en büyüğü olarak 1937 yilinda İzmir Fuarı adıyla açılmıştır.
Fuar, yıkılmış, tükenmiş kentin insanlarının gayreti ile İzmir' in yeniden kuruluşunun ve çağdaş kimliğinin göstergesi olmuştur.
İzmir Fuarının 30.Agustos kapısından girdiğiniz zaman sizi sol tarafta küçük bir heykel karsşıar.
Bu heykel bir yalak başında 3 adet at başından oluşmaktadır.
Heykelin altindaki notta ise " Bu heykel İzmir Fuarının yapımında çalışan ve çoğu bu çalışmalar sırasında can veren atların anısına yaptırılmıştır" diye yazmaktadır.
Kimilerine göre ise, bu ülkede heykeli dikilebilecek o kadar önemli şahsiyet varken yapmıştır yine gavurluğunu, İzmirli.
Gavurluk nitelemesini sever İzmirli.
Çagdaş, demokrat, aydın ve aykırı olmanın karşılığı olduğunun farkındadır, bu nitelemenin.
İnançların insanın vicdanında olduğunu, kimseye inancı için hesap vermek zorunda olmadığını bilir ve dahası kendini gavur diye niteleyip kendinden saymayanları da bağrına basar, İzmirli.
Çünkü, hayatın her şeyin önünde olduğunu, asıl olanın yaşamak olduğunu bilir ve bunu haykırır, İzmirli.
Gavurluğu sever İzmirli.
Karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu zamandır.
ZEKAKÜBÜ :: FIKRALAR :: MÜNAZARA BÖLÜMÜ :: POLİTİKA :: KÖŞE YAZILARINDAN
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz