EFSANE YÜZLER

DEBORAH KERR

http://home.hiwaay.net/~oliver/kerrgallery.html

http://home.hiwaay.net/~oliver/kerr.html

[img][/img]

[img][/img]

[img][/img][img]

[/img]

Deborah Kerr (d. 30 Eylül 1921, ö.16 Ekim 2007) Altın Küre ödülü kazanmış, altı kere Oscar'a aday gösterilmiş İskoç oyuncu. Kocası Peter Viertel’dan iki kızı vardır.1949 yılında Edward, My Son, 1953 yılında From Here to Eternity, 1956'da The King and I, 1957'de Heaven Knows, Mr. Allison, 1958'de Separate Tables ve 1960 yılında The Sundowners filmleri ile En İyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü'ne aday gösterilmiş fakat ödülü hiç kazanamamıştır.Ayrıca Akademi Onur Ödülü'ne layık görülmüştür.


Filmografi [değiştir]Contraband (1940)
Major Barbara (1941)
Love on the Dole (1941)
Penn of Pennsylvania (1942)
Hatter's Castle (1942)
The Day Will Dawn (1942)
The Life and Death of Colonel Blimp (1943)
Perfect Strangers (1945)
I See a Dark Stranger (1946)
Black Narcissus (1947)
The Hucksters (1947)
If Winter Comes (1947)
Edward, My Son (1949; Oscar adayı: En İyi Aktris)
Please Believe Me (1950)
King Solomon's Mines (1950)
Quo Vadis (1951)
The Prisoner of Zenda (1952)
Thunder in the East (1952)
Young Bess (1953)
Julius Caesar (1953)
Dream Wife (1953)
From Here to Eternity (1953; Oscar adayı: En İyi Aktris)
The End of the Affair (1955)
The Proud and Profane (1956)
The King and I (1956; Oscar adayı: En İyi Aktris)
Tea and Sympathy (1956)
Heaven Knows, Mr. Allison (1957; Oscar adayı: En İyi Aktris)
An Affair to Remember (1957)
Kiss Them for Me (1957)
Bonjour tristesse (1958)
Separate Tables (1958; Oscar adayı: En İyi Aktris)
The Journey (1959)
Count Your Blessings (1959)
Beloved Infidel (1959)
The Sundowners (1960; Oscar adayı: En İyi Aktris)
The Grass Is Greener (1960)
The Naked Edge (1961)
The Innocents (1961)
On the Trail of the Iguana (1964)
The Chalk Garden (1964)
The Night of the Iguana (1964)
Marriage on the Rocks (1965)
Casino Royale (1967)
Eye of the Devil (1967)
Prudence and the Pill (1968)
The Gypsy Moths (1969)
The Arrangement (1969)
The Assam Garden (1985)

JUDY GARLAND

http://silverscreensirens.com/galleries/judy_garland_01.htm


Frances Ethel Gumm veya Judy Garland (d. Grand Rapids, Minnesota. 10 Haziran 1922 - ö. 22 Haziran 1969, Chelsea, İngiltere) ABD'li aktris.

The Wizard of Oz (1939) Oz büyücüsü'yle sinemaya çocuk yıldız olarak başlayan Somewhere over the rainbow şarkısıyla tüm dinleyenleri ağlatan Hollywood oyucularındandır.Mickey Rooney ile bir ikili oluşturmuşlardır. Birkaç kez intihara teşebbüs etmiştir. 1969'da aşırı dozda uyuşturucudan ölmüştür. Aktris Liza Minelli'nin annesidir.

Filmler

1936 au cinéma
1936: Every Sunday
1936 : Pigskin Parade
1937 : Mélodie de Broadway
1937 : Thoroughbreds Don't Cry
1938 : Everybody Sing
1938 : Love Finds Andy Hardy
1938 : Listen, Darling
1939 : Le Magicien d'Oz
1939 : Babes in arms
1940 : André Hardy va dans le monde
1940 : En avant la musique
1940 : Little Nellie Kelly
1941 : La danseuse des Follies Ziegfeld (Ziegfeld Girl)
1941 : Life Begins For Andy Hardy
1941 : Débuts à Broadway
1942 : For Me And My Gal
1943 : Presenting Lily Mars
1943 : Girl Crazy
1944 : Le Chant du Missouri
1945 : The Clock
1946 : Les Demoiselles Harvey
1946 : Ziegfeld Follies
1946 : Till The Clouds Roll By
1948 : Le pirate
1948 : Parade de printemps
1949 : In The Good Old Summertime
1950 : Summer Stock
1954 : Une étoile est née
1960 : Pepe (voix, caméo)
1961 : Jugement à Nuremberg
1962 : Gay Purr-ee
1963 : Un enfant attend
1963 : I Could Go On Singing
1967 : La Vallée des poupées (scènes supprimées)

LAUREN BACALL
(16 Eylül 1924- 13 Ağustos 2014)

http://www.imdb.com/name/nm0000002/mediaindex

http://lauren-bacall.com/



Lauren Bacall, 16 Eylül 1924 doğumlu ABD'li oyuncu ve eski model. 1940'larda başladığı sinema oyunculuğunu günümüze dek sürdürmüştür.

En tanınmış rollerini The Big Sleep (1946) ve Dark Passage (1947) filmlerinde canlandıran aktrist, How to Marry a Millionaire] (1953) ve Designing Woman (1957) gibi komedi filmler ile komedi türündeki başarısını göstermişti. Buğulu ses tonu ile ilgi çeken ve 1940'ların moda ikonlarında biri sayılan Bacall, ünlü sinema oyuncusu Humphrey Bogart'ın da eşiydi.

Lauren Bacall, Amerikan Film Enstitüsü tarafından belirlenen Tüm zamanların en iyi aktristleri listesinde 20. sıradadır.

Filmleri

Wide Blue Yonder (2008) (May)
The Walker (2007) (Natalie Van Miter)
These Foolish Things (2006) (Dame Lydia)
Manderlay (2005) (Mam)
Firedog (2005) (Posche) (seslendirme)
Birth (2004) (Eleanor)
Hauru no ugoku shiro (Howl's Moving Castle) (2004) (Witch of the Waste) (seslendirme)
Amália Traïda (2004) (TV Announcer)
Dogville (2003) (Ma Ginger)
The Limit (2003) (May Markham)
Presence of Mind (1999) (Mado Remei)
The Venice Project (1999) (Countess Camilla Volta)
Diamonds (1999) (Sin-Dee)
Madeline: Lost in Paris (1999) (Madame Lacroque) (seslendirme)
Too Rich: The Secret Life of Doris Duke (1999) (Doris Duke)
Chicago Hope (1998)(Samara Visco Klein) (2 bölüm)
Le Jour et la nuit (1997) (Sonia)
My Fellow Americans (1996) (Margaret Kramer)
The Mirror Has Two Faces (1996) (Hannah Morgan)
From the Mixed-Up Files of Mrs. Basil E. Frankweiler (1995) (Mrs. Basil E. Frankweiler)
Prêt-à-Porter (1994) (Slim Chrysler)
A Foreign Field (1993) (Lisa)
The Parallax Garden (1993)
The Portrait (1993) (TV) (Fanny Church)
All I Want for Christmas (1991) (Lillian Brooks)
A Star for Two (1991)
Misery (1990) (Marcia Sindell)
The Real Story of the Three Little Kittens (1990) (Freezelda)
A Little Piece of Sunshine (1990) (TV) (Beatrix Coltrane)
Dinner at Eight (1989) (TV) (Carlotta Vance)
The Dame Edna Experience" (TV / 1 bölüm, 1989)
Tree of Hands (1989) (Marsha Archdale)
Mr. North (1988) (Mrs. Cranston)
Appointment with Death (1988) (Lady Westholme)
The Fan (1981) (Sally Ross)
Health (1980) (Esther Brill)
The Rockford Files (Kendall Warren) (2 bölüm, 1979)
Perfect Gentlemen (1978) (TV) (Mrs. Lizzie Martin)
The Shootist (1976) (Bond Rogers)
Murder on the Orient Express (1974) (Mrs. Harriet Belinda Hubbard)
Applause (1973) (TV) (Margo Channing)
Harper (1966) (Elaine Sampson)
Bob Hope Presents the Chrysler Theatre (Amanda) (1 bölüm, 1965))
Sex and the Single Girl (1964) (Sylvia Broderick)
Mr. Broadway (Barbara Lake) (2 bölüm, 1964)
Shock Treatment (1964) (Dr. Edwina Beighley)
Dr. Kildare (Virginia Herson) (1 bölüm , 1963)
The DuPont Show of the Week (Lorraine Boswell) (1 bölüm, 1963)
North West Frontier (1959) (Catherine Wyatt)
The Gift of Love (1958) (Julie Beck)
Designing Woman (1957) (Marilla Brown Hagen)
Written on the Wind (1956) (Lucy Moore Hadley)
Patterns (1956) (Lobideki kadın)
Blithe Spirit (1956) (TV) (Elvira Condomine)
Ford Star Jubilee (Elvira Condomine) (1 bölüm, 1956)
Blood Alley (1955) (Cathy Grainger)
The Cobweb (1955) (Meg Faversen Rinehart)
Producers' Showcase (Gaby) (1 bölüm, 1955)
Woman's World (1954) (Elizabeth Burns)
How to Marry a Millionaire (1953) (Schatze Page)
Bright Leaf (1950) (Sonia Kovac)
Young Man with a Horn (1950) (Amy North)
Key Largo (1948) (Nora Temple)
Dark Passage (1947) (Irene Jansen)
The Big Sleep (1946) (Vivian Sternwood Rutledge)
Confidential Agent (1945) (Rose Cullen)
To Have and Have Not (1944) (Marie 'Slim' Browning)

AVA GARDNER

http://silverscreensirens.com/galleries/ava_gardner_1.htm


[img][/img]

Gerçek ismi: Ava Lavinia Gardner
Doğum tarihi: 24.12.1922
Doğum yeri: North Carolina - ABD
Eğitimi: Atlantic Christian College
Ölüm Tarihi: 1990

Ava Lavinia Gardner (December 24, 1922 – January 25, 1990) was an Academy Award-nominated American actress. She is listed as one of the American Film Institute's greatest stars of all time.

Yedi çocuğun en küçüğü olan Ava, ailesinin tütün tarlasında çıplak ayakla koşmaya bayılırdı. 18 yaşındayken, fotoğrafçı olan eniştesi onun fotoğrafını çekerek New York'ta vitrine koydu. MGM'de çalışan biri bu fotoğrafı gördü ve Ava'yla iş anlaşması yaptı. İlk Filmini 1942'de çekti: We Were dancing.
Aynı yıl This Time For Keeps, Sunday Punch ve Reunion in France adlı filmlerde küçük rollerde oynadı.

Ancak hiçbir oyunculuk eğitimi olmadığından Ava kendini güvensiz hissetmeye başladı. Ondaki gerçek yeteneği John Ford gördü. 1953'de Mogambo'da oynattı onu. Daha sonra 1956'da George Cukor, Bhowani Junction adlı filminde rol verdi. İki filmin arasında ise ünlü The Barefoot Contessa ile çıkışını yaptı.

Üç ünlü isimle başarısız evlilikler yaptı: Mickey Rooney (1941-1943), Artie Shaw (1945-1946), Frank Sinatra (1948-1957).

İspanya'ya, oradan da Londra'ya geçen Ava'nın son ses getiren filmi 1964'de çektiği Night of the Iguana oldu. En son filmi ise Karem (1986).

Otobiyografisini yazdığı Londra'da zatürreden 1990'da, 67 yaşında öldü. Ancak kitabının yayınlandığını göremedi.

*****

Early years
Ava Gardner was born in 1922 in the small community farming community of Grabtown also known as Brogden, Johnston County, North Carolina near Smithfield, N.C., the youngest of seven children (she had two brothers; Raymond and Melvin, and four sisters; Beatrice, Elsie Mae, Inez and Myra) of poor cotton and tobacco farmers; her mother, Molly, was a Baptist of Scots-Irish and English descent, while her father, Jonas Bailey Gardner, was a Catholic of Irish American and American Indian (Tuscarora) descent. When the children were still young, the Gardners lost their property, forcing Jonas Gardner to work at a sawmill and Molly to begin working as a cook and housekeeper at a dormitory for teachers at the nearby Brogden School.

When Gardner was thirteen years old, the family decided to try their luck in a bigger town, Newport News, Virginia, where Molly Gardner found work managing a boardinghouse for the city's many shipworkers. That job did not last long, and the family moved to the Rock Ridge suburb of Wilson, North Carolina, where Molly Gardner ran another boarding house. Gardner's father died of bronchitis in 1935. Gardner and some of her siblings attended high school in Rock Ridge and she graduated from there in 1939. She then attended secretarial classes at Atlantic Christian College in Wilson for about a year.

Gardner, who by age eighteen had become a stunning, green-eyed brunette, was visiting her sister Beatrice in New York in 1941 when Beatrice's husband Larry Tarr, a professional photographer, offered to take her portrait. He was so pleased with the results that he displayed the finished product in the front window of his Tarr Photography Studio on Fifth Avenue.


Early career

in My Forbidden Past (1951) In 1941, a Loews Theatres legal clerk, Barnard "Barney" Duhan, spotted Gardner's photo in Tarr's studio. At the time, Duhan often posed as an MGM talent scout to meet girls, using the fact that MGM was a subsidiary of Loews. Duhan entered Tarr's and tried to get Gardner's number, but was rebuffed by the receptionist. Duhan made the offhand comment, "Somebody should send her info to MGM", and the Tarrs did so immediately. Shortly after, Gardner, who at the time was a student at Atlantic Christian College, traveled to New York to be interviewed at MGM's New York office. She was offered a standard contract by MGM, and left school for Hollywood in 1941 with her sister Bappie accompanying her. MGM's first order of business was to provide her a voice coach, as her Carolina drawl was nearly incomprehensible.

Oscar nomination

Gardner was nominated for an Academy Award for Mogambo (1953); however she lost to Audrey Hepburn for Roman Holiday. Many thought Gardner's finest performance was as Maxine Faulk in The Night of the Iguana (1964), for which she was not nominated. (Grayson Hall, as the repressed Judith Fellowes, however, was nominated in the Best Supporting Actress category).

Other films include The Hucksters (1947), Showboat (1951), The Snows of Kilimanjaro (1952), 1954's The Barefoot Contessa (which some consider to be her "signature film" which mirrored her real life custom of going barefoot), Bhowani Junction (1956), The Sun Also Rises in which she played party-girl "Brett Ashley", 1957), and the film version of Neville Shute's best-selling On the Beach, co-starring Gregory Peck.

"Off-camera, she gave off sparks of wit, as in her assessment of John Ford, who directed her in Mogambo: 'The meanest man on earth. Thoroughly evil. Adored him!'"

Later life

She moved to London, England in 1968, undergoing a hysterectomy to allay her worries of contracting the uterine cancer that had killed her mother. That year she made what some consider to be one of her best films, a Technicolor, English-language remake of Mayerling, in which she played the Austrian Empress Elisabeth opposite James Mason as Emperor Franz Joseph.


Marriages and relationships

Mickey Rooney
Soon after her arrival in Los Angeles, Gardner met fellow MGM contract player Mickey Rooney; they married on January 10, 1942 in Ballard, California. She was 19 years old. Gardner made several movies before 1946, but it wasn't until she starred in The Killers opposite Burt Lancaster, that she became known as a movie star and sex symbol. (Rooney and Gardner divorced in 1943, mainly because Rooney wouldn't give up his partying ways). Rooney later rhapsodized about Gardner's performance in bed, though upon hearing this Gardner retorted "Well, honey, he may have enjoyed the sex, but [goodness knows] I didn't." She once characterised their marriage as "Love Finds Andy Hardy".


Artie Shaw
Her second marriage was to jazz musician and band leader Artie Shaw, from 1945 to 1946 and it was even more disastrous than the first.


Frank Sinatra
Her third and last marriage (1951-1957) was to singer and actor Frank Sinatra. Sinatra left his wife, Nancy, for Ava and their subsequent marriage made headlines. Sinatra was savaged by gossip columnists Hedda Hopper and Louella Parsons, the Hollywood establishment, and by his fans for leaving his "good wife" for this exotic femme fatale. His career suffered, while Gardner's prospered -- the headlines only solidified her sexy screen siren image. The marriage to Sinatra was stormy -- passionate fighting, jealousy, at least one suicide attempt (by Sinatra), and numerous separations.

Gardner used her considerable clout to get Sinatra cast in his Oscar-winning role in From Here to Eternity (1953). That role and the award revitalized both Sinatra's acting and singing careers. Gardner said of her relationship with Sinatra, "We were great in bed. It was usually on the way to the bidet when the trouble began." (This quote inspired the song "Frank and Ava" by Suzanne Vega.) During their marriage Gardner became pregnant, but she had an abortion due to the volatility of her marriage. She had always wanted children, but she said years later, "We couldn't even take care of ourselves. How were we going to take care of a baby?" Gardner and Sinatra remained good friends for the rest of her life.


Howard Hughes
She began dating billionaire aviator Howard Hughes in the early to mid-1940s, a relationship that lasted into the 1950s.


Ernest Hemingway
She divorced Sinatra in 1957 and headed to Spain where her friendship with famed writer Ernest Hemingway led to her becoming a fan of bullfighting and bullfighters such as Luis Miguel Dominguín (who was currently with China Machado), with whom she had a tempestuous affair. "It was a sort of madness, honey", she said later of the time.


Final years

After a lifetime of smoking, Gardner suffered from emphysema, in addition to an autoimmune disorder (which may have been lupus). After two strokes in 1986, which left her partially paralyzed and bedridden, Frank Sinatra paid the cost of her ($50,000) medical expenses. Her last words (to her housekeeper Carmen), were, "I'm so tired", before she died of pneumonia at the age of 67. After her death, one of Frank Sinatra's daughters found him slumped in his room, crying, and unable to speak. Gardner was not only the love of his life but also the inspiration for one of his most personal and magical songs, "I'm a Fool to Want You", recorded after their separation. Reportedly, a lone black limousine parked behind the crowd of 500 mourners at Ava's funeral. No one exited the vehicle, but it was assumed that the anonymous mourner was indeed Frank Sinatra. A floral arrangement at Gardner's graveside simply read: "With My Love, Francis".

Gravesite

Gardner was buried in the Sunset Memorial Park, Smithfield, North Carolina, next to her brothers and their much-loved parents, Jonah (1878-1938) and Mollie Gardner (1883-1943). The town of Smithfield now has an Ava Gardner Museum.

Filmography

Shadow of the Thin Man (1941)
H. M. Pulham, Esq. (1941)
Babes on Broadway (1941)
Joe Smith, American (1942)
This Time for Keeps (1942)
Kid Glove Killer (1942)
Sunday Punch (1942)
Calling Dr. Gillespie (1942)
Reunion in France (1942)
Hitler's Madman (1943)
Ghosts on the Loose (1943)
Young Ideas (1943)
DuBarry Was a Lady (1943)
Swing Fever (1943)
Lost Angel (1943)
Two Girls and a Sailor (1944)
Three Men in White (1944)
Maisie Goes to Reno (1944)
Blonde Fever (1944)
She Went to the Races (1945)
Whistle Stop (1946)
The Killers (1946)
Singapore (1947)
The Hucksters (1947)
One Touch of Venus (1948)
The Bribe (1949)
The Great Sinner (1949)
East Side, West Side (1949)
Pandora and the Flying Dutchman (1951)
My Forbidden Past (1951)
Show Boat (1951)
Lone Star (1952)
The Snows of Kilimanjaro (1952)
Ride, Vaquero! (1953)
The Band Wagon (1953) (Cameo)
Mogambo (1953)
Knights of the Round Table (1954)
The Barefoot Contessa (1954)
Bhowani Junction (1956)
The Little Hut (1957)
The Sun Also Rises (1957)
The Naked Maja (1958)
On the Beach (1959)
The Angel Wore Red (1960)
55 Days at Peking (1963)
Seven Days in May (1964)
The Night of the Iguana (1964)
The Bible: In the Beginning (1966)
Mayerling (1968)
Tam-Lin (1970)
The Life and Times of Judge Roy Bean (1972)
Earthquake (1974)
Permission to Kill (1975)
The Blue Bird (1976)
The Cassandra Crossing (1976)
The Sentinel (1977)
City on Fire (1979)
The Kidnapping of the President (1980)
Priest of Love (1981)
Regina Roma (1982)

[img][/img][img][/img][img][/img]

MARILYN MONROE

[img][/img]

http://silverscreensirens.com/marilyn_monroe.htm
http://www.marilynmonroe.com/

Marilyn Monroe

(1 Haziran 1926 - 5 Ağustos 1962), (asıl adı Norma Jeane Mortenson) Amerikalı sinema oyuncusu, şarkıcı ve model. 20. yüzyılın en ünlü sinema yıldızlarından, seks sembollerinden ve pop ikonlarından biriydi.

Yıllarca küçük rollerde kendini gösterdikten sonra komedideki hünerleri, seksi cazibesi ve ekrandaki görünüşü 1950'lerde ve 1960'lı yılların başında en popüler film yıldızlarından biri olmasını sağladı. Kariyerinin sonlarına doğru başarısının ölçüsüyle ciddi rollerde de çalıştı ve eşi görülmemiş popüler bir ilgi nesnesi haline gelip, kazandığı bu şöhret ile zamanının diğer yıldızlarını geride bıraktı. Oysa ki, halkın gözündeki mutlu imajının aksine, özel hayatında yaşadığı hayal kırıklıkları ve güvensizlikleri zaten var olan problemlerini daha da derinleştirdi. Özellikle 1950'li yılların sonuyla 1960'lı yılların başından itibaren yaşadığı çeşitli sağlık sorunları ve kişisel problemleri kariyerine de yansımış ve Monroe'nun çalışması zor ve dengesiz biri olarak kötü ün yapmasına sebep olmuştur. Yine de ölümününden itibaren ünü gitgide artarak tüm zamanların en önemli kültürel figürü ve ikonlarından biri olmuş, sık sık diğer ünlüler tarafından taklit edilmiştir. Ölümü resmi olarak aşırı dozda uyku hapından kaynaklanan muhtemel intihar olarak geçse de ölüm sebebi üzerine pek çok spekülasyon yapılmış, komplo teorileri oluşturulmuştur.





Çocukluk

Marilyn, Norma Jeane Mortenson ismi ile Los Angeles Devlet Hastanesi'nde doğmuştur. Biyografisini yazan birçok kişiye göre biyolojik babası annesinin RKO stüdyolarında film editörü olarak birlikte çalıştığı Charles Stanley Gifford ismindeki satış elemanıdır. Bazıları ise annesi Gladys Pearl Baker'ın ikinci kocası olan Martin Edward Mortenson'nın babası olduğunu iddia eder. Annesinin şizofren hastalığı yüzünden hastaneye kaldırılması üzerine bundan sonraki hayatını bir yetimhanede ve çeşitli bakıcı ailelerin yanında geçirmek zorunda kaldı. Monroe'nun aynı şekilde dayısı Marion'da akıl hastanesine yatırılmış ve hastaneden çıktıktan sonra kendini asmış, anneannesi Della ve dedesi Otis'de manik depresyon hastalığından çekmişlerdi. O zamanki ismiyle Norma Jean, henüz 16 yaşındayken 21 yaşındaki James Doughtery ile evlendi. 4 yıl süren evlilik ardından boşandı ve The Blue Book mankenlik ajansına girerek modellik yapmaya başladı. Yine bu dönemde oyunculuk ve şarkıcılık kurslarına katıldı ve saçını kestirip, platin sarısına boyattı.


Kariyer

Kısa sürede The Blue Book mankenlik ajansının en başarılı modellerinden biri olan Monroe, düzinelerce magazin dergisinde gözüktü. Bu dönemde 20th Century Fox'un yöneticisi Ben Lyon'un dikatini çekti ve onun için bir deneme çekimi ayarladı. aynı zamanda ona altı aylık bir kontrat yaptı. Lyon'nun önerisiyle adını Marilyn Monroe olarak değiştiren Norma Jean, “Scudda Hoo! Scudda Hay!” ve “Dangerous Years” isimli iki film çevirdi. Ancak iki filmin başarısız olması, O' nun bir süre sinemadan uzak kalmasına neden oldu. Fox şirketinin Monroe ile yeni bir kontrat imzalamaması yüzünden bir süre boşta kaldı. Modelliğe devam ederken aynı zamanda da oyunculuk derslerine devam etti. “Ladies of the Chorus” adındaki kısa filmde, ilk kez şarkı söyleme şansını yakaladı. Daha sonra “The Asphalt Jungle” ve “All About Eve” filmlerinde iki kısa rolde oynadı. Bu filmlerdeki kısa ama dikkat çekici rolleriyle eleştirmenlerin çok dikkatini çekmişti. Sonraki iki yıl boyunca “We're Not Married!” ve “Love Nest” gibi filmlerde önemsiz küçük rollerde gözüktü. Ardından RKO yöneticileri Monroe'nun box office potansiyelini Fritz Lang'ın “Clash of Night” isimli filminde kullandılar. Filmin başarı kazanması üzerine Fox aynı taktiği kullanarak “Monkey Bussiness” isimli komedi filminde oynattı. Bu iki filmin başarısı üzerine eleştirmenler artık Monroe'yu görmezden gelemediler ve iki filmin başarısını onun artan ününe bağladılar.

1952 yılında Monroe “Don't Bother to Knock” isimli filmde psikolojik sorunları olan bir çocuk bakıcısını rolüyle en sonunda başrolde oynama şansı yakaladı. Düşük bütçeyle yapılmış B tipi bir film olmasına ve karışık eleştiriler almasına rağmen, eleştirmenler Monroe'nun daha büyük rollerde de oynayabileceğine ikna oldular.

Şöhret

Monroe, 1953 yılında oynadığı “Niagara” filmiyle en sonunda ünlü olabildi. Eleştirmenler filmin karanlık senaryosu kadar, Monroe'nun kamerayla olan uyumuna da odaklandılar. Monroe, bu filmde kocasını öldürmeye çalışan bir kadını canlandırdı.

Bu dönemde bir zamanlar verdiği seksi pozlar ortaya çıktı. Monroe, daha sonra basına çıplak pozlar verdiğini ve bunu parasız ve aç kaldığı için yaptığını söyleyerek kariyerini bitirecek olası bir skandaldan kurtulmayı başardı. Bu pozlar daha sonra Playboy'un ilk sayısında yayınlandı.

Monroe sonraki aylarda çevirdiği “Gentlemen Prefer Blondes” ve “How to Marry a Millionaire” filmleriyle A sınıfı aktristler arasına girdi. Bu filmlerden sonra çevirdiği “River of No Return” ve “There's No Business Like Show Business” isimli filmler ise başarılı olamadı. Yine bu dönemde uzun zamandır birlikte olduğu beyzbol yıldızı Joe Dimaggio ile evlendi. Ancak çift, dokuz ay sonra anlaşmazlık nedeniyle boşandı. Stüdyo başkanı Zanuck'un kendisine ayarladığı aptal sarışın rollerinden sıkılan Monroe, 1955 yılında “The Seven Year Itch” isimli filmini tamamladıktan sonra kontratını iptal ederek New York'daki “Actor's Studio”'ya oyunculuk okumaya gitti. bu arada kendisine önerilen The Girl in Pink Tights, The Girl in the Red Velvet Swing ve How to Be Very, Very Popular gibi filmlerde oynamayı ise reddetti. Actor's Studio'daki eğitimi sırasında üçüncü eşi yazar Arthur Miller ile tanışan Monroe, daha sonra onunla evlendi.

New York'dayken arkadaşı fotoğrafçı Milton H. Greene ile kendi prodüksyon şirketi Marilyn Monroe Productions'ı kurdu. Bu arada Monroe'nun yokluğu sırasında stüdyo tarafından seyirciye sunulan Jayne Mansfield ve Sheree North gibi alternatiflerinin başarısız olması ve “The Seven Year Itch” filminin gişedeki başarısı üzerine Zanuck onu geri çağırıp istediği şartları yerine getirerek yeni bir sözleşme yaptı. Monroe, bundan sonra sadece kendi onayladığı yönetmenlere çalışacak ve Fox dışındaki diğer stüdyolar ile filmler çevirebilecekti. 1955 yılında stüdyo ile yaptığı bu yeni sözleşmeye ve prodüksiyon şirketine bağlı olarak Joshua Logan tarafından yönetilen ilk filmi “Bus Stop”'ı çevirdi. Bu filmdeki salon şarkıcısı Cherie rolüyle kariyerindeki en iyi dramatik performasını göstererek eleştirmenlerden büyük övgü aldı ve Altın Küre ödülüne aday oldu. Bu filmin ardından eşi Arthur Miller'la Londra'ya giderek Laurence Olivier ile birlikte The Prince and the Showgirl isimli filmi çevirdi. Bu filmi eleştirmenlerden karışık eleştiriler almasına ve fazla hasılat yapmamasına rağmen, özellikle Avrupa'da Monroe yine oyunculuğu ile büyük övgü kazandı ve Oscar ödülüne denk ödüller olarak görülen İtalyan David di Donatello ve Fransız Crystal Star ödüllerini kazandı. Aynı zamanda da İngiliz BAFTA ödülüne aday oldu. Filmin tamamlanmasının ardından Londra'dan dönen Monroe hamile olduğunun öğrendi. Ancak bir dış gebelik geçirdiği tespit edilince çocuğunu aldırmak zorunda kaldı.


Son Yılları

Marilyn, 1959 yılında çevirdiği “Some Like It Hot”, kariyerindeki en başarılı ve en popüler filmi oldu. Bu filmdeki oyunculuğuyla bir altın küre ödülü kazandı. Çekimler sırasında hamile olduğunu keşfeden Monroe, filmin tamamlanmasının ardından düşük yaptı. Bu filmden sonra çevirdiği “Let's Make Love” filmi ise kritik ve ticari açıdan başarısız oldu. Yine de film de söylediği "My Heart Belongs to Daddy" şarkısı büyük hit oldu. Ayrıca bu filmdeki rol arkadaşı Yves Montand ile kısa bir yasak ilişki yaşadı.

Marilyn daha sonra kocası “Arthur Miller”'ın yazdığı 1961 yapımı “The Misfits” filminde çocukluk idolü Clark Gable ile birlikte başrolde oynadı. Film boyunca Monroe'nun psikolojik ve fiziksel sorunları, alkol ve reçeteli hap bağımlılığı ve sete sürekli geç gelmesi nedeniyle çekimlerde çok fazla sorun ve gecikmeler yaşanmasına rağmen, Monroe ve diğer oyuncular gösterdikleri performanslarla eleştirmenlerin ve seyircilerin ilgisini çekti. Ancak film yüksek beklentilere rağmen gişede fazla hasılat yapamadı. The Misfits, aynı zamanda Monroe'nun ve Clark Gable'ın tamamladıkları son film olacaktı. Bu filmden sonra kocası Arthur Miller'dan boşandı. Boşanmadan sonra depresyon sebebiyle Payne Whitney Psikiyatri Kliniği'ne yatarak bir süre tedavi gördü. 1962 yılında “Something’s Got to Give” adlı komedi filminde oynamaya karar verdi. Bu film, onun aynı zamanda ilk çıplak sahnesini de içeriyordu. Ancak film boyunca hasta olduğunu öne sürerek sete az gelmesi ve onun yerine J.F. Kennedy'nin doğum günü için şarkı söylemeye gitmesi üzerine Fox şirketi tarafından filmden kovuldu, sözleşmesi iptal edildi ve film şirketi tarafından kendisine tazminat davası açıldı. Ancak daha sonra rol arkadaşı Dean Martin'nin başka bir aktristle çalışmak istememesi üzerine işe geri alındı ve kendisiyle yeni bir sözleşme yapıldı. Ancak filmin çekimleri tekrar başlamadan önce yüksek dozda sakinleştirici ilaç alarak 5 Ağustos 1962'de 36 yaşında hayata veda etti. 8 Ağustos 1962 yılında ise Westwood Village Memorial Park Mezarlığı'nda defnedildi.


Ödüller ve Adaylıklar

1952 Photoplay Ödülü: Özel Ödül.
1953 Altın Küre Henrietta Ödülü: Dünyanın Favori Kadın Film Sanatçısı.
1953 Photoplay Ödülü: En Popüler Kadın Yıldız
1956 BAFTA Film Ödülü Adaylığı: En İyi Yabancı Aktrist (The Seven Year Itch)
1956 Altın Küre Adaylığı: Komedi Veya Müzikalde En İyi Kadın Oyuncu (Bus Stop)
1958 BAFTA Film Ödülü Adaylığı: En İyi Yabancı Aktrist (The Prince and the Showgirl)
1958 David di Donatello Ödülü (Italyan): En İyi Yabancı Aktrist (The Prince and the Showgirl)
1959 Crystal Star Ödülü (Fransız): En İyi Yabancı Aktrist (The Prince and the Showgirl)
1960 Golden Globe, Komedi Veya Müzikalde En İyi Kadın Oyuncu (Some Like It Hot)
1962 Golden Globe, Henrietta Ödülü: Dünyanın Favori Kadın Film Sanatçısı.
Hollywood Ünlüler Kaldırımı Yıldızı 6104 Hollywood Blvd.
[img][/img][img][/img][img][/img]

I'll be in my room alone
Every Post Meridian
And I'll be with my diary
And that book by Mister Gideon

Bye Bye Baby,
Remember you're my baby
When they give you the eye
Although I know that you care,
Won't you write and declare
That though on the loose,
You are still on the square,
I'll be gloomy
But send the rainbow to me
Then my shadows will fly,
Though you'll be gone for a while
I know that I'll be smiling
With my baby bye and bye

Bye, Bye Baby,
Remember you're my baby
when they give you the eye,
And just to show that I care,
I will wirte and declare
That I'm on the loose,
But I'll stay on the square,
I'll be lonely
But even though I'm lonely
There'll be no other guy,
Though I'll be gone for a while
I know that I'll be smiling
With my baby bye and bye
With my baby, bye and bye.

[img][/img]
[img][/img]
[img][/img]
[img][/img]

kapatMarilyn Monroe - Every baby needs a daddy Müzik Süre: 03:22Kaydedilen: 24 Қаңтар 2009
Konum:BulgaristanIt was cold outside of Tiffany's.
I was shivering in the storm.
I walked in and asked a gentleman
Could I please keep warm?

He asked me "How come a baby doll
Has no comfy place to go?"
So I told that kindly gentleman
My tale of old.

Every baby needs a da-da-daddy
To keep her worry free.
Every baby needs a da-da-daddy,
But where's the one for me?
Rich or poor, I don't care who.
If he hasn't got a million then a half will do.
Every baby needs a da-da-daddy.
Could my da-daddy be you?

Every baby needs a da-da-daddy
With silver in his hair.
Every baby needs a da-da-daddy
Who has some gold to spare.
Some sweet softy who enjoys
Bringing home his baby little diamond toys.
Every baby needs a da-da-daddy
Could my da-daddy be you?

Every baby needs a da-da-daddy
In case she runs aground.
Every baby needs a da-da-daddy
To keep her safe and sound.
Yes we feel just like Red Riding Hood
Cause the wolves are awful hungry in our neighborhood.
Every baby needs a da-da-daddy.
Could my da-daddy be you?

GRACE KELLY
1929-1982

http://silverscreensirens.com/galleries/grace_kelly_01.htm

[img][/img]

Grace Patricia Kelly (later Grace, Princess of Monaco; November 12, 1929 – September 14, 1982) was an Academy Award-winning American film and stage actress and fashion icon. Upon marrying Rainier III, Prince of Monaco in 1956, she became Her Serene Highness The Princess of Monaco, but was generally known as Princess Grace of Monaco. Princess Grace maintained dual American and Monegasque citizenship after her marriage. The principality's current Sovereign Prince, Albert II, is the son of Prince Rainier and Princess Grace. The American Film Institute ranked Kelly #13 amongst the Greatest Female Stars of All Time.

Amerikalı oyuncu ve Monako prensesi. Tüm zamanların en iyi oyuncularından biri olarak kabul edilir. Sinema kariyeri, en başarılı olduğu dönemde Monako prensi Rainer'la olan evliliği yüzünden sona eren Kelly, zerafeti ve güzelliğiyle Hollywood'un en gözde oyuncularından biridir. Sharon Stone, Madonna, Annette Bening ve Jennifer Love Hewitt gibi ünlü isimler Kelly'den oldukça etkilenmişler, bir stil ikonu olarak oyuncunun tarzını benimsemişlerdir. The Country Girl, The Swan ve Mogambo oyuncunun en önemli filmleri arasındadır. Kelly'nin Rainer'la olan evliliğinden sonra Monako'nun popüleritesi artmış ve ülke turizm açısından ciddi bir değer taşımaya başlayarak zenginleşmiştir. Grace Kelly, tüm dünyayı yasa boğan trajik bir kaza sonucu hayata gözlerini yummuştur.



12 Kasım 1929’da dört çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak Philadelphia, Amerika'da dünyaya geldi. İrlanda asıllı babası John Kelly, Philadelphia’nın saygın ailelerinden birinin oğluydu ve kendi çabasıyla milyoner olmuş başarılı bir işadamıydı. Ayrıca kürek yarışlarında Olimpiyat madalyaları kazanmış bir sporcuydu. Grace'in amcalarından George Kelly de Pulitzer ödüllü ünlü bir yazardı. Çocukluğu oldukça rahat bir ortamda geçen Kelly'nin ailesinde sanatla uğraşan birçok isim vardı. Bu yüzden sinemaya ısınması hiç zor olmamıştı. 12 yaşında rol aldığı piyesle ilk sahne deneyimini kazanan Kelly, lise yıllarında güzel sanatlara olan ilgisiyle dikkat çekiyordu. Okul yıllığında ileride büyük bir yıldız olacağı yazan oyuncu, dans ediyor ve tiyatroyla ilgileniyordu. Daha sonra aralarında Katherine Hepburn, Spencer Tracy ve Lauren Bacall'ın da olduğu çok ünlü oyuncular yetiştirmesiyle ünlü olan American Academy of Dramatic Arts’a kaydoldu.
Ancak oyuncu olma isteğine ailesi başta karşı çıkınca güzelliğiyle göz dolduran Grace, fotomodel olmaya karar vermişti. Bir süre sonra zerafeti ve ışığıyla Hollywood'un tüm ilgisi üzerinde olacaktı.

Grace Kelly'yi milyonlarca izleyiciyle buluşturan ilk filmi henüz 22 yaşındayken kameralar önüne geçtiği 1951 yapımı “Fourteen Hours”du. Hemen ardından kariyerini taçlandıran ve onu Hollywood'un en sevilen aktrisleri arasına sokacak olan “High Noon” geldi. Başrollerini Gary Cooper ile birlikte paylaştığı bu filmden sonra Kelly ile Cooper arasında aşk dedikoduları çıktı. Oyuncu, dönemin en popüler isimlerinden Clark Gable ve Ava Gardner'la Mogambo isimli filmde bir araya geldi ve filmdeki performansıyla sinema kariyerinin henüz üçüncü yılında en iyi kadın oyuncu dalında oskara aday oldu. Tabloid gazeteler bu kez Kelly ve Gable aşkını manşetlerinden düşürmüyordu ve Kelly yıllar sonra Mogambo filminin çekimleri sırasında başlayan bu aşkı “Afrika’nın ortasında bir çadırda Clark Gable ile yalnızsanız başka ne olabilirdi ki” diyerek doğrulayacaktı.

Aktrisin istikrarlı yükselişi soğuk sarışınlara olan takıntısıyla ünlü yönetmen Alfred Hitchcock filmleriyle devam ediyordu. Hitchcock'un “Dial M for Murder”, “Rear Window” ve “To Catch a Thief” isimli filmlerinde başrolde izleyici karşısına çıkan Kelly, kariyerinin en önemli ödülüne nihayet kavuşacaktı. Bing Crosby ile oldukça başarılı bir ikili oluşturdukları “The Country Girl” filmindeki performansıyla en iyi kadın oyuncu dalında oscar ödülünü kucakladığında yıl 1955'ti.

Aynı yıl, The Swan filminde bir prensesi canlandıracak olan Kelly, Cannes film festivaline davetli oyunculardan biriydi. Bu festival ünlü oyuncunun hayatının dönüm nokatalarından biri olan bir tanışmaya vesile olacaktı. Çünkü Monako prensi Rainer da o yıl davetlilerden biriydi ve görür görmez Kelly'ye aşık olacaktı. Kelly - Rainer ikilisi bu tanışmadan sonra mektuplaşmaya başladılar. Birkaç ay sonra basının büyük ilgisini çeken bu yakınlaşma, Rainer'ın Amerika'yı ziyaretiyle iyice büyüdü. Zira Rainer Amerika'ya boşu boşuna gitmemiş, ünlü yıldızın ailesiyle tanışmak için önemli bir adım atmıştı. Sonunda prensin evlilik teklifini kabul eden Kelly, son filmi “High Society”nin çekimleri sona erdikten sonra aktrisliği bıraktı. Sinemayı ve Amerika'yı terk edip Rainer'la birlikte yeni bir yaşam için Monako'ya giden oyuncu, yüzyılın evliliği için hazırlanmaya başladı.

Düğün öncesi Monako sarayı baştanbaşa yenilendi ve Grace Kelly ailesi, hizmetiçileri ve köpeğiyle 18 Nisan 1956' da lüks bir transatlantikle Monako'ya gitti. Basının ve Kelly'nin hayranlarının büyük ilgi gösterdiği düğün töreni için 20.000 kişi sokaklara dökülmüştü. Dünya televizyonlarından naklen verilen tören olay oldu. Aktrisin gelinliği MGM stüdyolarının Oscar ödüllü kostümcüsü Helen Rose tarafından tasarlanmıştı. Düğün sonrası çift, Rainer'ın yatıyla 7 hafta sürecek balayına çıktılar.

Dedikodulara göre Prens Rainer’ın Grace Kelly’yi kendisine eş olarak seçmesindeki en önemli faktörler, Kelly’nin Katolik olması ve çocuklara aşırı düşkünlüğüydü. Ayrıca güzelliği, iyi bir aileden gelişi ve yıpranmamış şöhreti de aktrisi uygun bir gelin yapmıştı. Monako prensesi olduktan sonra tahtını üç çocukla taçlandıran Kelly, ikisi kız olmak üzere 3 çocuk dünyaya getirdi. 1957'de Prenses Caroline, 1958'de Prens II. Albert ve 1965'te Prenses Stéphanie doğdu.

Prenses olmanın tüm sorumluluklarını yerine getiren Kelly, sinemayı özlüyor ancak, çocuklarına ve eşine adadığı hayatını yeniden değiştirmek istemiyordu. 1962 yılında onun oyunculuğunu her zaman çok beğenen Alfred Hitchcock Marnie isimli filminde oynaması için Kelly'ye teklifte bulunmuş ancak kamuoyundan gelen tepkiler doğrultusunda aktris, filmde oynamaktan vazgeçmişti. Monaco Sarayı’na layık olmak için elinden geleni yapan güzel oyuncu bunda oldukça başarılı oldu. Zira Monako o döneme kadar hiç olmadığı kadar popüler oldu ve en gözde turistik yerlerden biri haline geldi. Grace Kelly yıldız ruhunu Monako'ya da bulaştırmıştı.

Oyunculuğu, genç yaşta şöhret oluşu ve Monako prensesliğiyle hayatında her şey çok hızlı gelişmişti Kelly’nin. Ancak güzel yıldızın sonu da hiç beklenmedik şekilde trajik olacaktı. 1982 senesinde henüz 52 yaşındayken kızı Stephanie'nin küçük yaralarla atlattığı trafik kazasından sağ olarak kurtulamayan prenses, dedikodulara göre rol aldığı Hitchcock filmi To Catch a Thief’teki hızlı araba kullanma sahnesini kızına canlandırmaya çalışırken kaza gerçekleşmişti. Başta Monako olmak üzere tüm dünyayı yasa boğan ölümünden sonra Kelly, büyük bir fenomene dönüşecekti. Cenaze töreni onbinlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen yıldızın ölümünün ardından eşi Rainer, hatırasına sadık kalarak, bir daha hiç evlenmedi. 2005 yılında hayatını kaybeden prens, Kelly'nin yanına gömüldü.

LANA TURNER


http://silverscreensirens.com/lana_turner.htm


Lana Turner (February 8, 1921 – June 29, 1995) was an Academy Award-nominated American film and occasionally television actress. On-screen, she was well-known for the glamour and sensuality she brought to almost all her movie roles. Off-screen, she was-well known for her stormy and colorful private life including seven husbands, numerous lovers, and a famous murder scandal.



Early life
Born Julia Jean Mildred Frances Turner in Wallace, Idaho, she was the daughter of John Virgil Turner, a miner from Hohenwald, Tennessee, and Mildred Frances Cowan, a 16-year-old Alabama native.

Until her film career took off, she was known to family and friends as "Judy." Hard times eventually forced the family to re-locate to San Francisco, where John and Mildred soon separated.

On December 14, 1930, John Turner won a bit of money at a traveling craps game, stuffed his winnings in his left sock, and headed for home. He was later found dead on the corner of Minnesota and Mariposa Streets, on the edge of Potrero Hill and the Mission District in San Francisco, his left sock missing. The robbery and murder were never solved. Soon after, Mildred Turner developed health problems and was advised by her doctor to move to a drier climate. She and her 10-year-old daughter moved to Los Angeles in 1931.


Film career

Turner's discovery at Schwab's Drug Store has become one of Hollywood's most enduring show-business legends. The true story differs only slightly from that legend. As a 16-year-old student at Hollywood High, Turner decided to skip a typing class and buy a Coke at the Top Hat Cafe located on the southeast corner of Sunset Boulevard and McCadden Place. There, she was spotted by William R. Wilkerson, publisher of the Hollywood Reporter. Wilkerson was attracted by her beauty and physique, and referred her to the actor/comedian/talent agent Zeppo Marx. Marx's agency immediately signed her on and introduced her to film director Mervyn LeRoy, who cast her in her first film, 1937's They Won't Forget. She also appeared as an extra that year in A Star Is Born—if the viewer doesn't blink, Lana can be spotted in the crowd at a boxing match.

Turner earned the nickname "The Sweater Girl" from her form-fitting attire in a scene in They Won't Forget. She reached the height of her fame in the 1940s and 1950s. During World War II, Turner became a popular pin-up girl due to her popularity in such films such as Ziegfeld Girl, Johnny Eager, and four films with MGM's "king of the lot," Clark Gable (the films' success was only heightened by gossip-column rumors about a relationship between the two). Lana even had a B-17—the Tempest Turner—named after her . After the war, Turner's career continued successful with the release, in 1946, of (the now-classic film noir) The Postman Always Rings Twice, which co-starred John Garfield.

During the 1950s, Turner starred in a series of films that failed to succeed at the box office, a situation MGM attempted to remedy by casting her in musicals. The first, Mr. Imperium, was a flop, while The Merry Widow was more successful. She gave a widely praised performance in Vincente Minnelli's 1952 film, The Bad and the Beautiful, and later starred with John Wayne in the adventure film The Sea Chase. She was then cast in the epic The Prodigal, but the film and her performance in general were not well received. After the 1956 film, Diane, MGM opted not to renew her contract.

Turner's career recovered briefly after she appeared in the hugely successful big-screen adaptation of Grace Metalious's best-selling novel, Peyton Place, for which she was nominated for an Academy Award for Best Actress. Another few box-office failures followed (Another Time, Another Place, for example) when the 1958 scandal surrounding her daughter's killing of Turner's lover, Johnny Stompanato, threatened to derail her career completely. In the trail of the related negative publicity, Turner accepted the lead role in Ross Hunter's remake of Imitation of Life under the direction of Douglas Sirk. Universal Studios capitalized on her new-found notoriety; the result was one of the biggest hits of 1959, as well as the biggest hit of Turner's career. Critics and audiences couldn't help noticing that the plots of both Peyton and Imitation had borrowed heavily from Turner's private life.

In 1961, she made her last film at MGM starring with Bob Hope in Bachelor in Paradise. Other highlights of this era include two Ross Hunter productions, Portrait in Black and Madame X, which proved to be her last major starring role.


Personal life

Lana Turner in Dr. Jekyll and Mr. Hyde.Turner was well known inside Hollywood circles for dating often, changing partners often, and for never shying away from the topic of how many lovers she had in her lifetime. Of her many love affairs, Turner reportedly once said "I liked the boys, and the boys liked me."

Turner was married eight times to seven different husbands. Her husbands were:

Bandleader Artie Shaw (1940) Married only four months, Turner was 19 when she and Shaw eloped on their first date. She later referred to their stormy and verbally abusive relationship as "my college education".
Actor-restaurateur Josef Stephen Crane (1942–1943, 1943–1944) Turner and Crane's first marriage was annulled after she discovered that Crane's previous divorce had not yet been finalized. After a brief separation (during which Crane attempted suicide), they re-married to provide for their newborn daughter, Cheryl.
Millionaire socialite Henry J. Topping Jr. (1948–1952) Topping proposed to Turner at the 21 Club in Los Angeles by dropping a diamond ring into her martini. Although worth millions when they married, Topping suffered heavy financial losses due to poor investments and excessive gambling. Turner finally divorced Topping when she realized she could no longer afford to keep them in the lavish lifestyle to which they had grown accustomed.
Actor Lex Barker (1953–1957), whom she divorced after her daughter Cheryl claimed that he repeatedly molested and raped her.
Rancher Fred May (1960–1962)
Robert P. Eaton (1965–1969);[4] who later went on to write The Body Brokers, a behind-the-scenes look at the Hollywood movie world, featuring a character named Marla Jordan, based on Turner.
Nightclub hypnotist Ronald Pellar, aka Ronald Dante or Dr. Dante (1969–1972). The couple met in 1969 in a Los Angeles discotheque and married that same year. After about 6 months of marriage, Pellar disappeared a few days after she had written a $35,000 check to him to help him in an investment; he used the money for other purposes. In addition, she later accused him of stealing $100,000 worth of jewelry.

The Stompanato murder case
Turner met Johnny Stompanato during the spring of 1957, shortly after ending her marriage to Lex Barker. At first, Turner was susceptible to Stompanato's good looks and prowess as a lover, but after she discovered his ties to the LA underworld (in particular, his association with gangster Mickey Cohen), she tried to break off the affair out of fear of bad publicity. Stompanato was not easily deterred, however, and over the course of the following year, he and Turner carried on a relationship filled with violent arguments, physical abuse, and repeated reconciliations.

In the fall of 1957, Stompanato followed Turner to England where she was filming Another Time, Another Place, costarring Sean Connery, later of James Bond fame. Fearful that Turner was having an affair with Connery, Stompanato stormed onto the set brandishing a gun. Connery managed to land a single punch to Stompanato's jaw and took away his gun. Stompanato was soon deported by Scotland Yard for the incident.

On the evening of April 4, 1958, Turner and Stompanato began a violent argument in Turner's house at 730 N. Bedford Drive in Beverly Hills. Fearing her mother's life was in danger, Turner's 14-year-old daughter, Cheryl Crane grabbed a kitchen knife and ran to Turner's defense.

Many theories abound as to what happened afterward, but it appears Crane stabbed Stompanato, killing him. The case quickly became a media sensation. It was later deemed a justifiable homicide at a coroner's inquest, at which Turner provided dramatic testimony. Some observers have said her testimony that day was the acting performance of her life.


Turner appeared in several television roles, most notably one season (1982–1983) on the series Falcon Crest as Jaqueline Perrault, but the majority of her final decade was spent out of the public eye.

She died at the age of 74 in 1995 of complications from throat cancer, which was diagnosed in 1992 and which she had been battling ever since, at her home in Century City, Los Angeles, California. She was, until her death, a very heavy smoker.

She was survived by her only child, her daughter, Cheryl Crane, and Cheryl's life partner Joyce "Josh" LeRoy, whom she said she accepted "as a second daughter." They inherited some of Lana's sizable estate, built through shrewd real estate holdings and investments. However, the majority of her estate was left to her maid, Carmen Lopez Cruz.

For her contribution to the motion picture industry, Lana Turner has a star on the Hollywood Walk of Fame at 6241 Hollywood Boulevard.


In literature
Lana Turner is the subject of the poem "Lana Turner has collapsed" by the celebrated poet Frank O'Hara.


Filmography
A Star Is Born (1937)
They Won't Forget (1937)
Topper (1937)
The Great Garrick (1937)
The Adventures of Marco Polo (1938)
Love Finds Andy Hardy (1938)
The Chaser (1938) (Scenes deleted)
Four's a Crowd (1938)
Rich Man, Poor Girl (1938)
Dramatic School (1938)
Calling Dr. Kildare (1939)
These Glamour Girls (1939)
Dancing Co-Ed (1939)
Two Girls on Broadway (1940)
We Who Are Young (1940)
Ziegfeld Girl (1941)
Dr. Jekyll and Mr. Hyde (1941)
Honky Tonk (1941)
Johnny Eager (1942)
Somewhere I'll Find You (1942)
Strictly G.I. (Short subject, 1943)
The Youngest Profession (1943) (Cameo)
Slightly Dangerous (1943)
Show Business at War (1943) (short subject)
Du Barry Was a Lady (1943) (cameo)
Marriage Is a Private Affair (1944)
Keep Your Powder Dry (1945)
Week-End at the Waldorf (1945)
The Postman Always Rings Twice (1946)
Green Dolphin Street (1947)
Cass Timberlane (1947)
Homecoming (1948)
The Three Musketeers (1948)
A Life of Her Own (1950)
Mr. Imperium (1951)
The Merry Widow (1952)
The Bad and the Beautiful (1952)
Latin Lovers (1953)
The Flame and the Flesh (1954)
Betrayed (1954)
The Prodigal (1955)
The Sea Chase (1955)
The Rains of Ranchipur (1955)
Diane (1956)
Peyton Place (1957)
The Lady Takes a Flyer (1958)
Another Time, Another Place (1958)
Imitation of Life (1959)
Portrait in Black (1960)
By Love Possessed (1961)
Bachelor in Paradise (1961)
Who's Got the Action? (1962)
Love Has Many Faces (1965)
Madame X (1966)
The Big Cube (1969)
Persecution (a.k.a. The Graveyard, The Terror of Sheba) (1974)
Bittersweet Love (1976)
Witches' Brew (1980)
Thwarted (1991

[img][/img][img][/img][img][/img][img][/img]

ELIZABETH TAYLOR

http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=7450&p=1&rid=2369

http://www.biyografi.info/kisi/elizabeth-taylor

http://liz-taylor.com/


Giant filminden, 1956

Doğum adı Elizabeth Rosemond Taylor
Doğum 27 Şubat 1932 (1932-02-27) (78 yaşında)
Hampstead, Londra, İngiltere
Diğer adları Liz Taylor
Aktif yılları 1942 - 2003
Evlilik Conrad Hilton Jr. (1950-1951)
Michael Wilding (1952-1957)
Mike Todd (1957-1958)
Eddie Fisher (1959-1964)
Richard Burton (1964-1974)
Richard Burton (1975-1976)
John Warner (1976-1982)
Larry Fortensky (1991-1996)
Akademi Ödülleri

En İyi Kadın Oyuncu
1960 BUtterfield 8
1966 Who's Afraid of Virginia Woolf?
BAFTA Ödülleri

En İyi Kadın Oyuncu
1966 Who's Afraid of Virginia Woolf?
Altın Küre Ödülleri

En İyi Kadın Oyuncu - Drama
1959 Suddenly, Last Summer
Cecil B. DeMille Ödülü
1985 Lifetime achievement

LIZ Taylor: Ölümü bekliyorum




Uzun bir süredir parkinson hastalığı ile boğuşan Taylor, yüzünü ölüme döndüğünü söylüyor.
Küçücük bir çocukken bir aile dostunun desteğiyle kameraların karşısına geçen Elizabeth Taylor, bugün 76 yaşında ve artık sinemadan elini eteğini çekti. Ama o hala sinemanın 'menekşe gözlü' efsanesi. Uzun bir süredir parkinson hastalığı ve hafıza sorunları ile boğuşan Taylor, yaptığı son açıklama ile bir kuşağın da yüreğini sızlattı.

Taylor, bir ABD gazetesine verdiği röportajda "Geleceği kabullendim. Artık aileme de veda ettim ve ölüme hazırım" diye konuştu.

Henüz 9 yaşındayken deneme çekimi için Universal Stüdyoları'na giden ve o günden sonra da neredeyse bütün yaşamını kameralar önünde geçiren Taylor, Giant (Devlerin Aşkı) Cat on a Hot Tin Roof (Kızgın Damdaki Kedi) Reflections in a Golden Eye (Altın Gözde Yansımalar) ve kendisinden başka biri bu kadar iyi oynayamazmış gibi adıyla özdeşleşen Kleopatra'nın da aralarında bulunduğu bir çok filmde sadece zarif güzelliğiyle değil oyunculuğuyla da milyonları kendine hayran bıraktı.

KIM NOVAK

http://silverscreensirens.com/kim_novak.htm

http://www.fanpix.net/gallery/kim-novak-pictures.htm



Kim Novak, 13 Şubat 1933 doğumlu ABD'li aktrist ve eski model.
En önemli rollerinden birini Alfred Hitchcock' un Vertigo (1958) filminde oynayan Novak, 1950'lerin en ünlü oyuncularından biriydi.


Yaşamı

İlk Yıllar

Marilyn Pauline Novak adıyla Çek asıllı bir ailenin iki kızından biri olarak Chicago, Illinois'ta dünyaya geldi. Annesi öğretmen, babası ise zamanında öğretmenlik de yapmış demiryollarında görevli bir memurdu. Novak, öğrencilik yıllarında kazandığı bir burs ile ünlü Chicago Art Institute'e girmeyi başardı.

Lisenin ardından modellik yapmaya başladığı sıralarda kazandığı bir başka burs sayesinde, model okuluna girdi. Part-time modellik yaptığı bu dönemlerde tezgâhgtarlık, dişçi asistanlığı, asansör operatörlüğü gibi çeşitli işlerde çalıştı. Bir buzdolabı firması için Bayan Derin Dondurucu ("Miss Deepfreeze") adıyla modellik yaparken Los Angeles, California'ya taşındı ve modelliği orada sürdürmeye başladı.


Sinema Yaşamı [değiştir]1954 yılında The French Line filmi ile 21 yaşındayken sinemaya ilk adımı atmış oldu. Bu filmde pek fazla dikkat çekmeyen Novak, Columbia Pictures'ta çektiği bir deneme filminin ardından, -asi ve birlikte çalışılması bir hayli güç olan- Rita Hayworth' un yerine yeni bir yüz arayan stüdyo şefi Harry Cohn tarafından altı aylık bir kontrat ile işe alındı.

Columbia Pictures'ın isteği ile sarışın olan Novak'ın ayrıca kilo vermesi ve parasını kendisinin ödemek zorunda kalacağı oyunculuk dersleri alması gerekti. O dönemde Marilyn Monroe' nun çok ünlü olması nedeniyle de Marilyn Pauline Novak olan adını değiştirmek zorunda kaldı. Novak, Kit Marlowe adında çok ısrar ettiyse de son olarak Kim Novak adında karar kılındı.

Sinemada gerçek anlamdaki ilk rolü Pushover (1954) filmi ile oldu. Burada çok başarılı bir oyunculuk çıkaramamasına rağmen güzelliği derhal dikkat çekerek kısa zamanda bir hayran kitlesi edindi. Ardından Judy Holliday, Jack Lemmon ve Jack Carson ile birlikte rol aldığı ve bir femme fataleyi canlandırdığı Phffft! (1954) filminde oynadı ve eleştirmenlerden iyi yorumlar aldı. İzleyiciler yeni bir yıldız görmekten bir hayli memnundu ve Kim Novak sayısız hayran mektubu alıyordu.

Başrolü William Holden ile paylaştığı Picnic (1955) filmi ile Umut Vadeden Genç Oyuncu olarak Altın Küre Ödülü' nü kazandı. Bu ödül aynı zamanda Shirley MacLaine'e de Trouble With Harry filmi ile kazandığı başarıdan dolayı verilmişti. Kim Novak bu ödülün ardından En İyi Yabancı Aktrist dalında Bafta Ödülü'ne de aday gösterildi. Frank Sinatra ile rol aldığı United Artists yapımı The Man with the Golden Arm (1955) filmi gişede büyük başarı kazandı. Bu filmin başarısının ardından yine Sinatra ile Rita Hayworth'ın da rol aldığı Pal Joey (1957) filminde oynadı. Kim Novak' ın popülaritesi bu dönemde o kadar artmıştı ki 29 Temmuz 1957 tarihli Time Dergisi' ne kapak oldu. Aynı yıl haftalık $1,250 olan maaşını protesto edecekti.

1958 yılında, bir Alfred Hitchcock klasiği ve Novak' ın bugün en çok hatırlanacağı film olan Vertigo'da James Stewart' ın gizemli sevgilisi sarışın Madeleine Elster ve onun gerçek kimliği olan esmer tezgâhtar Judy Barton rollerini oynadı. Hitchcock aslında bu filmde Vera Miles' ı oynatmayı planlamış; ancak onun hamileliği ve yapımdaki çeşitli aksaklıkların yol açtığı gecikmeler nedeniyle buna fırsat bulamamıştı. Vertigo bugün kendi türünün en başarılı filmlerden biri olarak görülmekte ve Alfred Hitchcock' un başyapıtlarından biri olarak kabul edilmektedir. Buna rağmen, zor beğenir bir yönetmen olan Hitchcok, Kim Novak'ın performasından tam olarak memnun kalmamıştır.

Vertigo' nun ardından yine James Stewart ve Jack Lemmon'la birlikte romantik bir komedi olan ancak gişede başarılı olamayan Bell, Book and Candle (1958) filminde oynadı. 1960'ta Kirk Douglas'la rol aldığı Strangers When We Meet' ile büyük övgü aldı.

1960'larda kariyerinde bir düşüş meydana geldiği düşünülmesine rağmen, bu yıllar boyunca onun popülaritesini arttırabilecek olan seks bombası rolüne uygun düşen film tekliflerini sürekli olarak geri çevirdi. Bunların dışında aralarında Breakfast at Tiffany's, The Hustler, Days of Wine and Roses, and The Sandpiper gibi filmlerin de olduğu pek çok teklifi geri çeviren Kim Novak, 1962'de Jack Lemmon'la üçüncü ve son kez The Notorious Landlady filminde birlikte çalıştı. Bir Somerset Maugham draması olan Of Human Bondage (1964) filminde Laurence Harvey ile rol aldıktan sonra aynı yıl, Billy Wilder' ın yönetmenliğini yaptığı kült film Kiss Me, Stupid 'ta Ray Walston ve Dean Martin ile oynadı. 1965'te Richard Johnson ve Angela Lansbury ile birlikte çevirdiği The Amorous Adventures of Moll Flanders filminin ardından bir süre için Hollywood'daki film çalışmalarına ara verdi.

Beyaz perdeye geri dönüşü 1968'de The Legend of Lylah Clare filmi ile oldu. Oscarlı oyuncular Peter Finch ve Ernest Borgnine ile çalıştığı bu filmde, genç aktrist Elsa Brinkmann ve bir cinayete kurban giden eski film yıldızı Lylah Clare olmak üzere iki rolü birden canlandırıyordu. Kim Novak, The Great Bank Robbery (1969) filminin ardından dört yıl kadar sahnelerden uzak kaldı. 1973'te bir korku filmi olan Tales That Witness Madness filminde önemli karakterlerden biri olan Auriol Pageant' i oynadı. 1979'da bir Agatha Christie uyarlaması olan The Mirror Crack'd 'te Angela Lansbury, Tony Curtis, Rock Hudson ve Elizabeth Taylor ile birlikte rol aldı. Beyaz perdede son görünüşü 1991 yılında Lillian Anderson Munnsen rolü ile bir MGM yapımı olan Liebestraum filminde gerçekleşmişse de yönetmenle çıkan bazı anlaşmazlıklar sonucu filmdeki sahneleri çıkarılmıştır. Novak o tarihten sonra gelen sinema ve televizyon projesi tekliflerini reddetti.


Televizyon

Kim Novak zaman zaman televizyon filmlerinde de yer almıştır. Bunlardan biri Gloria Joyce ile birlikte rol aldığı 1973 yapımı The Third Girl From the Left 'tir. Ayrıca Satan's Triangle' 'da Eve (1975), Malibu 'da (1983) Billie Farnsworth, Alfred Hitchcock Presents 'ta Rosa(1985) gibi karakterleri canalandırmıştır. 1986-87 sezonu boyunca da televizyon dizisi Falcon Crest 'te bir zamanlar almak istediği sahne adı olan Kit Marlowe adıyla rol almıştır.


Özel Yaşamı

Kim Novak, 1965 ve 1966 yılları arasında İngiliz aktör Richard Johnson ' la evli kalmış, 1976'da ise bir veteriner olan Dr. Robert Malloy ile evlenmiştir. Yönetmen Richard Quine ile de birlikte olmuştur. Eagle Point, Oregon' daki evini 24 Temmuz 2000'de bir yangın sonucu kaybetmiş ve eviyle birlikte pek çok hatıra eşyasını, Vertigo ve Picnic gibi rol aldığı önemli filmlerin senaryolarını ve yazdığı otobiyografisinin mevcut tek taslağını da bu yangında yitirmiştir.

Novak sinemanın haricinde yağlıboya ve suluboya resim, fotoğrafçılık, heykeltraşlık gibi sanat dalları ile uğraşmakta ve şiir yazmaktadır.

Kasım 2007'de adı Kill.Kim.Novak (Kim Novak'ı Öldür) olan bir Alman müzik grubuna ismi nedeniyle dava açmış ve kazanmıştır. Grubun yeni adı andorra~atkins' tir.


Filmleri

The French Line
(1954)(adı geçmiyor)
Pushover (1954)
Phffft! (1954)
Son of Sinbad (1955) (adı geçmiyor)
5 Against the House (1955)
Picnic (1955)
The Man with the Golden Arm (1955)
The Eddy Duchin Story (1956)
Jeanne Eagels (1957)
Pal Joey (1957)
Vertigo (1958)
Bell, Book and Candle (1958)
Middle of the Night (1959)
Strangers When We Meet (1960)
Pepe (1960) (cameo)
The Notorious Landlady (1962)
Boys' Night Out (1962)
Showman (1963) (belgesel)
Of Human Bondage (1964)
Kiss Me, Stupid (1964)
The Amorous Adventures of Moll Flanders (1965)
The Legend of Lylah Clare (1968)
The Great Bank Robbery (1969)
Satan's Triangle (1975)
The White Buffalo (1977)
Schöner Gigolo, armer Gigolo (1979)
The Mirror Crack'd (1980)
I Have Been Very Pleased (1987)
The Children (1990)
Liebestraum (1991)

AUDREY HEPBURN

http://www.audreyhepburn.com/

http://silverscreensirens.com/audrey_hepburn.htm

[img][/img]

Audrey Hepburn (4 Mayıs 1929, Belçika - 20 Ocak 1993, İsviçre) ünlü İngiliz-Hollandalı sinema oyuncusudur.

[img][/img]

Doğum adı : Audrey Kathleen Ruston

Doğum : 4 Mayıs 1929(1929-05-04) Brüksel, Belçika

Ölüm : 20 Ocak 1993 (63 yaşında) Tolochenaz, İsviçre

Diğer adları : Edda van Heemstra

Aktif yılları : 1948–1989

Evlilik : Mel Ferrer (1954–1968) Andrea Dotti (1969–1982)

Çocukları : Sean Hepburn Ferrer (d.1960 ), Luca Dotti (d.1970)

Akademi Ödülleri :En İyi Kadın Oyuncu 1953 Roman Holiday

BAFTA Ödülleri : En İyi Kadın Oyuncu

1953 Roman Holiday
1959 The Nun's Story
1964 Charade

Altın Küre Ödülleri

En İyi Kadın Oyuncu - Drama
1954 Roman Holiday
Cecil B. DeMille Ödülü
1990 Lifetime Achievement

Tony Ödülleri
En İyi Kadın Oyuncu - Oyun
1954 Ondine




Hayatı

Belçika'nın Brüksel kentinde doğdu. Annesi Hollandalı bir barones, babası zengin bir İngiliz bankacıydı. Anne ve babası, Audrey henüz bir yaşındayken boşandı ve Audrey annesinin yanında kaldığından babasını bir daha göremedi. 10 yaşındayken annesi başka bir adamla evlendi ve Hepburn yeni babası ile birlikte Nazi işgali altındaki Hollanda'ya göç etmek zorunda kaldı. Burada oldukça zor bir çocukluk geçiren Hepburn'un sinemaya büyük ilgisi vardı ve oyuncu olmanın düşlerini kuruyordu. Savaşın bitmesinden sonra Londra'ya gidip bir bale okuluna yazıldı ve bir süre sonra modellik yapmaya başladı.

Oyuncu olabilmek için İngiltere'ye giden Hepburn, ilk filmi "Young Wives Tale"da (1951) rol aldığında 22 yaşındaydı. Bu ilk filminde güzelliği ve zerafeti ile izleyen herkesin dikkatini çeken Hepburn hızlı bir yükselişe geçti.

"Monte Carlo Baby", "Lavender Hill Mob" ve "Secret People" gibi filmlerde oynadıktan sonra Hepburn, 1952'de rol aldığı "Roman Holiday" ile büyük başarı kazandı. Bir prensesi canlandırdığı "Roman Holiday" Hepburn'un ilk başrolüydü ve Gregory Peck ile birlikte rol aldığı filmden bir de En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı. Bu ödül onu bir anda yıldız mertebesine yükseltti ve Hepburn hızın hiç kaybetmeden ard arda başarılı yapımlarda rol aldı.

1954'de usta yönetmen Billy Wilder'ın "Sabrina"sında ünlü oyuncu Humphrey Bogart ile rol alan güzel yıldız bu filminden bir Oscar adaylığı kazandı. Daha sonra Hepburn "War And Peace", "Funny Face", "Love in the Afternoon", "Green Mansions" ve "The Unforgiven" gibi filmlerde rol aldı. Kariyerinin bu kısmında dönemin en ünlü yönetmenleri ve aktörleri ile çalışan Hepburn çalıştığı herkesi kendine hayran bırakıyordu. O yalnızca güzel ve yetenekli bir oyuncu değil aynı zamanda zarif bir hanımefendiydi. Güzel yıldız daha sonra "My Fair Lady", "Breakfast at Tiffany's" ve "Wait Until Dark" gibi filmlerle büyük başarı kazandı.

Audrey Hepburn bu başarılı oyunculuk kariyerinin yanında birçok yıldız oyuncu gibi özel hayatıyla da sürekli gündemde kaldı. Gerek William Holden ile yaşadığı fırtınalı aşk gerek Mel Ferrer ile yaptığı sorunlu evlilik tüm dünya tarafından yakından takip edildi. Hepburn'un Mel Ferrer'den Sean adında ve Dr. Andrea Dotti'den Luca adında iki çocuğu var.

Audrey Hepburn 1990'da oyunculuğu askıya aldı ve yalnızca çok özel projelerde yer aldı. Audrey Hepburn 20 Ocak 1993'te İsviçre'de kolon kanserinden öldüğünde 64 yaşındaydı. Hepburn'un mezarı şu an İsviçre'de bulunuyor.


Kariyeri
Audrey Hepburn tüm oyunculuk kariyeri boyunca sayısız ödülün sahibi oldu. 1954'de "Roman Holiday" ile kazandığı Oscar'ın yanında tam 4 kez En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ına aday gösterildi. Bunun yanında 2 kez İngiliz Film Akademisi Ödülleri BAFTA'yı kazanan Hepburn bu ödüle iki kez de aday gösterildi. Ayrıca Hupburn'un iki adet Altın Küre Ödülü var.