DİŞİL ŞARKI SÖZLERİ VE ŞİİRLER ÜZERİNE YAZILAR
1 sayfadaki 1 sayfası
DİŞİL ŞARKI SÖZLERİ VE ŞİİRLER ÜZERİNE YAZILAR
DİLEK ÖNDER
Dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe...
Oysa ne kadar güzel bir şarkıdır değil mi? Leman Sam da ne kadar güzel söyler... Ama insanın içindeki muzırlığı, hınzırlığı da tahrik eder...
Oysa ne kadar güzel bir şarkıdır değil mi? Leman Sam da ne kadar güzel söyler...
Ama insanın içindeki muzırlığı, hınzırlığı da tahrik eder...
Eder, eder...
“Dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe....” Eee?
Git gide insanı merak içinde bırakır. Aslında merak da değil...
Sonunu bilirsiniz de, söyleyenin itiraf etmesini beklersiniz.
İtiraf da değil, telaffuz etmesini istersiniz... Sonunda kadın, adamın yanına gidip sade ve sadece bir “Merhaba” demiştir.
Ama başka bir son duymak istersiniz.
Onu dinlerken daha ilk cümlede suratınızın ifadesi değişir.
Salak bir gülümseme içine girersiniz. Gözler de kayar...
“Dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe... Sırf sana benziyor diye...”
Gözler iyice açılır.
Eee?
Biraz daha oynamak istiyorsanız, uzatırsınız...
“Ama sırf sana benziyor diye...”
Artık karşıdakinin ağzı iyice sulanır... Sabrı tükenmiştir.
Haydi söyle, söyle...
Sonra baştan alırsınız
“Dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe.... Sırf sana benziyor diye... Usulca sokulup...”
Hıı?
Ne yaptın?
Usulca sokulup...
Bu güzel şarkıdan erkekler ya nefret eder ya da uyarılırlar.
Fıkradaki gibi;
Temel, kadın dergilerinden uyarılmayı öğrenen Fadime’ye demiş ya, “Bak seni uyarıyorum, akşama...”
Ama genellikle nefret ederler...
Zira gelmiş geçmiş birlikte oldukları ya da olmak istedikleri bütün kadınların onlara sadık kalmalarını isterler ya...
Bu yüzden herhalde...
Şarkı başlarken hepsi kendilerini boynuzlu hissetmeye başlar.
Yarı çapı 10 metre olan bir alandaki erkeklerden en az 3’ü bu hisse kapılır.
Çap küçüldükçe işin şekli değişir.
Hele ki siz duş alırken söylüyorsanız...
İki dakika içinde ya sevişirsiniz ya sıkı bir kavga çıkar.
Daha kötüsü var aslında...
Bu şarkının bir başka versiyonunu söylerseniz...
“Dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe... Sırf sana benziyor diye... Ona değil, gidip başkasına...” deyiverirsiniz...
“Tanıdık bir huzur aradım, şaşkın bakışlarında dün... bildik bir söz bekledim, eskiden kalma öylesine... Konuştu, bir şeyler söyledi, beklediğim sözler bunlar değil... Yüzüme baktı, gözlerime ama senin gibi değil”
Hıh dedim. Onunla alakası yok. Yürü kızım, tam senlik...
“Taklitlerinden sakının”cılardansanız böyle bir yorum yaparsınız.
Ki, adamlar bu duruma daha da gıcık olurlar...
Oysa ne kadar güzel bir şarkıdır.
Leman Sam da ne kadar güzel söyler...
Ama elimde değil ne yapayım?
O sözler...
“Dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe...” diye başlayan...
Onlar yüzünden...
Dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe...
Oysa ne kadar güzel bir şarkıdır değil mi? Leman Sam da ne kadar güzel söyler... Ama insanın içindeki muzırlığı, hınzırlığı da tahrik eder...
Oysa ne kadar güzel bir şarkıdır değil mi? Leman Sam da ne kadar güzel söyler...
Ama insanın içindeki muzırlığı, hınzırlığı da tahrik eder...
Eder, eder...
“Dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe....” Eee?
Git gide insanı merak içinde bırakır. Aslında merak da değil...
Sonunu bilirsiniz de, söyleyenin itiraf etmesini beklersiniz.
İtiraf da değil, telaffuz etmesini istersiniz... Sonunda kadın, adamın yanına gidip sade ve sadece bir “Merhaba” demiştir.
Ama başka bir son duymak istersiniz.
Onu dinlerken daha ilk cümlede suratınızın ifadesi değişir.
Salak bir gülümseme içine girersiniz. Gözler de kayar...
“Dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe... Sırf sana benziyor diye...”
Gözler iyice açılır.
Eee?
Biraz daha oynamak istiyorsanız, uzatırsınız...
“Ama sırf sana benziyor diye...”
Artık karşıdakinin ağzı iyice sulanır... Sabrı tükenmiştir.
Haydi söyle, söyle...
Sonra baştan alırsınız
“Dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe.... Sırf sana benziyor diye... Usulca sokulup...”
Hıı?
Ne yaptın?
Usulca sokulup...
Bu güzel şarkıdan erkekler ya nefret eder ya da uyarılırlar.
Fıkradaki gibi;
Temel, kadın dergilerinden uyarılmayı öğrenen Fadime’ye demiş ya, “Bak seni uyarıyorum, akşama...”
Ama genellikle nefret ederler...
Zira gelmiş geçmiş birlikte oldukları ya da olmak istedikleri bütün kadınların onlara sadık kalmalarını isterler ya...
Bu yüzden herhalde...
Şarkı başlarken hepsi kendilerini boynuzlu hissetmeye başlar.
Yarı çapı 10 metre olan bir alandaki erkeklerden en az 3’ü bu hisse kapılır.
Çap küçüldükçe işin şekli değişir.
Hele ki siz duş alırken söylüyorsanız...
İki dakika içinde ya sevişirsiniz ya sıkı bir kavga çıkar.
Daha kötüsü var aslında...
Bu şarkının bir başka versiyonunu söylerseniz...
“Dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe... Sırf sana benziyor diye... Ona değil, gidip başkasına...” deyiverirsiniz...
“Tanıdık bir huzur aradım, şaşkın bakışlarında dün... bildik bir söz bekledim, eskiden kalma öylesine... Konuştu, bir şeyler söyledi, beklediğim sözler bunlar değil... Yüzüme baktı, gözlerime ama senin gibi değil”
Hıh dedim. Onunla alakası yok. Yürü kızım, tam senlik...
“Taklitlerinden sakının”cılardansanız böyle bir yorum yaparsınız.
Ki, adamlar bu duruma daha da gıcık olurlar...
Oysa ne kadar güzel bir şarkıdır.
Leman Sam da ne kadar güzel söyler...
Ama elimde değil ne yapayım?
O sözler...
“Dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe...” diye başlayan...
Onlar yüzünden...
Özlem Tekin Aşk Her Şeyi Affeder Mi Şarkı Sözü
Çok üzgünüm istemeden
Seni dün gece aldattım
Kim oldığu mühim değil
Sana bağlanmaktan kaçtım
Çok üzgünüm istemeden
Bir bakışa aldandım
İnan bana bütün sabah
Pişmanlıktan ağladım
Aşk herşeyi affeder mi
Dersin zamanla geçer mi
Güzel günlerin hatrına
Aşk herşeyi affeder mi
Seni dün gece aldattım
Kim oldığu mühim değil
Sana bağlanmaktan kaçtım
Çok üzgünüm istemeden
Bir bakışa aldandım
İnan bana bütün sabah
Pişmanlıktan ağladım
Aşk herşeyi affeder mi
Dersin zamanla geçer mi
Güzel günlerin hatrına
Aşk herşeyi affeder mi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz