BEKİR COŞKUN’DAN
ZEKAKÜBÜ :: FIKRALAR :: MÜNAZARA BÖLÜMÜ :: POLİTİKA :: KÖŞE YAZILARINDAN
1 sayfadaki 1 sayfası
BEKİR COŞKUN’DAN
HABERTÜRK’ün Yayımlamadığı 12 Eylül Referandumu Yazısı
Bekir Coşkun, Habertürk’teki köşesinde, 12 Eylül’de yapılacak olan referandumu yazdı. Coşkun, 12 Eylül darbesiyle bugün yaşananları yan yana koydu.
Bekir Coşkun, Habertürk’teki köşesinde, 12 Eylül’de yapılacak olan referandumu yazdı. Coşkun, 12 Eylül darbesiyle bugün yaşananları yan yana koydu.
“Evet” derseniz, ikiziniz olacak...
“EVET” derseniz iki tane “12 Eylül”ünüz olacak...
İkiz “12 Eylül”ler..
Birbirinden farksız...
Koyun Mamak’ın yerine Silivri’yi...
GATA gibi hastaneler, diyelim ki o günlerde yaşlı siyasetçilerin kapatıldığı Zincirbozan...
Fişlemelerin yerine telefon dinlemelerini koyun...
Kenan Evren’in yerine, tek karar verici, tek adam, tek ses, tek seçici Tayyip Erdoğan’ı oturtun...
Eğil...
O tek kişinin akşam aklına geleni sabaha kanunlaştıran bir parlamento...
Adı ister “Kurucu Meclis” olsun, ister “Temsilciler meclisi”, ister “Türkiye Büyük Millet Meclisi”..
.Oturtun; Sadi Irmak’ın yerine Mehmet Ali Şahin’i...
Eğil...
Korku aynı korku...
Sabah karanlıklarında evlere baskınlar bire bir...
Sorgusuz-sualsiz alıp götürülenler...
Mahkûm olmadan iki sene hapiste unutulanlar tıpatıp...
Kovulan-atılan-içeri tıkılan gazeteciler, profesörler, aydınlar...
Sinmiş sermaye, pısmış sendikalar..
.Asılanların yerine; yüreği dayanamayıp erken çekip gidenleri, kendi şakağına kurşun sıkanları, ranzasının demirine kendini asanları düşünün...
Eğil...
Ve yine sonunda bir anayasa referandumu...
Birinci 12 Eylül’ün asker darbecilere dokunulmazlık sağlayan geçici 15’inci maddesi kalkıyor...
Bu kez yerine; sivil darbecilere dokunulmazlık sağlayacak aynı işlevde üç madde geliyor...
Tarih yine 12 Eylül...
“Evet” derseniz...
İki tane “12 Eylül”ünüz olacak...
Birinci; 12 Eylül...
İkinci; 12 Eylül...
Nasıl ki bugün inkâr edip de, birincisine “evet” demekten utandınız...
Aynısı olacak...
İkizine “Evet” derseniz..
Utanacaksınız...
“EVET” derseniz iki tane “12 Eylül”ünüz olacak...
İkiz “12 Eylül”ler..
Birbirinden farksız...
Koyun Mamak’ın yerine Silivri’yi...
GATA gibi hastaneler, diyelim ki o günlerde yaşlı siyasetçilerin kapatıldığı Zincirbozan...
Fişlemelerin yerine telefon dinlemelerini koyun...
Kenan Evren’in yerine, tek karar verici, tek adam, tek ses, tek seçici Tayyip Erdoğan’ı oturtun...
Eğil...
O tek kişinin akşam aklına geleni sabaha kanunlaştıran bir parlamento...
Adı ister “Kurucu Meclis” olsun, ister “Temsilciler meclisi”, ister “Türkiye Büyük Millet Meclisi”..
.Oturtun; Sadi Irmak’ın yerine Mehmet Ali Şahin’i...
Eğil...
Korku aynı korku...
Sabah karanlıklarında evlere baskınlar bire bir...
Sorgusuz-sualsiz alıp götürülenler...
Mahkûm olmadan iki sene hapiste unutulanlar tıpatıp...
Kovulan-atılan-içeri tıkılan gazeteciler, profesörler, aydınlar...
Sinmiş sermaye, pısmış sendikalar..
.Asılanların yerine; yüreği dayanamayıp erken çekip gidenleri, kendi şakağına kurşun sıkanları, ranzasının demirine kendini asanları düşünün...
Eğil...
Ve yine sonunda bir anayasa referandumu...
Birinci 12 Eylül’ün asker darbecilere dokunulmazlık sağlayan geçici 15’inci maddesi kalkıyor...
Bu kez yerine; sivil darbecilere dokunulmazlık sağlayacak aynı işlevde üç madde geliyor...
Tarih yine 12 Eylül...
“Evet” derseniz...
İki tane “12 Eylül”ünüz olacak...
Birinci; 12 Eylül...
İkinci; 12 Eylül...
Nasıl ki bugün inkâr edip de, birincisine “evet” demekten utandınız...
Aynısı olacak...
İkizine “Evet” derseniz..
Utanacaksınız...
ZEKAKÜBÜ :: FIKRALAR :: MÜNAZARA BÖLÜMÜ :: POLİTİKA :: KÖŞE YAZILARINDAN
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz